200 yorumm 🩷
***
"Bu kim?"
"Chan'ın stajdan arkadaşıymış."
Seungmin kafeye girer girmez gördüğü kişi kaşlarını çatarken Jisung'un yanıtlaması ile beraber yerine oturdu. İkisi önlerindeki bilgisayara bakarak ciddi bir şeyler tartışıyorlardı ki kafasını çeviren Chan, sevgilisini görmüş, yerinden ayaklanmıştı.
"Geleceğim beş dakikaya." diyerek onların yanına geçmiş, "Güzelim," dedikten sonra da onu kendine çekip sarılmıştı. "Ne zaman geldin?"
"Az önce." dedi Seungmin, somurtarak baktı. "Kim o oturduğun kişi? Öpücüğümü neden almadım?"
Kahkaha attı Chan. "Hemen," deyip dudaklarını birleştirmiş, ona güzel bir öpücük vererek geri çekilmişti. Masaya yaslandı. "Stajdan arkadaşım, bize verilen bir proje var da onunla uğraşıyoruz."
İkisi oraya döndüğünde kız gülümseyerek el sallayınca Seungmin de sanki somurtan o değilmiş gibi hızla el sallamış, geri Chan'a dönmüştü. "Çok özletmeden gel."
Göz kırptı Chan. "Söz." Birkaç adım atmıştı ki durdu, ekledi. "Bugünkü cheesecake limonlu, sen bayılıyorsun, sipariş et kendine."
"Aşkımsın."
Seungmin onu gönderip kendine kahve ve tatlı söylemiş, Jisung da eşlik etmişti. Masada öylesine bir muhabbet döndürürlerken "Bir şey söyleyeceğim." dedi Seungmin ve arkadaşına yaslandı. "Ama aramızda kalacak."
Göz kırptı Jisung merakla. "Hayırdır?"
"Yarın seansa gideceğim ve sanırım değnekleri bırakacağım."
"Ne!"
Panikle arkadaşının ağzını kapattığı zaman onlara dönen sevgilisi ile göz göze gelmiş, ona tatlı bir gülümseme verip geri Jisung'a dönmüştü. "Kesin değil daha, öyle olabilir sadece."
Ağzındaki eli tuttu Jisung. "Çıldırtmak istiyorsun sen beni. Bu ne kadar büyük bir şey!"
"Ya evet ama kesin değil, sürpriz olacak, tamam mı?"
"Tamam."
Jisung kıkırdamış, bu sırada arkadaşı ile vedalaşan Chan da yanlarına ilerlemiş, arkasından eğilip Seungmin'in boynuna birkaç öpücük bırakmıştı. "Oh, yenilendim," deyip bir öpücük daha bıraktığı zaman huylanan Seungmin kıkırdayarak eğmişti başını.
Yanına oturdu Chan. "Nabersiniz?"
Jisung sırıtıp kahvesini kaldırırken Seungmin onun yanağından makas aldı. "İyidir yakışıklı, asıl senden naber?"
"Bayağı iyiyim. Yarın seansın dörtte, değil mi?"
"Evet, gelebilecek misin?"
"Çıkışına yetişeceğim büyük bir ihtimalle," dedi dürüstlükle Chan, staj saatleri ile uymuyordu çünkü Seungmin'in seans saatleri genel olarak. Seungmin ona sürpriz yapabilecek olmanın ihtimali ile gülümsedi. "Sorun yok, çıkışta yemek yeriz beraber. Bir de sahilde yürüsek mi?"
Ona yaklaştı Chan, burnunu burnuna sürtüp uğraşırken "Olur," demiş, Seungmin ise çok aşkla bakmıştı ona. Chan ile bir ilişki içerisinde olmak korkutmuştu kendi açısından ama ayakları yerden kesilmek deyimini yaşıyordu ilk dakikadan beri, o kadar hoşuna gidiyordu ki durup düşününce 'aşk buymuş' diye düşünüyordu.
Parmakları onun saçlarını düzeltirken gözleri masaya yaklaşan bedeni bulmuş, Jeongin bir sandalye çekip oturmuştu. "Arabamı değiştirdim."
Cümlesi masada oturan üçlüye bir anda kahkaha attırdı. "Sonunda!" diyen Seungmin hayretini dile getirirken Jisung sevgilisinin yanağını okşamış, Chan da "Güle güle kullan," demişti.