Bölüm 9

517 22 7
                                    

Gitmek zorundaydım
Yorulmuştum..
Bir yanımı
Eksik hissettirmene
İzin vermekten...

Berfinden
----------------------------
Baran'ın bana bakan gözleri çok şey ifade ediyordu, hep bakmak istiyordum ama izin vermiyorlardı.

"Gelin hanım yemek yapmasını bilir misin?" Dedi yine aynı kadın. Yavaş yavaş sinirlenmeme sebep oluyordu ama yalandan da olsa gülümsememi hiç soldurmuyordum

"Tabiki biliyorum yemek yapmayı, hatta elimin çok lezzetli olduğunu söylerler" dedim ufak yalandan bir kahkahayla

Kadın da gülmeye çalışıyor ama kibirinden gülemiyor gibiydi. "İyi bir gün elinden yemek yeriz" dedi yavaşça kafa salladım.

"Eğer sizin için de sorun olmayacaksa ben kalksam artık, çünkü yarın ameliyatlarım fazla uykumu alayım" dedim. Tüm gözler bana dönmüştü, Baran'ın annesi hariç herkes gülümsüyordu "gelin kısmısının misafirlerden önce gittiği nerde görülmüş" dedi çenesini tutamayarak.

Ayağa kalktım, kenara bıraktığım çantamı aldım "henüz sizin gelininiz değilim, o yüzden ailem de bir sorun görmediği için kalkmamda bir sakınca yok gibi?" Dedim ciddileşmiş yüzümle

Kadın daha da ağzını açamadı, açamazdı da zaten. Eğer evliliğim boyunca aynı evde kalırsak olay çıkabilirdi ve bu durum hem beni hem de Baranı yıpratırdı...

"Herkese iyi akşamlar" deyip kapıya doğru ilerledim "Berfin!" Arkamdan Baran'ın sesini duydum, noldu der gibi kafamı salladım "seni ben bırakayım, arabanı çocuklar getirir. Hem biraz konuşuruz" dedi. Aslında fena olmazdı.

Biz birbirimizi daha iyi tanımak için 1 ay istemiştik ve onun iki haftası çoktan geçmişti bile...

"Peki tamam" dedim. Beraber kapıya gittik, kapıda duran adamlar hemen hazır ol da durdu "Alp, al yengenin arabasını evin önüne bırak. Biz bizim arabayla geçicez." Diyince Alp hemen kafasını salladı, bende ona anahtarımı verdim.

Ardından Baran arabaya giderken elini belime koydu, içim bir garip olmuştu. Asla rahatsız olmuyordum ama sanki yanlış birşey yapsam o el kaybolacak gibiydi.

Kapımı açtı, binince kapıyı kapattı ve kendi de bindi. Arabayı çalıştırdı ve dar, taşlı yollarda ilerlemeye başladık.

"Annemi sevdin mi?" Diye sordu bir anda. Buna ne cevap verilirdi ki kadın resmen beni tüm aşiretin önünde küçük düşürmeye çalışmıştı "yani sevdim de biraz garip biri, zamanla alışırım sanırım" diyebildim sadece

Bir anda gülmeye başladı. Keşke hep gülseydi, ciddi olmasındansa gülmesi daha güzeldi. "Neden gülüyorsun?" Dedim yalancı bir sinirle. Daha çok güldü "sevmedin dimi annemi" diyince ilk dondum, sonrasında dayanamayıp bende gülmeye başladım.

"Tamam kabul ediyorum, sevmedim evet ama yani bence bugünlük öyledir yani umarım, öyle dimi?" Dedim bir umutla suratına bakarak "çok üzgünüm ama annem hep böyledir" dedi. Gülmesi asla geçmiyordu, ve bu durum benim de komiğime gitmeye başlamıştı

"Sahilde bir kafeye gidip oturalım mı biraz? Yoğunluktan birbirimizi tanıyamadık bile. Biraz birbirimiz hakkında fikir ediniriz ne dersin?" Aslında hiç fena fikir sayılmazdı. Saate baktım 22.45 ameliyat günlerimde gece 12'de uyuyup sabah zinde kalktığım zamanlar da olmuştu. Bu seferlik de geç yatmamda bir sorun olacağını düşünmüyordum.

"Peki öyle yapalım" deyince yolumuz değişti ve hızla sahil kenarına ulaştık. Hava sabaha göre biraz daha soğuktu ama üşütecek bir hava değildi. Camımı açtım ve yüzüme soğuk havanın vurmasına izin verdim.

Mardin Güzeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin