11-

415 58 45
                                    

Hayırlı Bayramlar! 🍬
Finale son 2 veya 3 diyebiliriz.
16.06.24
Saru Sancak

Vazgeçmek nasıl hissedilir? Rahatlamayla mı anlaşılır yoksa sıkıntı mı? Ben annemden vazgeçiyorum. Belki zalimce ve insafsızca durabilir ama annem, bizi baba sevgisinden alıkoymuştu, babayı bize çok görmüştü. Bunu hak edecek ne yapmıştık ki?

Yaşımızın, çocuk olduğumuzun farkında olan sadece anneannem ve dedemdi, artık Ali de o listede.

Bizim için ev aldı lan! Ev oğlum. Saray!

Sporum bittiğinde bahçeye bakındım, günlerden cumartesi ve babam bu haftasonu için plan yapmamızı istememişti. Tabii gündelik programlarımız hariç. İkizimle aramızda çok fark var; o gündelik zorunlu işleri dışında hiç aktif değildir, bir de sadece arkadaş ortamına çıkacaksa aktif olur o kadar.

Ben öyle miyim, mis gibi oğlanım lan!

Eve girdiğimde Ali'nin mutfakta olduğunu gördüm. Uykulu bir şekilde kahvaltı hazırlamaya çalışıyor. Bir süre onu izledim. İlyas'ı artık tamamen arkamda bıraktım, benim için hiçbir önemi yok.

"Günaydın baba," dememle bana döndü. İçeri girip bardak aldım. "Neden kalktın?"

"Her zaman kahvaltıyı sen hazırlıyorsun, kendini zorunda hissetmenden korkuyorum." Kahvaltılıkları dolaba koyduktan sonra saçlarımı karıştırdı. "Spor mu yine?"

Zorunda hissetmek? Ben severek yapıyordum çünkü bu evde en çok yemek anlarını seviyorum, hepimiz masada sohbet ederken babam büyük bir ilgiyle bizi dinliyor, planlar yapıyoruz. Böyle düşündüğünü bilmezdim.

"Evet. Sen sevmez misin?" Yüzünü buruşturup başını iki yana sallamasına güldüm. "O zaman Han, sana çekmiş."

O hâlâ uykulu olduğundan cevap veremiyordu. Elindeki yumurtaları alıp kolunu sıvazladım. Ne demek istediğimi anlamış gibi başını sallayıp mutfaktan çıktı.

Kahvaltıyı hazırlarken zaman geçmiş olsa da banyo yapmadan diğerlerini uyandırmak istemedim. Odamda özel banyoma girip kısa, soğuk bir duş almaya başladım.

Gece rüyamda annemi görmüştüm, biz dokuz yaşımızdayken okuldan sonra üçümüz lunaparka gitmiştik. O gün attığımız kahkahaları, eğlendiğimiz anları unutamıyordum. Sonra aniden annemin yalanları dolmuştu rüyama ve onu fark etmiştim, biz eğlenirken arkada bizi tebessümle izleyen Ali… Annemin her bir yalanında Ali, bizden daha da uzaklaşıyordu. Ter içinde kalkmıştım, nefes alamamıştım bir an. Anksiyete atağıyla kalkıp sabah yine Ali'nin güven veren gözlerini görünce otomatik rahatlıyorum.

Giyinme odasına geçip hızlıca hazırlandım ve ilk Saruhan'ın odasına girdim. Yine deli dehşet uyuyor, tam bir uyuma pozisyonu bile değil. Yatağına oturup yanına sızdım ve ona sarıldım. Mırın kırın etse de bana sarıldı ve başını kafama yasladı.

"Küçüğüm," derken daha sıkı sarıldı. "Benden ufak ikizim."

"Yarım saat." Huysuz sesime gülüp kafamdan öptü. Karnından sıktığım an küfrederek benden kaçtı. Tabii eskisi gibi tek kişilik yatak değil, yere düşmesini izleyemedim. "Kalk hadi, kalk! Kahvaltıyı hazırladım."

"Cumartesi günü niye erkenden kalkarız ki?" Öfkesine güldüm.

"Hani Ali'nin bize sürprizi vardı, it gibi yüzecektik falan?" Gözlerini açmadan gülen ikizimin suratına tokat atıp hızlıca yataktan atladım. Küfrederek oturur pozisyona geldiğinde ben çoktan odasından çıkmıştım.

"Yedim lan seni, gel buraya!" Arkamdan bağırarak koşturduğundan merdivenlerin çoğunu atlayarak indim.

"Yakalarsan yersin, tombik!" Sözüm onu daha da kızdırdı. Arka bahçeye çıktığım an havuza atlayıp en dibe battım.

Saru-Han Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin