Akaylar ve Akarlar

677 44 30
                                    

Keyifli okumalar dilerim

Nevaya yaklaştı. "Evett gelelim bana" dedi ve nevanın yanina çöktü. Bir eli saçlarında geziyordu. "Ağlamak yasak neva benim yanımda aglaman yasak" dedi ve nevanın boynuna bir öpücük bıraktı. "Uslu kız ol şimdi ve bana istediğimi ver" dedi. Hiç bir tepki vermedi neva karşı çıkamazdı. Ağlayamazdı. Konuşmazdı.

"Gözlerini kapatman yasak" dedi bir hatırlatma daha yaparak. Neva sadece usulca başıyla onayladı.

....

Doruk işini bitirmiş ve çıkıp gitmişti. Neva ise ağlayamamıştı bile... Yattığı yerde dizlerini kendine çekti ve sessizce ağlamaya başladı gene başlamıştı zulmü. Aklına ailesi geldi. Onlar nasıllardı ki annem nasıldı babam nasıldı abilerim nasıldı ve ikizim o nasıldı diye düşündü. Burdan kurtulursam diye düşündü.

Ailesine bir daha yakın olabilir miydi ki?
Hala neden bulamamışlardı nevayı...

Neva acısı ve düşünceleri arasında uyuya kalmıştı.

Akay ailesi

Karan kardeşini aradığında duyduğu ses sinirlenmesine sebep olmuştu. Asemi kaldırmışlardı. Hızla babasına haber verdi. Her yerde arama başlatıldı ama hala tek bir haber bile yoktu. Telefonuna son sinyali bir otobanda bulundu ve telefon kırık bir şekilde akaylara ulaştı. Kamera kayıtlarında. Hiç bir şey çıkmamıştı. Mehtap hanım ise kızının kaçırılması ardından bayılmıştı. Abi tayfası ise deli gibi kardeşlerini arıyordu. Ama hiç bir yerde yoktu sanki yer yarılmış içine girmişlerdi.

Atakan bey herkese haber salmıştır her yer didik didik aranıyordu her taşın altına bakılıyordu karan polislerle ilgileniyordu ikizler ise bir yandan kardeşimi arıyor bir yandan fenalaşan annesi ve asille ilgileniyorlardı. Aram ve çınar da yer altındaki kişilerle iletişim halindeydi. Çınar boks sayesinde yer altında cevirilen işlere dahil olmustu ve birazda üne sahipti. Asil ise sürekli bayılıp ayılıyordu kalbi acıyordu.

Akay ailesi perişan olmuştu. Ve toplanmaları için aseme ihtiyaçları vardı ama bilmedikleri bir şey vardı Asem kimseyi toplayamayacak kadar dağılmıştı.

...

Gözlerini açtığında hala o depoda yatıyordu. Vücudunda tek bir temiz yer kalmamıştı. Yorgundu. Kapı açılmış içeri babası ve abileri girmişti.

Yanına gelip nevanın ellerini çözdüler "kalk ayağa" dediklerinde neva zorlukla yerden kalktı. Her yerin ağrıyordu. Veysel nevanın kolunu tutup peşinden sürüklemeye başladı.

Depodan çıkıp arabaya bindiler. Neva korkudan titriyordu. Üstünde yırtılmış kıyafetleri vardı başını yerden kaldırmıyordu.

Bir süre sonra araba durdu aşağıya indiklerinde neva göz ucuyla geldikleri yere baktı. Çocukluğunu çalan o eve gelmişlerdi. İçeriye girdiler. Veysel nevayı içeriye itti. "Git yemek yap sonra evi temizle acıktım ben" dediğinde neva başını sallayıp hızla ayağa kalktı ezbere bildi mutfağa gitti. Ellerini yıkadı sonra bir seyler hazırlamaya başladı canı yanıyordu ama ses çıkarmıyordu.

Bir saatin sonunda sofrayı hazırlamıştı. O sırada mutfağa doruk girdi. Nevanın üstüne yürüdü. Neva geri geri giderken tezgaha çarptı. Doruk nevanın tam önünde durdu. "benden kaçamazsın güzel kardeşim. Abiler kardeşlerini hep yakalarlar. Şimdi odana git ve temizlen şu ucube saçlarını da topla yoksa veda edersin" dedi ve nevanın dudağından öptü geri çekildiğinde neva hızla eski odasına gitti.

Oda aynıydı hızla duşa girip tüm pisliklerden arınmak için sıcak suyla kendini lifledi. Tüm vücudu kıpkırmızı kalmıştı bir süre sonra duştan çıktı hızla yaralarına krem sürdü ve üstünü giyindi. Saçlarını tarayıp makasla hafif kısalttı saçlarını. Hızla topuz yaptı saçını. Odasına girip beklemeye başladı. Bir süre sonra kapı açıldı gelen ahmetti. Neva hızla ayaga kalktı. Ahmet nevaya yaklaştı. Neva korkuyla geriye adımladı.

"Tüm evi temizle ardından Bodrum'a git" dediğinde hızla başını salladı. Neva hızla ikinci katı temizlemeye başladı. İkinci katı bitirdi aşağıya indiğinde orayida hızla temizledi. Üç dört saat içinde tüm evi temizlemişti. Evde sadece Ahmet abisi vardı.

Mutfağı da temizledikten sonra temizlik malzemelerini kaldırdı. Ardından Bodrum'a indi. Cehennemi olan odaya girdi. Ahmet orda sandelyede oturmuş sigara içiyordu. Neva başı önde kapının önünde bekliyordu Ahmet ayağa kalkıp nevanın yanına gitti. Biten sigarasını nevanın elinde söndürdü.

Kolundan tutup odanın ortasına fırlattı. Yanına gidip saçına yapıştı ve ayağa kaldırdı. Ellerini tavandan asılı olan zincire bağladı. Kaçırıldığından beri hiç bir şey yememişti. Sadece su içmişti. "Dört gün" dedi Ahmet nevayı bağlandıktan sonra. "Dört gün sonra ailene kavuşacaksın. Ama herşeyi kaybedeceksin neva" dedi. Ve kahkaha attı.

Neva hiç bir şey demedi. Başını eğdi sadece. Kolları acıyordu ama ses çıkarmadı. Ahmet eline zincirli kırbaç almıştı nevaya yaklaştı. "yeni kural canım acıdığında bağıracaksin. O sesin bağırmaktan kısılacak" dedi ve ilk darbe indi sırtına. Nevanın ağzından bir inilti duyuldu. "Bağır" dedi ve bir darbe daha. O kadar acımasız vuruyordu ki neva çığlık atmaya başladı. Kaç saattir işkence görüyordu bilmiyordu. Ama canı çok acıyordu.

Ahmet elindeki sopayı bıraktı ve nevanın önüne geçti başını kaldırıp bakmasını sağladı. Nevanın gözleri baylmamak için zor duruyordu. "Konuş" dediğinde neva sadece abisine baktı. "Hadi bana beni sevdiğini söyle" dedi. Neva kısık sesiyle "s-seni s-seviyorum a-abi" dedi Ahmet yüzündeki gülümsemeyle konuştu. "Hatırlıyor musun neva küçükken hep dersin bu sözü. Yedi yaşına kadar hep derdin." Neva cevap vermedi. Ahmet nevanın ellerini çözdüğünü neva yere yığıldı. Ellerini ve ayaklarını bağladı.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın dikkat edin loww.

TEK BİR HARFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin