Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.Doğruca okula daldım.İlk günden böyle bir karşılama töreni oldukça ilginçti.20 dakikada hayatımın şokunu yaşamıştım adeta.
Okulun içinde merdivenlere doğru hızla koşuyordum.Göz yaşlarımı tutamayarak.Ağlıyordum evet ama bu ne bir üzülme ne de utanmanın sonucuydu.Sinirimin dışa vurumuydu.Bir insan nasıl karşısındakinin ne düşündüğünü önemsemeden,aklından geçen iki duygusuz fikirle bunu yapabilirdi ki?Daha 20 dakika yanında bulunduğum bir adamdan ölesiye nefret ediyordum.
Duygusuz ve düşüncesiz bu adam bunun karşılığı görecekti.Bunu elbet bir gün ödeyecekti.
Ben bile ne yapacağımı bilmeden bu kadar emindim.Merdivenlerden hızlı bir şekilde çıktım.Aynaya ihtiyacım vardı.Her şeyimi olduğu gibi gösterecek bir resim makinesine.Kimse görmeden onunla buluşmalıydım.
Koridorun sonuna doğru soluksuzca koştum.Son iki kapıdan kızlara ait olanına girdim ve kapıyı hızla kapattım.Aynada kendime bakmadan önce derin bir nefes aldım.Nasıl bir benle karşılaşacağımı bilmiyordum.Kafamı usulca kaldırdım.Gözlerim ağlamaktan hafifçe kızarmıştı.Burnumun ucu da pembeleşmişti.Sonra donuk gözlerimi hafifçe saçlarıma kaydırdım.Yarıdan yarıya kesmişti.Aklıma diğer yarısının onun pis ellerinde kaldığı geldi.Onun dokunamayacağı kadar değerliydi saçlarım.Bir an gözlerimin önünde elindeki saçımı yere attığı canlandı.İçimde bir kasırga gibi büyüyen sinir bütün vücudumu haince kemiriyordu.
Sabah çantama attığım makyaj malzemelerini çıkardım.Şu an makyaj yapacak gücü kendimde bulamıyordum ama böyle dışarı çıkmak da aptallık olur diyerekten fondötenin kapağını açtım.Önce burnuma biraz sürttüm ve yanaklarımın üstünden hafifçe geçirdim.Daha sonra ağlamam belli olmasın diye hafif bir göz makyajı yaptım.Aynaya baktığımda çok farklı bir ben ile karşılaştım.Üzgün ama onu belli etmeyecek kadar da soğukkanlı.Güzel görünüyordum.Nermin gibi.Ona o kadar benziyordum ki bu beni derin bir hayrete sokuyordu.
Gözümün önüne düşen yarısı kesilmiş sarı tutam daha da sinirlerimi bozmuştu.O kadar uzun saç tellerinin rasında bu yamuk kesilmiş tutam o kadar belli ediyordu ki kendini... Çantamı elime alıp biraz karıştırdıktan sonra siyah bir tel toka bulup saçımı arkaya doğru sabitledim.Evet hazırdım,bu cani okulun cani öğrencilerinin karşısına çıkmaya.
Derin bir nefes alıp kapıyı açtım.Normal bir okul koridoruna benziyordu.Herkes gelip geçiyordu.Bende hızla aralarına karışıp yürümeye başladım.Adımlarımı hızlandırıp başımı dikleştirdim.Beni görenler fısıldaşıp kendi aralarında konuşuyordu.Daha 10 dakika önce yaşanan bir olay bu kadar çabuk mu yayılıyordu?Tabii olay yaşanırken tüm okulun orada olduğunu saymazsak.
Yanlarından geçtiğim öğrenci olup hiç bir öğrencilik özelliği taşımayan kızlı erkekli grupların, seslerini kısma özelliği bile olmadan benim hakkımda konuştukları bariz belli oluyordu.Bir kaç cümleden çıkardığım sonuçta bazıları benim cesaretime hayranlıklarını dile getiriyor,bazıları da Emir Sezgi'nin gücü karşısında hiç şansım olmadığını dile getiriyordu.Bunlar başkalarının olaylarıyla mutlu olup,heyecanlanan tiplerdendi.En nefret ettiklerimden.
Yürümeye devam ettim.İleride büyük bir grup oturuyordu.İçlerinden bir kız sesini kısma tenezzülünde bile bulunmadan bağırırcasına bana bakarak konuştu.
"Aklınca Emir'e karşı gelecek.Oysa asıl amacı o kadar belli ki..."Dediği bu cümlelerden sonra gruptan onaylarcasına sesler çıkmaya başlayınca gözlerimi istemsizce onlara çevirdim.Bu kız ne demeye çalışıyordu?Dediği cümleleri hiç bir mantıklı açıklamaya yoramıyordum.Ancak artniyetli cümleler kurduğu çok açıktı.
Yüzümü tam olarak onların toplandığı köşeye çevirdim.Ne demek istediğini öğrenmeliydim.
"Neymiş benim amacım?"dedim sesimi en kararlı tonda tutarak.Kız yaslandığı kaloriferden dikleşip,saçlarını geriye attı.Simsiyah saçları ve kocaman büyük gözleri kendinden pek bir emin duruyordu.Yüzündeki hain ve sanki benden tiksiniyormuş gibi alaydan oluşan gülücük beni bir hayli şaşırtmıştı.Bunun benimle derdi neydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMLE RANDEVU
ChickLitYeni doğmuş bir güneş ve ona eşlik eden nazlı yağmur damlaları.Hayattan umudu kesmiş bir kız ve yanında onun sahibi olmayı hedefleyen kötü bir adam.Oturmuşlar,yağmur damlalarının azizliğiyle hafifçe ıslanmış yere.Kız ağlıyor,adam...adam duygularını...