Kiss From A Rose | Hyunlix [Omegaverse] ✓

2. Bölüm

⋆｡˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧･ﾟ

Felix bileğinden ve boynundan sıkıca kavranarak tek hamlede baskın alfanın kollarına çekilmişti.

"Yemek mi vereceksiniz? Siz kimsiniz ki? Çok mu zenginsiniz?" Diye sordu.

Hyunjin ise burnunu Felix'in feromon bezinden, boynundan ayırmayarak hafifçe hırıldadı. "Sen kim olmamı istersen o olacak kadar güçlüyüm."

"Bana peynir verebilir misiniz?"

"Peynir mi?"

"Evet."

"Sana peynir vereceğim Felix."

Alfa oğlanın elinden tutmuş, yandaki boş ve karanlık bir harabeye sürüklemişti.

Ama sanki girdikleri andan itibaren hafifçe bir ışık süzülmüştü içeri.

Hyunjin hafifçe oğlanı baştan aşağı süzdü. "Seni çıplak görmek istiyorum Felix."

Felix bir anda kafasını öne eğdi, donmuş bir biçimde yüzü domates olana kadar kızardı. "Çı-çıplak mı?"

"Hı-hm." Diye mırıldandı Hyunjin.

Felix'in karşı koyacak hali yoktu.

Az önce onu kurtarıp kalbini deli gibi attıran adam tarafından sürüklenmiş, onun edepsiz isteğini başıyla onaylamıştı.

Yavaşça kıyafetlerini çıkartmaya başladı.

Sonunda çırılçıplak kaldığında utanarak bacak arasını elleriyle kapattı.

Hyunjinse bir adım geri çekilmiş, çocuğun çıplak vücudunu izlemek için biraz zaman istemişti.

Felix hala başını kaldırmasa da, hafifçe mırıldandı. "Beğendin mi?"

Hyunjin hoş bir tebessüm halindeydi. Oldukça etkilenmiş görünüyordu. Sonunda oğlana yaklaştı, parmaklarını nazikçe belinin kıvrımında gezdirdi.

"Elbette..." Derken sesi samimiyetle doluydu.

Felix'in yüzünden bir tutam saçını çekti ve ardından alnına uzun bir öpücük kondurdu.

Felix'i kendisine yakın tutuyordu.

"Sahiden mi?" Diye sordu Felix hafifçe utanarak.

Hyunjin düşünceli bir ifadeyle, Felix'in vücudunu en ince ayrıntısına kadar tarif etmeye başladı

"Cildin ipek kadar pürüzsüz, omega. Parmak uçlarımın altında kadife gibi hissettiriyor. Vücudun ince ama esnek, içinde saklı gücü ima edecek kadar kas tanımına sahip.

Parmak uçlarıyla Felix'in göğüs ve karın hatlarını takip etti, sertlik ve yumuşaklık arasındaki ince kontrasta hayran kaldı.

"Ve kıvrımların... Ah, beni çılgına çevirecek kadar ilahi kıvrımlar. Hareket halindeki şiir gibiler, zamanın kendisi tarafından zarifçe şekillendirilmişler."

Felix'in omzuna şefkatli bir öpücük kondurdu, gözleri hayranlıkla parlıyordu.

"Saatlerce vücudunun güzelliğinde kaybolabilirim..." Felix'i kendisine yakın tutarak yumuşakça mırıldandı.

Felix yavaşça başını kaldırıp Hyunjin'e baktı. "Peki şimdi... Bana ne yapacaksın?"

Baştan çıkarıcı bir şekilde sırıtan Hyunjin, Felix'i iyice kendisine bastırdı.

"Pekala, madem bu kadar nazikçe sordun..."

Felix'i omuzlarından tutarak önce oturttu, ardından vücudunu ona bastırarak sırtüstü uzanmasını sağladı. Yırtıcı bir zarafetle üzerinde süründü.