11

2.2K 110 14
                                    


Gün ışığı her zaman bu kadar rahatsız edici miydi? Sanki sıcaklık bütün vücudumu sarmış gibi hissediyordum. Gözlerimi açmak istemedim kafamda hala yorgunluk ve daha fazla uyuma isteği vardı. Ama güneş öyle vuruyordu ki gözlerimi zor da olsa aralamak zorunda kaldım. Üstümde güzelce dinlenmenin ve uyumanın verdiği yorgunluk vardı.

"Nerdeyim ben?"

Aklıma gelen ilk sözleri mırıldandım. Yüzüme vuran ışığı sevmedim. Uyku iyice beynimi terketti ve ayılmaya başladım. Olduğym yerde sıçradım

"Siktir! Neresi burası?"

Ayıldığımda etrafa göz gezdirdim. Yatak odası gibi bir yerdeydim. Doğrulmaya çalıştım. Elim ile gözlerimi ovuşturmak istedim ama yapamadım. Elim yatağa kelepçe ile bağlıydı. Gözlerim açıldı ve dün gece olanlar teker teker zihnimi ele geçirdi. Diğer elim ise sargılıydı. Hareket ettirmek acı veriyordu.

Odaya göz gezdirdim. Klasik bir misafir odasına benziyordu. Yatak , dolap , ayna gibi mobilyalarla dizilmişti. Küçük bir balkonu da vardı. Dışarıya göz gezdirdim. Muhtemelen iki ya da üçüncü kattaydım. Ayağım ve elim yaralı olmasa balkondan atlamayı düşünürdüm. Ya da aynayı kırıp içeri giren ilk kişiyi pusu kurup rehin mi alsam diğer elimi kullanabilirim. Kelepçeli olmasaydı tabii.

Pencereden ormana baktım. Aklıma hiç iyi anılar gelmedi. Yüzümü tiksintiyle buruşturdum. Ben anılarla mücadele edip kaçma planları yaparken kapı çalındı. Gözlerimi kapıya diktim. İçeriye hizmetçi görünümlü bir kadın geldi. Yabancı olduğu belliydi. Öfkeyle ona baktım. Öfkemi hisseder olmuştu ki çok yaklaşmadı. Saldıracak gücüm olsa bunu çoktan yapardım. Madem kirli oynayacaksınız bende kirli oynayacağım.

"Günaydın Efendim. Kahval-"

"Nerede o sikik? Çağır onu hemen.!Çözün beni sizi.."

Sinirle bağırdım. Ona bağırmam kadını hiç etkilemedi. Tabii onlar neler görmüşlerdir bundan mı korkacaklar. Doğu haklıydı bu evdeki kimse normal değil.

"Bay Fyodorov şuan bir telefon görüşmesi yapıyor. Biter bitmez uyandığınızı ona ileteceğim."

Kadın sakince konuştu yüzü bir yerlerden tanıdık geliyordu. Aklıma getirmeye çalıştım. Bir an aydınlanmış gibi hissettim.

"Sen..Sen Metroda beni kaçırmaya çalışan kadınsın!"

Kadın yüzünde suçluluk duygulu bir tebessüm etti. Gözlerini kaçırdı. Bu gözler bana tanıdık gelen şeydi.

"Ben sadece Bay Fyodorov'un emirlerini takip ediyorum Efendim."

"Off..Sikimde değil! O aptalı hemen çağır buraya!" sinirle bağırdım yine.

Öfkemi başkalarından çıkarmamalıydım ama elimde değildi. sinirden yatakta debelenmeye başladım

"Üzgünüm Efendim şuan mümkün değil fakat Bay Fyodorov gelene kadar istediğiniz herhangi bir şey var ise temin edebilirim. Aç mısınız?"

Bu evde pişen şeylerin zehirli olup olmadığı hakkında bir sürü şüphem var. Bu kadının beni dışarı çıkarmayacağını anladım. Andrei'yi beklemekten başka şansım yoktu.

"Yemek falan istemiyorum. Elime ne olmuş?" önüme bakarak kaşlarımı çattım.

Kadın sonunda bir şey istediğimden memnun olmuş şekilde elindeki tablete odaklandı. Bir süre sonra cevapladı.

"Efendim öncelikle sol ayağınızda ufak bir çatlak var. Normal çatlaklar 4 - 6 hafta arasında iyileşir fakat ayağınız çok kullanmadığınız sürece 1 haftaya toparlanır. Sağ elinizdeki çatlak ayağınızdakinden biraz daha derin bu yüzden iyileşme süreci 4 hafta veya daha uzun süre gibi görünüyor-."

SAPLANTI | BXB Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin