Bölüm 14

389 17 1
                                    

Medya: Didem Yılmaz

Sevmek seviyorum demek değil, yüreğinde hissetmektir.
Ve aşk yanında olanı sevmek değil, bazen gelmeyecek birini beklemektir.
     
                                              Cem Yücel

Berfinden
------------------------------------
Uzun, aksiyon dolu gecenin ardından ben,Didem, Kerem, Ceyhun ve Baran sahil kenarına gelmiş yürüyüş yapıyor ve sohbet ediyorduk.

"Yalnız yenge helal olsun Nazgül abla o kadar üstüne geliyor kadın sana nasıl davranıyorsa sende ona öylesin" Baran'ın bu konuşmadan rahatsız olmayacağını bildiğinden rahatlıkla konuşuyordu Kerem..

"Bazen böyle olmak daha iyidir"dedim kısık bir sesle "yalnız bebeğim, o Aylaya çok güzel ağzının payını verdin. Tebrik ediyorum benden kapmışsın birşeyler"Didem yine Didemliğini konuşturmuştu, gözlerimi devirdim bu konuşmadan sonra

Hemen üç erkeğin bakışları da bana döndü ve aynı anda"Ayla mı?" Diye sordular

Bende Barana dönerek"evet Ayla, keşke seni evlendirmek istedikleri birinin olduğunu birde bu kişinin ailede olduğunu daha önce söyleseydin" dedim sinirli bir ses tonunda

"O konu kapanmıştı bende o yüzden açmadım da ne dedi o sana?" Kaşları çatılmış söyleyeceğim şeyi bekliyordu

"Önemli birşey değil Baran hallettim bitti" bu konu hakkında konuşup tadımızı kaçırmak istemiyordum

"Berfin söyler misin ne dedi?" Derin nefes alıp olduğum yerde durdum"ne dediyse dedi, ne yapacaksın? Şuan bana söylediği şeyi söylesem ne yapacaksın Baran? Bu benim meselem eğer yardıma ihtiyacım olursa söylerim ne dediğini" deyip devam ettim yoluma

Diğerlerini biraz geçmiş önden önden gidiyordum ki yanıma Didem geldi "aşkım sakin ol biraz ya, adam senin için endişelendi sadece"

"Endişelenmesin Didem, istemiyorum ya. O bana geçmişte yapılanları da tutturdu öğrenicem diye noldu hiçbir şey karışmasın benim meselelerime" Dideme bahsetmediğimden olucak ki şaşkınlıkla bana baktı

"Sen ondan bahsettin mi Barana!" Şaşırmış olması normaldi çünkü kimseye söylememesi konusunda defalarca kez yeminler ettirmiştim ve şimdi gidip kendim söylüyordum

"Evet bahsettim. Didem ben abimin düğününde Fuatı gördüm, biliyorsun beni hep ona götürdüğünü" derin nefes aldım, yutkundum ve devam ettim

"Beni gördü ve eğer beni yine ona götürürse Baran beni bulur, hatta beni belki bulabilecek tek kişi o dur. Onun eli kolu uzun. Ama bak bu durumu birtek sen ve Baran biliyorsunuz, ona da tembih ettim kimsenin haberi olmayacak"

Didem sadece kafa sallamakla yetindi ki zaten arkamızda ki erkekler bizi çağırmış bir banka oturmuştuk. Hepimiz sığmadığımızdan da Didem ve Kerem karşımızda taşa oturmuşlardı

"Yenge şimdi iznin olursa bizim sana birkaç sorumuz olucak, seni tanımak amaçlı" Keremin bu cümlesi ve Ceyhunla bana melül melül bakması gülümsememe sebep olmuştu

"Evet dinliyorum" hemen duruşlarını ciddileştirdiler "neden kaçtın burdan" bu tarz soruları cevaplamak asla canımı acıtmazdı çünkü bu olayların suçlusu ben değildim evet canım yanmıştı ama bundan sonra suçluluk duyması gerekenler onlardı..

"Dedem ben 18 yaşına gelince beni 60 yaşındaki bir adamla evlendirmek istedi o yüzden kaçtım"

Didem hariç hepsi aynı anda "NE" dediler "evet, yani burası için normal bir durum bu aslında bu kadar şaşırmanızı anlayamadım"

Mardin Güzeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin