⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚Hyunjin, Chan ve Changbin kararlaştırdıkları gibi bir yalan söyleyerek evden ayrıldılar.
Seungmin ve Jeongin yüzleri kızararak yalanlarına inanmış gibi yapmışlardı. Felix ise çoktan inanmıştı, ah saf bebek.
Jeongin ve Seungmin çok ısrar edip beraber kalmalarını söylediğinde ise onları reddedemedi. Terasın masasında oturup içtikleri kahveyle serince esen rüzgarın akabininde hoş sohbetlerine başladılar.
"Hyunjin'le ne zaman tanıştınız?" Diye sordu Seungmin, Felix bir şey sormadan erken davranarak.
Sonuçta Felix'in soracağı soruya kuvvetle muhtemel yalan söylemek zorunda kalacaklardı.
Felix'in gözleri hafifçe öne eğildi. "Bir gün durup dururken çiçekçiye geldi, normal bir müşteri gibi." Dedi Felix. Ardından gözleri Jeongin'e kaydı. "Sen de vardın, hatırlasana! Bana bakacaksınız diye sorun çıkarıp duruyordu."
"Doğru." Dedi Jeongin.
"Sahi, o gün hiç birbirinizi tanıyormuş gibi durmuyordunuz. Hyunjin senin aileden olduğunu söylediğinde çok şaşırmıştım."
Hasiktir Hyunjin, senin yüzünden çocuğun da diline yapışacaktı bu yalan işi şimdi.
Jeongin gözlerini kaçırarak konuştu. "Kabzımaldan gelmiştim ya, kafam hesap kitapla çok karışmıştı. Bu yüzden Hyunjin'in yüzüne bile bakamadım."
"Ah anladım."
"Sonra?" Diye sordu Seungmin merakla.
"Ortalığı karıştırdı, sonra çiçek bile almadan çekip gitti. Resmen ayaklı bir bela olduğunu düşünmüştüm."
Jeongin gözlerini devirirken Seungmin buna epey gülmüştü.
"Haklısın, Hyunjin ayaklı bir bela." Diye ekledi Seungmin.
"Sonra birkaç kere daha geldi. Yine sorun çıkaracağını düşünüyordum ama benimle flörtleşmeye başladı."
"Flörtleşmeye, Hyunjin?" Diye sordu Seungmin şaşkınlıkla.
"Evet, ben de beklemiyordum. Tam bir oduna benziyordu. Halbuki vanillaymış."
Felix kızarırken Seungmin ve Jeongin birbirlerine gergin bir bakış atmışlardı. Hyunjin ve vanilya...
Hyunjin barut ya da kan kokmalıydı. Şayet yalanın bir kokusu olsaydı, yalan gibi de kokabilirdi. Ama vanilya... Hiç Hyunjin'e yakışmıyordu.
✧
Arabayı kenara çeker çekmez eldivenlerini giymiş Hyunjin çivili sopasını alarak arabadan fırladı.
Normalde üstüne koşan iki yüz adam olsa bile mutlaka sırıtır, ne kadar vurdumduymaz ve gevşek birisi olduğunu gösterirdi.
Şimdiyse yüzündeki tüm kasları kasılıydı. Kaşları çatık, çenesi kenetlenmiş ve dişlerini sıkar durumdaydı. Stresi tüm bedenini karıncalandırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Godfather And Florist | Hyunlix [Omegaverse] ✓
Fanfiction"Bana yalan söylemenize üzülmedim..." Diye fısıldadı Felix acıyla. "Bir daha size inanamayacak olmama üzüldüm..." [Hyunlix, minsung, chanmin, jeongbin, omegaverse, dram +18]