⋆。˚ ❀ * ࿐ ࿔ ˚:⋆ ✧・゚
Zaman, ışık hızında öylece kayıp gitti ellerinden.
Neredeyse doğum gelmişti. Hyunjin de, Felix de deliler gibi heyecanlıydı artık.
Beş ayın dolmasına bir hafta kala, Seungmin'in dediğine göre bebeğin eli kulağındaydı, her an minik bir sürpriz yapabilirdi.
Akşam yemekten sonra Felix hava almak istediği için el ele bahçedeki taraçaya çıktılar.
Serince esen rüzgar hafifçe tenlerine üflerken Felix müstakbel eşinin omzuna yattı, elini tutarken hafifçe mırıldandı.
"Çok az kaldı Hyunjin..."
"Hı-hm..." Hyunjin bir kedi gibi kafasını omzunda yatan nişanlısının saçlarına sürttü. "Evet bir tanem, az kaldı..."
"Çoktan her şeyi hazırladık."
"Hı-hm. Odası, giysileri, her şey hazır. Biz de hazırız. Şimdi tek yapmamız gereken, sabırla gelmesini beklemek olacak."
"Çok heyecanlıyım. İlk öğrendiğinde nasıl heyecanlandığını anlıyorum şimdi."
Gülüştüler. Evet, Hyunjin ilk öğrendiğinde biraz fazla... Tepki vermişti?
Seungmin ve Chan el ele yolda yürüyüp karşılarına oturdular.
Felix onları görür görmez "hmph" diye mırıldanarak gözlerini kaçırdı.
"Ya Felix, hala mı?" Diye sordu Seungmin. "Yüz defa özür diledim, hala affetmiyorsun."
Chan ve Hyunjin müstakbel eşlerinin hallerine güldüler.
"Uzatmaz benim bir tanem." Diyerek omegasının saçlarını okşadı Hyunjin. "Hem Seungmin'e ihtiyacımız var, değil mi bir tanem? Bak o olmazsa çocuğu doğuramazsın, içinde kalır."
"Ha ne?" Felix bir anda kafasını kaldırıp Hyunjin'e baktı. Korkudan titriyordu ama Hyunjin sırıtınca kaşları çatıldı. "Ya dalga geçmesene ya!"
Hyunjin Felix'i omzundan tutup kendisine doğru çekti, alnına ufak bir öpücük kondurdu. "Şaka yapıyorum sevgilim~"
"Çay içmek ister misin Felix?"
Seungmin gülümseyerek sorduğunda Felix anında atlamıştı. "Yeşil çay içmek istiyorum!"
Chan oturduğu yerden kalktı. "Sizin için yeşil çay getireyim." Seungmin başıyla onayladı, Felix heyecanla alkışlarken Chan gülümseyerek yanlarından ayrıldı.
"Seungmin, sen son eğitimi aldın mı?" Diye sordu Felix bir anda.
Hyunjin gülmemek için kendisini tutarken Seungmin utançtan kıpkırmızı kesilmişti. "Ya Felix..."
"Ne var canım, Hyunjin'den mi utanacağım?"
Hyunjin gülerek burnunu Felix'in saçlarına gömdü. "Sen değil de, belki eniştem utanabilir hani."
"Utanma-ay!"
Felix bir anda karnını tuttuğunda Seungmin de, Hyunjin de bir anda yarım şekilde ayağa fırlamıştı.
"Ne oldu Felix?" Diye sordu Hyunjin telaşla.
Felix ise alfasına dönerek sırıttı. "Ay yok, tekme attı minik bebişimiz."
Tuttukları nefesi verirken gülerek oturdular yerlerine.
"Böyle yaparsan aklım çıkar ama." Dedi Hyunjin gülerek. "Bir dahakine daha sakin tepkiler ver."
"Sen de çok sakinsin ya."
Gülüştüler.
♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiss From A Rose | Hyunlix [Omegaverse] ✓
FanfictionPrens o gece bir gülü öptü. Artık onun eşi olmak zorundaydı. [omegaverse, hyunlix, jeongbin, yetişkin sahneler içerir (belki biraz sık)]