Bölüm 21- Saklı Cennet Siryus

20 2 1
                                    

"Nasıl gideceğiz, bir tekne veya gemi göremiyorum."

Darya atından inerek konuştu.

"Gemi ileride." dedi Ateş net bir sesle.

Attan inip diğerlerinin arkasından ilerlemeye başladım. Lycn, Darya ve Ateş öndeydiler.

"Sen neden Lav'a gitmek istiyorsun?"

Evan'ın sesini göz ardı ederek yürümeye devam ettim.

"Güzel, görmezden geliyorsun demek. Keşke zindanda karşılaştığımız günde böyle göz ardı etseydin beni."

"Seni göz ardı etmem umurunda mı Evan?" umursamaz bir ses tonuyla konuşmuştum.

Kısa süre sessiz kalsa da aynı alayla cevap verdi.

"Seni ilgilendirmez."

Paranoyak, sosyopat!

"Evet, ilgilendirmez. Senin hakkında hiçbir şeyle de ilgilenmiyorum zaten."

"Aşkımdan ölüp bitiyorsun Jo."

Dedikleriyle afalladım. Afallamamla birlikte sanki ayaklarım yere çivilenmiş gibi kalakaldım.

Evan küçük bir kahkaha attı.

"Sana aşık olacağıma bir Filit'e aşık olurum daha iyi!"

Evan konuşmak için dudaklarını araladığı sırada Ateş bize seslendi.

"Gemi burada!"

Toprağın üzerindeki yolunmuş çimenleri ezmeyi bırakıp geminin güvertesine uzun siyah botlarımla bastım. Hemen arkamdan Evan da kolaylıkla gemiye bindi.

"Güneş batmadan bir yerde durmalıyız."

Lycn, Ateş'in sözleriyle elinde tuttuğu haritayı inceleyemeye başladı. Kumral tenrenginde parmaklarının haritanın üzerinde gezdirip en sonunda işaret parmağını bir yere sabitledi.

"Buraya." dedi kendi kendine.

"Siryus." diye devam etti mırıldanarak.

"Zaten orada mola verecektik." diye sohbete dahil oldum.

Ateş başını onaylarcasına salladı ve geminin dümenini istikamete doğru çevirdi.

Çok değil birkaç dakika içerisinde karşımıza okyanusun ortasındaki ada belirdi. Sık ağaçların bulunacağını düşünmeme rağmen ağaçtan çok kum vardı. Bu ise beni korkutmuştu çünkü Ölü Korsanlar kumda yaşamayı severlerdi.

Şimdi hiç yarı iskelet yarı et insanlarla karşılaşmak istemiyordum.

İğrençti!

Ateş, kum zemine gemiyi yaklaştırırken herkes toparlanmaya başlamıştı bile.

İyi gemi kullanıyor, savaşçı, ateşli -hem mecaz hem gerçek anlamda-, Evan gibi laf sokmuyor, sevimli, yardımsever, anlayışlı!

Daha ne olsun, gayet de etkileyici bir adam.

Herkes gemiden indiğinde ben de Ateş'in yanına doğru gitmeye çalışıyordum.

Neticede burada en iyi anlaşabildiğim kişi oydu.

Birkaç adım atıp onun yanında olacağım sırada kolumun tutulmasıyla sendeleyip geriye çekildim.

Düşüp düşmemek arasında gidip gelirken beni çekiştiren ellerden bir diğeri sol kolumu da kavramasıyla düşmekten kurtuldum.

Fırtına Öncesi SessizlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin