Keyifli okumalar dilerim
1 hafta sonra
Neva artık hastaneden taburcu olacaktı. Asille uyuduktan sonra ertesi gün pansumanları yapılmıştı. Tüm gün yatmak sıkıcı olsada genelde uykusu oluyor ve uyuyordu. Mehtap hanım bir hafta boyunca bıkmadan usanmadan kızıyla ilgileniyor yanından bir saniye ayrılmıyordu. Atakan bey ise geliyor kızıyla ilgileniyor ve gidiyordu. Ama neva en çok babasının geldiği saatlerde uyanık kalmaya çalışıyordu. Çünkü babası onunla bir bebek misali ilgileniyor saçlarını seviyor öpüyor güzel şeyler söylüyor yemek yediriyordu. Bunları yapmak nevayı daha iyi hissettiriyor ve düşünceleri o anlarda yok oluyordu.
Abileri geliyor ve her defasında kavga ediyorlardı. Neva onların bu haline gülüyordu. Neva onların yanında çok mutluydu. Ailesi onu seviyor ve bebek gibi bakıyorlardı. Asil ise hep nevanın yanında olmuştu. Beşinci günde ilk defa ayağa kalkmış ve yürümüştü neva. Beş günde o kadar hızlı iyileşmişti ki yaraların çoğu kapanmıştı. Kırıkları bir aydan az iyileşemezdi.
Azar azar yürüyor ayaklarının açılmasını sağlıyordu. Her abisi ayrı ayrı ilgilenmişti nevayla. Karan sık sık geliyor nevayla ilgileniyordu. Batur kardeşine psikolojik olarak nasıl olduğunu öğreniyor ve daha iyiye gitmesi için elinden geleni yapıyordu. Batu ise yaralarıyla ilgileniyor onları sarıyordu. Aram nevanın aklını meşgul etmek için ders anlatıyordu. Melih ise hukuki süreçle ilgileniyordu bunu ne kadar kardeşine belli etmese de neva anlıyodu. Çınar kendini tutamamış ve veyselle Ahmet'i iyi bir benzetmişti. Doruktan bir haber yoktu hiç bir yerde bulunamamıştı.
Nevaya bu konuda hiç bir bilgi vermemişlerdi. Polis gelip ifadesini alıp gitmişti. Atakan bey korumaları arttırmış bırak yabancı birinin yaklaşmasını sinek bile yaklaşmazdı.
Günler geçmiş neva iyileşmeye başlamış ve taburcu olmuştu. Eve geçmiş ve nevayı odasına yatırmışlardı. Neva yatmaktan ne kadar sıkılsada yaraları henüz tam olarak iyileşmemişti.
Ayakları iyileşmişti ama bacağındaki üç kırık hâlâ canını yakıyordu. Kolunda ise dört kırık vardı kaburgaları artık eskisi kadar ağrımıyor rahat nefes alıyordu. Sırtındaki izlerin bir çoğu kalıcıydı. Bir çok bölüme görünmüştü. Çoğu temiz çıkmıştı beyninde bir hasar yoktu. Ama kadın doğum aynı şeyi söylememişti çok fazla darbe almıştı karnına. Yumurtalıklarda hasarlar vardı ve iyileşip iyileşmeyeceği net değildi tedaviye başlanmıştı.
Eskisi kadar düşünmüyordu. Çünkü babası annesi abileri ikizi düşünmemesi için her şeyi yapıyorlardı. Neva güçlü biriydi bu güne kadar nasıl dayandiysa bugünden sonrada dayanırdı.
Çınar abisi gelince konuşmaya başladı. "Abi onlar nerde" diye sorduğunda çınar anlamayarak kardeşine baktı "kim güzelim" dediğinde neva abisinin gözlerine baktı "akarlar" dediğinde çınar birşey demedi. "Söyle abi anlat bana biliyorum onları yakaladığınızı naptınız söyle hadi" dediğinde çınar kardeşine baktı. "Sen nerden biliyorsun bunu" dediğinde omuz silkti.
