1.2

1.9K 489 480
                                    

200 yorumm 🎀

***

Seungmin ile Chan geldikleri parkta yan yana salıncaklarda otururlarken onlar dışında kimse yoktu parkta. İkisi de ellerindeki dondurmaları yerken Chan ara sıra ayaklarından destek alarak kendini sallıyor, eliyle de yanındaki çocuğu sallıyordu.

Biraz garip hissediyordu Seungmin, daha doğrusu normal hissetmek onun için garipti artık. Hiç beklemediği bir anda Chan gelmiş ve beraber akşam yürüyüşü yapmak istediğini söylemişti.

Önce kalakalmıştı bu fikirle hatta bir başkası olsa 'dalga mı geçiyorsun benimle' derdi ama karşısındaki kişi Chan olunca bir şey diyememişti. En sonunda da nasıl bir şey olacağını merak ettiği için kabul etmişti.

Biraz sohbet ederek onun evresinin çevresinde dolaşmışlardı, zaten sakin bir kesimde oturuyordu. Yaklaşık beş dakikadır da parktaki salıncaklarda oturuyorlar, hiç konuşmadan dondurma yiyorlardı.

Aralarındaki sessizliği bölmek istercesine yanındaki çocuğa döndü. "Sana biraz dedikodu anlatayım mı?"

Beklemeyen Chan güldü. "Anlat." deyip merakla kabul etmiş ve hafifçe dönerek sırtını arkasındaki zincire yaslamıştı. Diğer eli de hâlâ Seungmin'in oturduğu salıncağı tutuyor,  onu sallıyordu ağır ağır.

Kornetin kalan çikolatalı kısmını da ağzına atıp ellerini birbirine vurdu Seungmin. "Geçen gün, fizik tedaviye senin gelmediğin gün yani, bir şey öğrendim ve bence salak olmalıyım."

"Neymiş?"

"Jisung, Jeongin'den hoşlanıyormuş."

"Ne?" dedi şokla Chan, beklemiyordu hiç. "Cidden," cevabını aldı. "Şok oldum ve hiçbir şekilde bu zamana kadar anlamadım ama Jisung da belli etmedi ve ne biliyor musun? Bu son yedi sekiz aydır olan bir şey değil... Yıllardır olan bir şeymiş."

Arkadaş ortamında çok kez Jisung ile bulunan Chan ondan hiç böyle bir hava almamıştı, ciddi bir şaşkınlık yaşarken "Çok salağım ben ya," dedi Seungmin. "Resmen en yakın arkadaşım kuzenime platonik olmuş ve ben hiç anlamamışım."

"Bunun yıllar sonra öğrenilmesinin sebebi ne o zaman?"

"Şöyle ki," deyip Chan'a baktı Seungmin gülerek. "Jisung, Jeongin'den kaçıyor gibiydi. Bilirsin Jisung'u sıcak kanlı biridir ama soğuktu Jeongin'e, geçen gün Jeongin sorgulayınca Jisung da pat diye demesin mi hareketlerin bana umut veriyor diye, kahveyi püskürttüm resmen. Keşke tabii böyle bir şey yapmayıp arkadaşımın cesaretini kırmadan ortadan kaybolsaydım ama kendime engel olamadım."

Hızlı hızlı konuşan Seungmin, Chan'ı cidden çok güldürüyordu. Adeta gözleri parlarken devam etti  "Ben konuştum Jisung ile o da söyledi, bayağı önce hoşlanmaya başlamış ama Jeongin Amerika'ya gidince hem söylememiş hem de benden çekinmiş. Jeongin geri dönünce de benim şapşalımın içinde bastırdığı hisler tavan yapmış, bu yüzden kaçıyormuş Jeongin'den."

"Jeongin ne diyor? Yakışırlar aslında."

"Değil mi!" dedi Seungmin hızla onun kolunu tutup sallayarak. Cidden Jisung ve Jeongin'i yakıştırıyordu. "Jeongin de boş değil gibi ama bilmiyor. Yapacağım ben o ikisini."

"Arkandayım!" Chan yumruğunu kaldırınca Seungmin kahkaha attı, heyecanla sordu. "Biraz sallasana beni."

Bu Chan için bir lütuftu. "Hemen," diyerek ayağa kalkmış ve sıkıca zincirlere tutunan çocuğun arkasına geçmişti. Onu geriye çekip bıraktığında Seungmin güldü mutlu bir şekilde çünkü gerçekten sallanmayalı uzun zaman olmuştu.

rock with you, seungchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin