⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚Chan, Jeongin, Seungmin ve Changbin hastanede onlara katıldığında Felix'i zar zor da olsa hastanenin bahçesine indirmeyi başardı.
Bir kafeteryada oturup söyledikleri kahvelerin gelmesini bekliyorlardı.
Felix
Hiçbirini görmek istemiyordu.
Hepsi ona yalan söylemiş, onu kandırmışlardı.
Tüm bunların sebebi onun iyiliği için olsa da düşünesi yoktu, ağlamaktan vücudunda sıvı kalmamıştı.
Chan tarafından kahvesi önüne konulana kadar kafasını kaldırmamış, Chan'ın diğerlerini Hyunjin'in durumu hakkında bilgilendirmesini sessizce dinlemişti.
Ama konuştukları konu sona erdiğinde gözlerin dönüp dolaşıp onda duracağını biliyordu.
İlk konuşan Jeongin oldu.
Zaten ona en az Hyunjin'e olduğu kadar kırgındı. Uzun zamandır tanıdığı ve beraber çalıştığı, tek dostu olarak bildiği Jeongin de bu yalancıların arasındaydı.
"Felix..." Dedi Jeongin.
Felix adını duymasıyla yavaşça kafasını kaldırıp Jeongin'e baktı. Artık ağlamıyordu ama saatlerdir ağladığından göz altları şişmiş, kızarmış gözleri helak olmuştu.
"Dostum..." Dedi Jeongin tekrar Felix ona baktığında. Hafifçe elini uzatıp Felix'in bardağa sarılmış elini tutmaya çalıştı ama Felix bir anda elini çekti, dokunmasını istemiyordu.
"Üzgünüm..." Diye fısıldadı. Dostunun bu tavrını çok iyi anlıyordu. "Bize kızmakta sonuna kadar haklısın. Ama nedenini de bir düşün."
"Ben artık hiçbir şey düşünmek istemiyorum." Dedi Felix gözünü bile kırpmadan. Ama sesi kısık, acılı geliyordu. "Saatlerdir düşünüyorum ve bu bana acı veriyor."
"Haklısın..." Jeongin de başını öne eğdi. "Sana en başından her şeyi anlatmamız gerekirdi. Özür dilerim."
"Bir şey diyeyim mi size?" Diye ortaya konuştu Felix sesi yükselerek. "Benden özür dilenmesinden nefret ederim. Birisi benden özür dilediğinde onu boğup sesini kesmek isterim. Nefret ediyorum bu cümleden tiksiniyorum."
"Fe-"
"Anlamsız çünkü! Bir yalancının seni seviyorum demesi gibi... Hata yapıp yapıp özür dilemek de anlamsız!"
Felix yine ağlamaya başladığında hemen yanındaki Seungmin bu sefer ona omzunu uzattı.
O da bu ailenin yeni yeni içine girerken kendini büyük bir olayın içinde bulmuştu.
Felix, Seungmin'in omzunda ağlarken titreyen sesine rağmen sayıklamaya başladı. "Ben size bir daha nasıl güveneceğim? Ama çok seviyorum... Hyunjin'i çok seviyorum... Yaşayacağını bile bilmiyorum... Ama yaşarsa lütfen kendisini bana affettirsin... Onu affetmek istiyorum... Bir daha güvenmesem de..."
Hepsi derin bir iç çekmiş, acıyla yüzünü buruşturmuştu.
Seungmin ve Jeongin'in gözleri buluştuğunda ikisi de ağlamak üzere olan bir çift kızarık göze sahipti.
Jeongin dayanamadı, oturduğu yerden hızla kalkıp bahçenin bir köşesine gitti.
Changbin de direk peşinden fırlamıştı.
Felix hıçkırarak sayıklamaya devam etti. "Jeongin benim yüzümden parmağını kaybetti... Hyunjin de..." Kelimeler boğazına düğümleniyor, yüreği sızım sızım sızlıyordu şimdi Felix'in.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Godfather And Florist | Hyunlix [Omegaverse] ✓
Fanfiction"Bana yalan söylemenize üzülmedim..." Diye fısıldadı Felix acıyla. "Bir daha size inanamayacak olmama üzüldüm..." [Hyunlix, minsung, chanmin, jeongbin, omegaverse, dram +18]