"Tamam öyle olsun Merve ve Dilara yurt dışına kaçmışlar doruk bulunamadı Ahmet ve Veysel elimizde" dediğinde neva konuştu. "öldürmeyin onları ve senden tek bir şey isteyeceğim ben iyileşinceye kadar yaşat onları ve beni onlara götür bana yaptıklarını onlara ben yapmak istiyorum" çınar tam itiraz edecekken devam etti neva "abi görmüyor musun halimi beni ne hale getirdiler ben neler çektim hem yanımda sizde olacaksınız akaylarin kızını kaçırmak neymiş ben yani neva Asem AKAY göstereceğim." Demişti çınar düşündü. "İlk babamla konuşmam lazım ondan sonra haber ederim sana meleğim hadi sen biraz daha dinlen. Asili gönderirim yanına" dediginde neva başıyla onayladı çınar nevayı öpüp odadan çıktı.
Neva abisi çıkınca düşündü doruk dedigini yapardı tekrar onu kaçırmasından korkuyordu neva bu güne kadar ne demişlerse yapmışlardı korkuyordu neva. Asem ise onlara yaptıklarının cezasını vermek istiyordu ona yarattıklarının bin katını yaşatmak istiyordu. Aslında neva asemi öldürmemişti sadece ölü göstermişti gün gelecek ve herkes asemi tanıyacaktı...
Çınar ilk asile haber verip sonrada babası ve abilerinin yanına gitti. Oturup kısaca nevanın dediklerini onlara anlattı. Atakan bey konuştu "neva haklı ama şuan çok erken biraz daha iyileşip güçlensin ondan sonra kısa bir şov yapabilir. Sizde o zamana kadar iki p*çe dikkat edin ne ölsünler ne de kaçsınlar ve bu arada da üçüncü p*ci bulun" dedi sonlara doğru sinirli sesiyle. Akay erkekleri babalarını onaylamıştı. Akay erkeklerinin her biri akarları öldürmek istiyordu onlar yüzünden kardeşleri zarar görmüştü.
Atakan bey kızıyla gurur duyuyordu. Babası gibi abileri gibi güçlüydü. Pes etmemiş korkup kaçmıyordu. Onlarla hesaplaşmak için güçlenmeyi bekliyordu. Kalkıp kızının yanına gitti. Asem ikiziyle uyuyordu gidip iki çocuğununda saçlarını okşayıp öptü. Üstlerini örtüp odadan çıktı.
Herkes neva'nın üstüne titriyordu. Geç buldukları kızını bırakmak istemiyordu Atakan bey onun iyi olması için her şeyi yapacaktı derya yüzünden kızı nerdeyse ölecekti. Deryayı bugüne kadar hep kalbindeydi ama kızının başına gelenler onu geçmişe götürdü. Derya'nın olduğu zamanlara karanın doğduğu güne ilk anne deyişine, ilk adımına, Batu ile baturun doğumuna ve daha bir çok anıyla canının yandığını hissetti Atakan bey kendini odaya karısının yanına attı karısına sarıldı.
Mehtap hanım onu kollarıyla sarmaladı ne olduğunu sormadı biliyordu kocasının canının yandığını. "Geçecek sevgilim söz veriyorum geçecek kızımız tüm acılarımızı dindirecek hadi gel yatalım" dedi kocasının saçlarını okşarken.
İkiside üstlerini değiştirip yatağa girdiler. Atakan bey bir çocuk edasıyla karısının göğsüne sığındı mehtap hanım ise bir anne edasıyla kocasını sarıp sarmaladı.
Bir süre çok bölüm gelmeyecek okunmalar düşüyor 500 okunmaya ulaşınca yeni bölümü atacağım Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK BİR HARF
Chick-Lit16 yıllık bir yaşamın hiçe dönüşü tek bir harf yüzünden mahfolan hayatlar. yeni bir hayatı beraber görelim... şimdiden keyifli okumalar...