⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚Sarayda işler yavaş yavaş normale dönüyordu.
Hayatı yolundan çıkan tek kişi Seungmin gibiydi. Felix'e verdiği aptal bir söz yüzünden kendisini Chan'ın yanına giderken bulmuştu.
"Salak." Diye geçirdi içinden. Oraya gidip, onunla tanışıp ne yapacaktı ki? Sanki aşk gerçekten vardı da aşık olacaklardı.
Aptal ve saf bir çocuk aşık olduğunu düşünebilirdi, ama aralarındaki ilişkinin aşk olmadığına emindi. Çünkü o zıkkım şey aşk değildi; aşk gerçek bile değildi.
Ayaklarını sürüyerek koridorda yürümeye devam etti.
Sonunda yerini bildiği Chan'ı kütüphanede bulmuştu.
Onun bir kitap kurdu olduğunu herkes bilirdi. Bu yüzden bir işi olmadığında mutlaka kütüphanede olurdu.
Yavaşça içeri giren Seungmin'i fark ettiğinde kafasını kitaptan kaldırıp ona doğru baktı.
Kütüphanede başka kimse olmamasının rahatlığıyla kalktı, tebessüm ederek Seungmin'e yaklaştı. "Hoşgeldin Seungmin."
"Hoşbuldum." Seungmin nazlı bir yeni gelin gibi utanarak başını öne eğdi, hafifçe tebessüm etti.
Bir süre bir sessizlik oldu odada. Sonunda Seungmin'in başını kaldırmasıyla gerginlik daha da büyüdü.
"Şey..." Dedi Seungmin utanarak. "Yakında sınavlara gireceğim ve eğer geçersem..."
"Geçersen eşim olacaksın." Diye devam ettirdi Chan, Seungmin'in lafını. Ardından gülerek ekledi. "Sen de iptal ettirmek için anlaşmak istiyorsun değil mi?"
Seungmin'in tebessümü bir anda yok oldu, kafasını kaldırıp tam anlamıyla Chan'ın gözlerinin içine baktı. "İptal ettirmek mi?"
Chan'ın gülüşü de son bulmuştu. Büyük bir pot kırdığını fark ettiğinde hafifçe geriye çekildi. "Hayır... Yani sandım ki bunu konuşmak için geldin."
"Haklısın, zaten evlenmemiz için düzgün bir nedenimiz de yok."
Seungmin tam sinirle geriye dönecekken Chan onu kolundam yakaladı. "Seungmin, dur dur."
"İptal edelim."
"Dur dedim, dinle beni bir. Beni seni düşündüğümden öyle dedim."
"Beni düşünerek mi?"
"Evet... Çünkü henüz hiç birbirimizi tanımıyorduk. Bak dinle, seni anlamaya çalıştım sadece. Bir omega olarak, bir anda kendini bir alfanın kollarına bırakmak kolay olmayacaktır, hem de tanımadığın birinin."
"Bu yüzden tanışmak istemiştim." Dedi Seungmin burnunu çekerek.
Chan yaptığı hatayı anladığında kaşları hafifçe kalktı.
Seungmin de şok içindeydi. Oğlanın sözleri nasıl olmuş da böylesine üzmüştü onu? Düğünü iptal ettirme fikri bile onu gözyaşlarına boğmuştu.
Chan Seungmin'i sakinleştirme konusunda sınıfta kalmıştı. Kolunu bir sağa bir sola kaldırdı, ama ona sarılamadı.
"Seungmin dinle lütfen, üzgünüm. Ağlama bak konuşalım."
Seungmin yüzünü elleriyle kapatmış, sessizce içine doğru ağlıyordu.
"Seung- tanrı aşkına..." Chan sonunda uzandı, oğlanı omuzlarından tutup kendisine doğru çekerek sarıldı.
"Tanışalım Seungmin. Ağlaman bittiğinde uzun uzun oturup tanışalım olur mu? En sevdiğin çiçekten en büyük korkuna kadar... Her şeyini öğrenelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiss From A Rose | Hyunlix [Omegaverse] ✓
FanfictionPrens o gece bir gülü öptü. Artık onun eşi olmak zorundaydı. [omegaverse, hyunlix, jeongbin, yetişkin sahneler içerir (belki biraz sık)]