Yunho, odasında kısa bir süre dinlendikten sonra dışarı çıkmaya karar verdi. Eunae'yi ve Mingi'yi bulmak, belki biraz da evi keşfetmek istiyordu.
Merdivenlerden inerken, geniş koridorların ve zengin dekorasyonun verdiği alışılmadık hisle doluydu. Bu kadar büyük bir evde yaşamaya alışık değildi. Yavaş adımlarla odaları incelerken, karşısına bir çalışan çıktı.
"Mingi nerede acaba?" diye sordu Yunho, merakla.
"Mingi Bey birkaç dakika önce odasına gitti. Genellikle orada olur." diye cevapladı çalışan.
Yunho başını salladı. "Acaba odasının nerede olduğunu sorabilir miyim?"
"Sizin odanızın hemen karşısında bulunuyor." dedi çalışan kibar bir şekilde.
"Teşekkürler," diyerek yanıtladı Yunho ve yukarı doğru yöneldi.
Çalışanın tarif ettiği yere doğru ilerleyerek kapıyı hafifçe çaldı. Birkaç saniye bekledikten sonra kapıyı araladı ve başını içeri uzattı. Oda oldukça düzenliydi ancak Mingi ortalarda görünmüyordu. Kapıyı sessizce kapatıp Eunae'nin odasına doğru ilerledi. Eunae'nin odasının kapısını açtığında, küçük kızın odasında olmadığını fark etti. Ancak içerideki diğer odaya doğru hafif bir ses duyduğunda, gülümsedi. Mingi'nin orada olduğunu anlamıştı.
Sessiz adımlarla ilerledi ve kapıyı hafifçe araladı. Mingi yere oturmuş, Eunae ile oyun oynuyordu. Eunae'nin küçük kıkırdamaları, onun ne kadar keyif aldığını gösteriyordu.
Yunho, Mingi'nin Eunae'yi eğlendirme biçimini izlerken içi ısındı. Onların bu anını bozmak istemediği için bir süre daha kapının arkasında durdu, yüzünde büyük bir gülümsemeyle.
Sonunda içeri girdi ve Eunae, onu görür görmez heyecanla seslendi, "Baba! Gelmişsin."
"Evet, ne yapıyorsunuz bakalım?"
Eunae, küçük elleriyle oyuncaklarını gösterdi. "Mingi abi ile oynuyoruz."
Mingi, Yunho'ya bakarak gülümsedi. "Eunae'yi eğlendiriyoruz."
"Eunae'ye vakit ayırdığın için teşekkürler."
"Her zaman, Yunho. Eunae gerçekten tatlı bir kız."
Eunae'nin neşesi ve Mingi'nin onu eğlendirmek için gösterdiği çaba, Yunho'nun içini rahatlatmıştı. O an, doğru bir karar verdiğini hissetti. Eunae'nin burada mutlu olacağını bilmek, onun için en büyük teselli olmuştu.
Eunae, oyuncaklarıyla oynamaya devam ederken Mingi, Yunho'ya döndü.
"Sen ne yapıyordun?"
Yunho omuzlarını hafifçe kaldırdı. "Biraz dinlendim, sonra sıkılınca yanına gelmek istedim. Çalışanlara odanı sordum, baktım ama orada yoktun. En sonunda buraya geldim."
Mingi başını sallayıp gülümsedi. "İstediğin zaman yanıma gelebilirsin. Çoğunlukla odamda olurum fakat artık Eunae ile olacağım gibi görünüyor."
Yunho gülümsedi, "Bu evde onunla bu kadar ilgilenen birinin olması beni gerçekten rahatlatıyor."
Mingi, Yunho'nun omzuna dokundu. "sen merak etme, Eunae bizimle çok mutlu olacak. Burada her zaman ona ihtiyacı olan ilgiyi vereceğiz."
Yunho'nun yüzüne sıcak bir gülümseme yayıldı. Gözleri, oyun halısına yayılmış oyuncakların arasında keyifle oynayan Eunae'ye döndü. Mingi de yanına giderek oyununa katıldı, minik blokları ve figürleri birlikte hareket ettiriyorlardı.
Yunho, birkaç dakika boyunca duvara yaslanarak bu sahneyi izledi. Eunae'nin kahkahaları odayı dolduruyor, Mingi ise onun neşesine eşlik ediyordu. Bu sahne, Yunho'nun kalbine bir sıcaklık yaydı, bu güvenli ve sevgi dolu ortamda kızının ne kadar mutlu olduğunu görmek onu derinden etkiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Douceur | Yungi
FanfictionJeong Yunho, kızı Eunae ile birlikte zorluklarla boğuşan bir iş adamıdır. Maddi sıkıntılar içinde sıkışıp kalmışken, hayatları zengin bir grafik tasarımcı olan Song Mingi'nin ansızın karşılarına çıkmasıyla her şey değişir.