Bölüm 17

353 14 0
                                    

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun.Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar.
Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin

                                 Cemal Süreya

Berfinden
-----------------------------------------------
Hayat bana hep acımasız tarafını göstermişti. Büyüklerimiz hep der ya hepimiz belli bir dönem bir sınavdan geçeriz, benim o sınavım asla bitmemişti

Kalbimi söktüler, yetmedi hislerimi,ruhumu çaldılar sonra benim aynı kalmamı istediler ama yapamazdım

Benden alınanlar olmadan ben ben olamazdım...

Baran anlattıklarımdan sonra sinir küpüne dönmüştü anlamıştım. Bana çaktırmamaya çalışıyordu ama boynundaki damarlar ve sıktığı yumruğu onu çoktan ele veriyordu

Bana hep yumuşak tarafını gösteriyordu ve bu benim için gerçekten çok değerliydi

Neticede ben onun ne askerlik arkadaşıydım ne de emirleri altında çalıştırdığı adamlarından biri, sinirini onlara saklasındı

Masaya geri döndüğümüzde herkes durmuş Baran'ın bu haline bakıyordu. Patlamaya hazır bomba gibiydi ve bu bomba birazdan patlayacak gibi duruyordu

"Abi iyi mis-" masaya vurulan yumrukla hepimiz yerimizden sıçradık
"CEYHUN KES SESİNİ YEMEĞİNİ YE!" bir anda bağırması tüm gözleri üstümüze toplamıştı

Şuan onunla konuşmak çok akıl kârı değildi ondan bende alttan elini tuttum ve rahatlaması için baş parmağımla yavaş yavaş okşadım

Herkesin yemeğinin bittiğini gördüğümde "hadi artık çıkalım" dedim. Daha eve gidip tanışamadığım kişilerle tanışacaktım

Hepimiz aynı anda ayağa kalktık ve çıkışa doğru ilerledik, kapıda valenin arabayı getirmesini bekliyorduk ve çok geçmeden gelen arabaya bindik

Şoför koltuğunda oturan Ceyhun çekingen bir sesle konuştu"abi sinirin geçti mi?" Baran derin nefes aldı, burun kemiğini sıktı ve elimi tutan eli bir tık sertleşti

"Noldu Ceyhun, sakinim şuan ne diyeceksin?" Söylemekte kararsız bir şekilde biraz düşündü ve ayndan bize baktı "şu araştır dediğin adamdan herhangi bir iz bulunamıyor, adı bile. Kim bu adam?"

Baran'ın gerildiğini hissetmiştim, "sanane oğlum kimse kim! Ben size her araştırtdığım adamın kim olduğunu söylüyor muyum?" Sesi hala sert çıkıyordu. Ya sakinleşmemişti ya da Ceyhunlara karşı genelde böyleydi ki  ilk seçenek daha olası gibi geliyordu

"Tamam abi kızma merak ettim" şuanda kızgınlığıyla herkesi üzebilirdi,"hangi adam?" Diye sordum, bakışlarıyla söyleyip söylememekte kararsız olduğu anlaşılıyordu

Kulağıma yaklaştı "seni kaçıran şerefsiz" tepki veremedim. Bulmasını ister miydim, çok isterdim ama bulduğunda zarar görmesini asla istemezdim

Eğer Baran'ın peşinde olduğunu anlarsa benim onlara söylediğimi anlardı ama olsun anlasındı artık korkmak istemiyordum "Alp Kılıç" dedim Ceyhunlara doğru

"O kim yenge?" Kerem arkasına dönüp sormuştu "aradığınız ama hiçbir iz bulamadığınız adamın ismi" şaşırmışlardı biliyordum

"Sen nereden tanıyorsun ki yenge?"

"Sanane oğlum, kız yardım etmiş işte dön önüne. Merak etmeyin bir boku da" benim kimseye anlatmak istemediğimi bildiği için kapatmıştı konuyu

Biraz düşününce aslında ben onun yanındayken utanıp anlatmayacağım hiçbir şey yapmamıştım. Artık bana zarar verebilir miydi bilmiyorum ama şunu biliyorum ki eskisi kadar güçsüz değildim

Mardin Güzeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin