Keyifli okumalar arkadaşlar!
***
"Ben bakarım!" Songül heyecanla çalana telefona doğru koşarken yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Ev telefonunu sadece babası arardı. Cüneyt karısının neşeli sesini duyunca içinin ısındığını hissederek omzunu duvara yaslayarak karısının şakıyarak telefonda konuşmasını dinliyordu. Evleneli üç yıl olmuştu ve bu yıllar Songül'ün üzerinde oldukça değişime neden olmuştu. Güzel karısı daha da güzelleşmiş üzerine bir olgunluk gelmişti. Songül eskisinden daha ağır başlı hareket ederken Cüneyt onun yürüyüşünün bile değiştiğini keyifle düşünmüştü. Songül her geçen gün yüreğine daha bir işler olmuştu. Bir süre daha telefonda konuştuktan sonra karısının yavaş yavaş düşen yüzü dikkatini çekmişti. Yüzü beyazlamış, gözlerinin ışığı sönmeye yüz tutmuştu. Endişeyle genç kadına yaklaşarak onu kendisine çevirdi.
"Songül, kötü bir haber mi var?" Songül ıslak bakışlarını Cüneyt'ten kaçırarak telefonun ahizesini sıkmaya başlamıştı.
"Sana sordum Songül, ne oldu?" Genç kız yutkunarak boğazına takılan hıçkırığı gidermeye çalışmıştı. "Kiminle konuşuyorsun sen?" Cüneyt daha fazla dayanamayarak telefonu genç kadının elinden almıştı. Karşı taraftan Melek'in sesini duyunca gülümseyen genç adam küçük kızın ne söyleyip karısının moralini bozduğunu merak etti.
"Melek, canım az önce halana ne söyledin?" Songül telefonu kocasının elinden almak istemiş ama başaramamıştı. Melek ve Songül arasında çok fazla yaş farkı yoktu. Melek şimdiden özü sözü bir, bir kız olarak yetişmişti. Halası hakkında söylenen sözlere dayanamayarak daha küçük yaşında onu korumaya çalışıyordu.
"Melek, sana bir soru sordum. Halana ne söyledin de yüzü asıldı." Karşı tarafta bir süre sessizlik oluşmuştu. Cüneyt kızmaya başlamış cevap beklerken genç kızın sesini duymuştu.
"Enişte, iki köyde halamın çocuğu olmadığından bahsediyor. Sonra onun kısır olduğunu söyleyerek senin soyunu kurutacağını söylüyorlar. Seni yeniden evlendirmesi için Asım dedeye baskı yapıyorlarmış. Enişte başkası ile evlenirsen seni asla affetmem haberin olsun. Halamı üzersen babam da seni üzer. Babam üzmezse amcam üzer, ben üzerim. Sakın başkası ile evlenmeye kalkma." Cüneyt duydukları ile donup kalmıştı. Ne kısırlığından bahsediyordu bunlar. Daha evleneli ne kadar olmuştu ki. Üstelik öğrenci oldukları için kendileri özellikle dikkat ediyorlardı. Daha önce böyle bir şeyi düşünmedikleri için çıkabilecek dedikoduları da tahmin edememişlerdi. Songül salonda koltuğa oturarak elleriyle yüzünü kapattı. Hıçkırarak ağlamak istiyordu. Nasıl bu şekilde damga yerdi. Cüneyt telefonu kapatarak karısının yanına gelince Songül gözleri yaşlı bir şekilde genç adama baktı.
"Ağlama, neden ağlıyorsun ki?" Songül başını iki yana sallayarak Cüneyt'e baktı.
"Bizim neden çocuğumuz olmadı Cüneyt?"
"Bu dedikoduları kafana takmıyorsun değil mi? hem ikimiz de öğrenciyiz. Tamam bu yıl okul bitecek ama yine de çok genciz."
"Ama Cüneyt ben artık anne olmak istiyorum." Songül hafif gülümseyerek genç kadını kollarının arasına çekti. Saçlarını okşarken bir yandan da karısını teselli etmeye çalışıyordu. ,
"Olacak hayatım, zamanı gelince bizimde bebeğimiz olacak."
"Ne zaman?" Cüneyt derin bir iç çekerek karsını daha sıkı sardı. Bir süre öylece sessizce oturdular. Sonra genç adam ayağa kalkarak Songül'ün de kalkmasını sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN OLMADAN ASLA! Kitap Oldu!
General FictionBenim Küçük Gelinim kitabı ve Göremediğim Sen kitabından tanıdığınız Songül ve Cüneyt in hikayesi. Göremediğim Sen seri 3 GERÇEK SEVDA CAN YAKAR!!!