Bölüm 8

498 26 1
                                    

Bazen
Seni seviyorum demek
Senden başka kimsem yok demektir...

Berfinden
--------------------------------
O günden sonra uzun ısrarlar sonunda kendime ev tutmuştum. Dideme herşeyi anlatmıştım, hatta bana o çocuk için evlenmek zorunda değilsin de demişti ama gönlüm el vermiyordu. Yapamıyordum...

Yaklaşık iki hafta geçmişti ben evimin tüm düzenini oturtmuş hatta işe bile başlamıştım. Baran ise evimin önüne adam dikmişti beni koruması için.

O günden sonra Berzan ve Dilan eve gelmişti hatta abim berdeli kabul ettiğimi öğrenmiş olacak ki defalarca kez beni aramıştı ama ya açmak istemedim yada müsait olamadım..

Yarın düğün vardı ve bugün artık abimi görmeye gitmek zorunda olduğumu biliyordum. İşin bitmesine az kalmıştı o sebeple son kez yatan hastalarımı ziyaret edip odama geldim.

"Hocam eğer sorun olmayacaksa ben çıkabilir miyim? Abime kız istemeye gidicez de" Şevval hala daha eğitim alan asistan doktorlardan biriydi. Bugün benim yanımda çalıştığından benden önce haberim olmadan çıkması yasaktı.

"Çıkabilirsin canım, ama iyi dinlen yarın ameliyatlar fazla yoğun bir gün olacak" Bu dediğime gülümseyip hazır olan eşyalarını alıp çıktı. Ben ise derin bir nefes alıp koltuğuma oturdum, düşünmeye başladım

Düşüncemi bölen telefon sesi oldu, çok bekletmeden açtım " alo kızım nasılsın?" Babamın sesi neşeli geliyordu, üstümdeki yorgunluk bir anda yok olmuştu sanki " iyiyim babacım siz nasılsınız" babam da ufak bir kahkaha atmıştı.

" İyiyiz birtanem, bugün geliyorsun değil mi bak herkes geldi bir sen yoksun" dedi." Gelmeme gibi bir seçeneğim var mı babacım" diyip minik bir kahkaha attım, babam da bana eşlik etti " bugün hastam fazlaydı onlarla ilgilendim o yüzden geciktim siz başlayın yemeğe ben çıkıyorum şimdi" babam daha da sevinmişti bu söylediğime

Biliyordu benim abimle görüşmek istemediğimi ondan gelmememden korkuyordu " tamam güzel kızım çabuk ol ama, seni soruyorlar çünkü" bende babamın bu söylediğini onayladıktan sonra telefonları kapattık.

Çok beklemeden üstümdeki önlüğümü çıkarıp askıya astım ve eşyalarımı alıp arabama doğru yürümeye başladım. "Yenge!" Adımlarımı durduran arkamdan bağıran adamın sesi oldu, arkamı döndüm ve bana doğru koşan adamı beklemeye başladım "yenge sizin konağa gidiyormuşuz abi öyle söyledi" dedi nefes nefese " evet Alp konağa gidiyorum noldu?" Alp kafasını kaldırdı "yenge ama biz adamları azalttık abimin yanına gittiler biraz beklersen onlar gelince gide-" sinirle soludum "ben beklemiyorum Alp, korumaya ihtiyacım olmadığını söyledim zaten, madem geliyorsunuz fazlasına ihtiyacım yok" diyip ilerlemeye devam ettim.

Alp arkamdan sıkıntılı bir nefes verip o da beni takip etmeye başladı...

&

"Herkese selamlar" diyerek girdim içeri. İki aşiret de oturmuş yemek yiyordu, ben ilerleyince Baran hemen kafasını kaldırıp hafif çatık kaşlarıyla bana baktı.

"Hoş geldin torun. Geç otur yemek ye" dedi dedem. Tabiki de yiyecektim o kadar saat çalışıyoruz sonuçta...

Bana ayrılmış yer Baran'ın yanı abimin karşısıydı ve oraya oturmak yeterince germişti beni. Yavaş adımlarla yerime ilerledim ve oturdum.

Abimin gözü benim üzerimdeydi hissediyordum ama göz teması kurmak korkutuyordu beni "Berfin" duyduğum ses gözlerimi kapatmama sebep oldu.

Ben bakmak istemedikçe ona bakmamı sağlıyordu " efendim abi?" Hala daha bakmıyordum yüzüne "neden bakmıyorsun bana?" Tüm masa susmuş bizi dinliyordu "abi bu konuları burda konuşmayalım yemeğimizi yiyelim" dedim

Mardin Güzeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin