22. Bölüm (Final)

1.9K 227 136
                                    


⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚

Hyunjin ve Felix'in düğünü...

Harikaydı.

Bir sürü krallıktan insanların, halkın, soyluların katıldığı dillere destan bir tören yapılmıştı.

Lee ailesinin tüm üyeleri düğüne davetliydi mesela.

Chan ve Seungmin el ele, nişanlı bir çift olarak katılmışlardı düğüne.

Changbin ve Jeongin... Ah, kral da çoktan kafasında yapmıştı onları. Jeongin biraz nazlanıyordu yalnızca, yine de Changbin'i itmesine ihtimal yoktu.

Masadaki tek bekarlar dük Lee Minho ve prens Jisung ise kaçamak göz temaslarıyla birbirlerine ufak tefek mesajlar vermeden duramamıştı.

Keyifliydi.

Felix abisinin kolunda törene girerken tüm yüzlerin ona dönmesi zevk vericiydi.

Başına takılan taç, ardından binlerce insanın önünde herkesin hayalini kurduğu baskın alfanın dudaklarını tatmak. Ah... Bunun için çok uzun zaman beklemişti.

Artık kral Hyunjin'i oyalamayacaktı. Aralarında hiçbir engel yoktu. Onlarca krallıkta, binlerce insanın önünde resmi olarak Hyunjin'in eşiydi.

Felix, Hyunjin'in eşiydi.

Biricik omegası, sevgili prensesi, gül kokulusu, eşi...

Prens Hyunjin, ilk gece kokusunu soluduğunda kalbini kaptırmıştı. Ve ilk gece o gülden bir öpücük aldığında amaçsız hayatı bir gaye kazanmıştı.

Hyunjin başarmıştı.

Düğünden sonra Felix damatlığıyla yatakta oturuyordu. Hyunjin ise dışarıda abisiyle ve babasıyla ufak bir konuşma yaptıktan sonra odaya girmiş, kapıyı kilitlemişti.

İkisinin de yüzünde duygulu bir tebessüm vardı. Zaferlerinin sarhoşluğu hem yüzlerini, hem de bedenlerini ele geçiriyordu.

Hyunjin boynunu saran kravatı tek eliyle gevşetti, Felix'e doğru adımladı. "Başardık gül kokulum..." Dedi tam önüne geldiğinde.

Felix başını kaldırdı, önünde ayakta dikilen alfasına dolu boncuk gözleriyle baktı. "Başardık Hyunjin'im..." Dedi ağlamasını tutmaya çalışarak.

Hyunjin ceketini çıkarttı, gömleğinin düğmelerini açarak yavaşça diz çöktü.

Önü tamamen açıldığında Felix'in dizinin üstüne başını koydu. "Hala hayal gibi geliyor..." Diye mırıldandı.

Felix gözyaşlarını tutamadı. Dizinde yatan adamın kömür karası saçlarını hafifçe okşarken bir damla yaşın gözünden akmasına izin verdi.

Mutluluk gözyaşları, hiç yakmıyordu şimdi insanın canını.

Uzun uzun, iç çekerek sevinç gözyaşları dökerek hareketsiz bir şekilde çıkarttılar anın tadını.

Kimse konuşmadı, kimse bir şey söylemedi. Sadece burunlarını çekişleri duyuluyordu.

Bir süre sonra Hyunjin toparlandı, gözyaşlarını ve akan burnunu hızlıca elinin tersiyle sildi. "İyice sulugöz olduk." Dediğinde ikisi de ağlarken güldü.

"Lohusayım ben." Dedi Felix. "Her şeye ağlarım."

Hyunjin doğruldu. Elinin birini yatağa dayayarak Felix'in üzerine doğru eğildi. Omegasının cılız kolları boynuna sarılırken hafifçe tebessüm etti, oğlanın dudaklarına yaklaştı.

Kiss From A Rose | Hyunlix [Omegaverse] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin