Herkese merhabalarrrr...Yeni bir bölümle karşınızdayım...Birkaç hafta gecikmeli olduğunun farkındayım. Önceki bölümde dediğim gibi bu bölümü de çoktan yazmıştım. Bir Wattpad geçirmek kalmıştı. Çok şükür bunu da hallettim.
Gelelim bölüme...Son kısımda büyük şok var ahahahahhahxjsjssk...Vallahi son kısımda herkes bi oha olacak şimdiden hissediyorum...Neyse çok da spoi vermiyim okuyun hemen hemen...
Hepinizi çok seviyorum. Mutlu,huzurlu ve en önemlisi de sağlıkla kalın...
💫💫💫
Aklımda dönüp dolaşan düşünceler artık beni yormaya başlarken gözlerimi karşımdaki hırçın dalgalarıyla gelip giden denizden ayırdım. Bakışlarım sağ tarafımda telefonuyla ilgilenen Damlaya kaydı. Onu izlemeye başladım istemsizce. Telefon ekranına parmaklarını öyle bir bastırıyordu ki...Öfkeliydi,hem de öfkesini kontrol edemeyecek kadar.
"Damla?"dedim tepkisini merak eder gibi. Gözlerini telefonunun ekranından ayırmadı. Sesimi bile duymamıştı sanırım. Sağ elimi hafifçe omzuna değdirip onu dürttüm. Bu hareketimi hisseder hissetmez irkildi ve telefonu elinden masaya düşüverdi.
"Damla, iyi misin?"dedim kafamı iyice suratına yaklaştırırken. Damla düşürdüğü telefonunu eline aldı ve bana hafifçe tebessüm etti.
"Sen aniden dokununca...Dalmışım..."dedi lafı ağzında geveleyerek.Bu hareketini garipsesem de asıl mevzuya değinmek istiyordum.
"Bu ödev meselesi benim canımı sıkmaya başladı, ne düşünüyorsun?"
Damla telefonunu sertçe sıraya bıraktı ve sırada bedenini tamamen bana çevirdi.
"Bir çare bulmamız gerek, o çocukla geçirecek bir saniyem bile olamaz,"dedi bıkkınlıkla.
Bakışlarımı suratında yavaşça gezdirdim. Öylesine gergin bir hali vardı ki...Neden böylesine bir tepki verdiğini anlayamamıştım doğrusu.
"Damla..."dedim söyleyip söylememekte tereddüt ederken. Sırtını iyice sandalyesine yapıştırdı ve gözlerini gözlerime ne diyeceğimi merak eder gibi sabitledi.
"Mete galiba senden hoşla..."
Cümlemi bitirmeme izin vermeden aniden sırtını dikleştirdi.
"Saçmalama Masal, kendine dalga geçecek birini arıyor sadece..."dedi derince yutkunarak. Haklıydı. Emir'in gözünde ben nasılsam büyük ihtimalle Mete de Damlayı öyle görüyordu. Oynayacak,dalga geçecek biri olarak...
Derince bir nefes alıp başımı ona onay verircesine salladım. Daha sonra gözlerimi tekrar camdan dışarı çevirdim. Gözlerim bir anda parladı.Öylesine güzel bir andı ki bu...
"Kar yağıyor,"diye bağırdım neredeyse.Daha demin ki karamsarlıkla lekenmiş ruhum sanki şuan yavaş yavaş salınan bu kar taneleri kadar beyazlamıştı.
Hemen ayağa kalktım. Çantamdan beremi hızlıca aldım.
"Hadi Damla aşağı iniyoruz,"dedim gülerek. Damla söylene söylene kalktı sandalyesinden. Askılıklara koşup kabanımı giydim.Damla da dışarı çıkmak için hazır olunca hızla koridora çıktım. Koşar adım indim bahçeye. Herkes kar tanelerinin azizliğine karşı koymak amacıyla okula girmeye çabalarken bahçenin ortasına kadar koştum.
"Masal,beklesene be..."dedi Damla arkamdan koşuşturuken.
Ellerimi açıp kendi eksenimde dönmeye başladım. Çok mutlu hissediyordum kendimi. Gözlerimi gökyüzüne çevirip aptalca gülmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMLE RANDEVU
Chick-LitYeni doğmuş bir güneş ve ona eşlik eden nazlı yağmur damlaları.Hayattan umudu kesmiş bir kız ve yanında onun sahibi olmayı hedefleyen kötü bir adam.Oturmuşlar,yağmur damlalarının azizliğiyle hafifçe ıslanmış yere.Kız ağlıyor,adam...adam duygularını...