Bölüm 18

353 36 5
                                    

Duman_Elleri Ellerime

Gözler, aşkın en dokunaklı şiirlerini yazan kalemlerdir. Onlara bakarak, birinin sizi ne kadar derinden sevdiğini veya ne kadar büyük bir özlemle baktığını anlayabilirsiniz."

*******

Gözlerimiz birbirimize kilitlenmiş, zamanın durduğunu hissediyordum. Enes'in yakınlığı, sanki beni başka bir dünyaya götürüyordu, etrafımızdaki her şey bulanıklaşıyordu ve sadece o an önemliydi.

Sonunda kelimeler bulutların arasından çıkmıştı, "Bir şey sorabilir miyim? Yıllar önce beni parka neden çağırmıştın?" dedim, kalbim hızla atarken

Merakla beklemek, içimdeki heyecanı daha da arttırıyordu. Enes'in yüzünde hafif bir gülümseme belirdi, sanki o anı o da hatırlıyormuş gibi.

Enes'in cevabı, "Sana aşık olduğumu söylemek için," oldu. Bu sözler duyulduğunda içimde bir şimşek çaktı.

Ne yani bana aşık mıydı? O günleri hatırladım. Ona ne kadar aşık olduğumu hatırladım.

İçimde bir fırtına kopmuş gibiydi. Enes'in gözlerinde, hissettiklerini tam olarak anlamak istiyordum."Şu an hala aşık mısın?" diye sordum.

Enes, gülerek "O da bana kalsın" yanıtını verdi.

Ardından, kulağıma eğilerek, "Sana bir sır vereyim mi? O gün sana çıkma teklifi yapmak için papatya almıştım. O papatyaları annem ve babamın mezarına koydum, bir tanesi hariç. Onu hala saklıyorum." dedi.

Enes'in itirafı, gözlerimde biriken yaşlarla birlikte beni derinden etkiledi.

Onun içindeki duygusal boşluğu ve geçmişten gelen acıyı hissettim.

Enes'in papatyaları annesinin ve babasının mezarına koyduğunu öğrenmek, kalbimde bir hüzün ve anlayış uyandırdı.

Onun yaşadığı acıyı, içimde bir yerde hissediyordum.

Gözlerimdeki yaşlar, içimdeki duygusal fırtınanın bir yansımasıydı. Enes'in gözlerine bakarken, içimde karmaşık bir duygu vardı.

Gözyaşlarımı silerken, içimdeki karmaşık duyguları anlamaya çalışıyordum.

Enes'in annesini ve babasını kaybetmiş olması, onun için büyük bir acı kaynağıydı. Bu düşüncelerle dolup taşarken, Enes'in gözlerine derin bir bakışla daldım.

Enes, gözlerimden akan yaşları silerek, "Ağlama, yapma bunu bana anlattığım için pişman etme," dedi.

Dudakları arasından dökülen bu sözler, içimde karmaşık bir duygu fırtınası yarattı.

Hissettiğim acıyla, "O gün bana veda etmedin diye sana çok kızgındım, özür dilerim, yaşadığın kaybın büyüklüğünün farkında değildim," dedim.

Bu itiraf, içimdeki yükü hafifletti, ancak hala içimde Enes'e karşı duyduğum karmaşık duygular vardı.

Enes, "Sorun değil. Kim olsa sevdiği adamın ona veda etmeden gitmesine kızardı," dedi. Yıllar önce ona aşık olduğumu anlamış mıydı?

"Yıllar önce sana aşık olduğumu nereden çıkardın?" dedim, kaşlarımı çatarken.

Enes'in bu kadar net görebilmesi, içimde karmaşık duyguların daha da derinleşmesine neden oluyordu.

KADER OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin