Bölüm 25

183 9 4
                                    

Berfinden
-----------------------------
Kaybetmek insanı üzmüyorsa ağlamaya değer miydi? Her gidenin arkasından ağlanır mıydı mesela?

Dedemin ölümünün 3. Günü olmuştu tam tamına 3 gün ve ben 3 gün boyunca tek bir damla yaş dökmemiştim

Dedemle küçüklüğümden beridir kuramadığım bağı son 1 ayda kurmaya çalışmıştım ama geçmişin izleri ikimizin de yakasını bırakmamaya yemin etmişti

Dedeme karşı hissedemediğim duygular göz yaşlarımın akmasına engel oluyor acı çekmeme bile izin vermiyordu

Peki ben bunun için suçluluk duymalı mıydım? Çocukluğumu yaşatmamış bir adam için günlerce ağlamalı mıydım?

Kendimi zorlasam da yapamazdım, yalandan da ağlayamazdım fıtratımda yoktu çünkü

Yine bir günü acı bir kabusla sabahlamıştım, dedem öldüğünden beri peşimi bırakmayan kabuslara artık Baran da çözüm olmuyordu, izin vermiyordum

Ettiğimiz kavganın üstüne bu ölüm eklenince iyice kendimi bataklığa çekilmiş gibi hissediyordum. Ailem perişan haldeydi, ben onlara yardım edemediğim için perişan haldeydim

Nazgül Hanım bu üç günde sözde annemlerin yanında gözükerek Aylayla birlik olmuş üstüme geliyorlardı ama ailemi düşünmekten onlara sıra gelmiyordu

Didem haberi alınca ilk uçakla zaten burda devam edeceği hayatını biraz daha erken başlatmış hep yanımızda olmuştu

Telefonumu yataktan kalkmadan önce elime alıp gelen bildirimleri kontrol ettim, Dilan 2 kere aramıştı

Kısa süreliğine daldığım uykumda duymamış olmalıydım yoksa çok da uzun ve derin uyuduğum bir gece değildi

Geri arama tuşuna basarken aynı zamanda yanımdaki adamı uyandırmadan kalktım ve banyoya ilerledim

Yavaşça açıp girdim ve yine yavaşça geri kapattım bu sırada telefonum hala çalıyordu

"Alo" telefon açılınca ağlamaktan sesi kalınlaşmış kızın sesini işittim Dilan dedemle benden daha az vakit geçirmesine rağmen çok etkilenmişti ölümünden

Keşke bende çok etkilenebileceğim kadar güzel anılar biriktirebilseydim ama benim dedemle olan tüm anılarımda çığlık ve yüzüme çarpan tokadın sesi vardı

Bu kadar canice ufacık bir çocuğa uyguladığı şiddet sonrasında üzülemeyecektim

"Birşey mi oldu Dilan?"onun aksine benim sesim daha uykulu çıkıyordu. Tekrar ağlamaya başladı

"Bugün gelecek misin? Berfin Yusuf baba çok kötü durumda sürekli tansiyonu düşüyor Sultan anne de ondan hallice ben ne yapacağım bilmiyorum. Berzan çıkıyor gidiyor yetişemiyorum ikisine"

Derin bir nefes aldım, abim her zamanki gibi tüm enkazı bizim üstümüze bırakıp kaçıyordu hiç şaşırtmıyordu beni

"Geleceğim merak etme, bir kendime geleyim yeni kalktım sonra geleceğim idare etmeye çalış" belli ki sessiz sessiz ağlıyordu çünkü burnunu çekme sesi olmasa birde sesi titremese anlamayacaktım ağladığını

"Tamam, idare ederim" sıkıntılı bir nefes aldım ne yapacaktım annemleri nasıl kendine getirecektim hiç bilmiyordum

"Hadi görüşürüz kendine dikkat et" telefonu kapattım ve lavabonun yanına koydum sonra da kenardaki tokayla saçlarımı tutturup elimi yüzümü yıkadım

Birazcık da olsa kendime gelmiştim, aynadan kendime baktığımda göz altlarım uykusuzluktan morarmaya başlamıştı bile

Saçımdaki tokayı yine kenara bıraktım ve telefonumu alıp odadan çıktım. Baran uyanmış telefonuyla ilgileniyordu birşey demeden dolabıma yöneldim

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mardin Güzeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin