Ayyy, bu bölümü yazarken çok düşündüm, hiç içime sinmedi ama hikayeye uygun oldu. Kitabı tamamlandığımda düzeltirim ya da değiştiririm komple büyük ihtimalle..
Yorumlarınızı, düşüncelerinizi bırakmayı unutmayın.. Düşünmemek ve merak etmemek elde değil..
Okunmalara kıyasla bölüm oyları çok düşük. Motivasyonumu bozuyosunuz!!!(!)
Her neyse ben yazmaya devam ediyorum. Ama ağlamak da istiyorum.
İki okumalar, umarım keyif alırsınız..
🩶
Nil Gökçe
Bir mağazadan diğerine giriyorduk. Üç gün sonra Nisa ile Kılıç'ın düğünü vardı ve ben çok güzel bir kıyafet giymiştim. Niss'in nedimesi olacaktım.
Göktuğ ve Kılıç'a takım bakmak için buluşacaktık bir restorantta. Yemek yedikten sonra gidecektik takım bakmaya.
Nisa ağlayarak pembe bir gelinlik istediğini ne kadar belirtse de, Kılıç'ın lütfenlerine dayanamadı. Bu kızdaki pembe aşkı beni öldürüyordu.
Kendisine çok güzel bir gelinlik almıştı dün. Bu gün de ayakkabı, takı ve altın bakacaklardı.
Göktuğ'a takımı ve kendime elbise aldıktan sonra biz ayrılacaktık. Onlar dolaşmaya devam edecekti.
Göktuğ'un evi 3+1'di. Ona yetiyordu. Ama Sürekli Nisalarda kaldığım için aynı siteden bir ev alalım diyordu sürekli.
Olur da olmaz da diyemiyordum çünkü benim param değil onun parasıydı. Ayrıca zaten Nisa da taşınmak istiyordu.
Şimdi ise Nisa ile bana elbise bakıyorduk.
Nisa bana yakışacak renkleri söylüyordu.
"Sarı benceçok tatlı olur. Denesene." dedi bir elbiseyi bana uzatarak.
Dekoltesi fazla değildi, alttan uzun bir yırtmacı vardı. Gayet de giyebilirdim bunu.
"Bu cepte." dedi beğendiğimi görünce.
"Başka renk de bakalım." dedim ısrarla.
"Kırmızıya ne dersin Ni?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiraz Çiçeği
Teen FictionAskeri kurgudur. Babasını görmek umuduyla evden çıkıp askeriyeye giden küçük Nil babasının göreve gittiğini anlayınca Albay'ın kızı Serin ile oyun oynamaya başlar. Oyun oynadığı sırada askeriyedeki hainle denk gelir ve işte hayatının üzerinde tam...