Mingi'nin evine taşınmalarının üzerinden bir hafta geçmişti. Bu süre zarfında Yunho, Eunae ve Mingi arasındaki ilişki gitgide güçlenmişti. Yunho ve Eunae, Mingi'nin geniş ve rahat evine tamamen alışmış, burayı gerçekten bir yuva gibi hissetmeye başlamışlardı. Yunho, Mingi ile giderek daha yakınlaşmış, önceki günlerdeki tedirginliği yok olmuştu.
Şu an, hepsi birlikte salonda vakit geçiriyordu. Eunae, enerjik hâliyle koltuktan koltuğa atlayarak kendince bir oyun yaratmıştı. Çocukça hareketleri ve neşeli çığlıkları odada yankılanıyordu. Yunho, kızının bu canlılığını gülümseyerek izlerken, Mingi de göz ucuyla ona bakıyordu, Eunae'nin mutluluğu ortamı daha da aydınlatıyordu.
"Sıkıldım!" diye bağırdı Eunae, kendini bir kez daha koltuktan diğerine bırakırken. Yorgunluktan çok, dışarıda bir şeyler yapma isteği sesine yansımıştı.
Mingi, elindeki telefonu bırakarak Eunae'ye döndü. "Dışarı çıkmak ister misin?"
Eunae'nin gözleri heyecanla büyüdü. Onay ister gibi babasına baktı. Yunho, kızının bu neşesini görünce gülümsedi ve başını salladı. "Tabii, neden olmasın?" dedi, aynı zamanda bu küçük gezintinin herkese iyi geleceğini düşünerek.
"Olur!" diyerek sevinçle ayağa fırladı Eunae, minik adımlarla kapıya doğru koştu.
"O zaman gidelim," dedi Mingi, kendisi de ayağa kalkarken. Yunho da aynı şekilde ayağa kalktı. Mingi, çalışanı Soojin'e doğru yürüyerek dışarı çıkacaklarının haberini verdi.
Ardından Mingi, evin anahtarlarını ve arabasının anahtarını alarak kapıya yöneldi. Üçü birlikte kapıdan çıkarken, Mingi'nin özenle düzenlenmiş bahçesi ve araba yolu gözler önüne serildi. Arabanın kapılarını açarak Yunho ve Eunae'ye yerlerini gösterdi.
Yunho, arabaya binerken Mingi'ye bir bakış attı. Mingi, direksiyon başına geçerken arka koltuktaki Eunae, heyecanla dışarıyı izliyordu. Arabada, Eunae'nin neşesi ve dışarıda geçirecekleri güzel zamanın beklentisiyle tatlı bir heyecan vardı.
Mingi, arabayı çalıştırdıktan sonra dikiz aynasından arka koltukta oturan Eunae'ye bir bakış attı. "Nereye gitmek istersiniz?"
Eunae, büyük gözleriyle bir an düşündü, sonra neşeyle, "Yeni elbiseler istiyorum!" diye cevap verdi. Küçük bedeninde, bu küçük dileğinin gerçekleşme ihtimalinin yarattığı sevinçle kıpırdanıyordu.
Mingi, başını sallayarak hafifçe gülümsedi ve önüne döndü. Direksiyonun başına tekrar geçerken, Yunho ile göz göze geldi. Yunho, Mingi'nin Eunae'nin isteklerine bu kadar duyarlı olmasından memnuniyet duyarak hafif bir gülümsemeyle karşılık verdi.
Yol boyunca, Eunae arka koltukta büyük bir heyecanla bir mağazadan bahsediyor, gördüğü rengarenk kıyafetlerden söz ediyordu. Minik elleri, camdan dışarıyı işaret ederek geçtikleri yerleri gösteriyor, sesi arabada yankılanıyordu.
Birkaç dakika sonra, Mingi arabayı şehrin hareketli bir bölgesindeki büyük bir mağazanın önüne park etti. Mağazanın geniş cam vitrinleri, içerideki rengarenk kıyafetlerle doluydu ve dışarıya yayılan ışık, içeriye davetkar bir hava katıyordu. Mingi, arabayı durdurduğunda Eunae hızla emniyet kemerini çözüp kapıyı açtı. Küçük ayakları neredeyse yere değmeden, coşkuyla arabadan inip mağazanın önüne doğru koştu.
Yunho ve Mingi, Eunae'nin arkasından mağazaya adım attılar. Mağazanın kapısından içeri girdikleri anda, canlı renklerin ve sergilenen giysilerin parlak ışıklarının yarattığı sıcak bir hava onları karşıladı.
Tam o anda, Mingi'nin eli yavaşça Yunho'nun beline dokundu. Bu ani temas, Yunho'yu bir anlığına duraksattı. Bu beklenmedik yakınlık onu şaşırtmıştı. Mingi'nin dokunuşu hafifti, adeta güven verircesine beline yerleşmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Douceur | Yungi
FanfictionJeong Yunho, kızı Eunae ile birlikte zorluklarla boğuşan bir iş adamıdır. Maddi sıkıntılar içinde sıkışıp kalmışken, hayatları zengin bir grafik tasarımcı olan Song Mingi'nin ansızın karşılarına çıkmasıyla her şey değişir.