Merhaba sevgili okur, başta biraz parlamış olsam da yazdığım hala bir yükselme yaşamakta zorluk çekiyor, yine de umudumu kaybetmemeye çalışarak elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum. Uzun bir aradan sonra yazdığım bölüm hoşuna gider umarım..
Senden ricam, sol altta bulunan yıldızı parlatır mısın?🌟
Teşekkürler, iyi okumalar balım:)🌼
Lavin'denYaklaşık 1,5 saat süren yolculuğumuz devam etmekteyken göz kapaklarımın gözlerime ağır geldiğini fark etmemle, uyumamın doğru olmayacağını düşünerek yerimde düzelmeye çalıştım ama uyuştuğum için oldukça zor bir şey gibiydi benim için. Gözlerimi her ne kadar zorlasam da onu izlemek istiyordum sürekli gözlerim ona kayıyordu. Sonunda sessizliği bozarak konuşmaya başladım.
"Abim düğün gününden sonra hiç buraya gelmedi telefonda konuşsak da bana bir şeyler anlatmamakta kararlı olduğundan ısrarım bir işe yaramıyordu, senin haberin veya bir bilgin varsa bana söyler misin? Onun için endişeleniyorum."
Gözleri yoldan ayrılıp bana değdi hemen geri çekse de bakışları içimi eritiyordu, güvende hissediyordum.
"Abin Annenlerin yanında."
Anlam veremediğim için kaşlarım çatıldı "Annemlerin yanında mı?" Diyerek onaylamasını istedim Berzan da bunu beklediğimi biliyormuş gibi başıyla beni onayladı "Ama orada ne işi var?" Kendimle konuşuyordum ama sesli bir şekilde olması gerekmiyordu.
"Mert abin başını belaya sokmuş, onun için gitti. Halledince gelecek geri."
İçimde düşündüğümü sandığım soruyu dışımda dile getirmiştim ve Berzan da beni yanıtladı.
Berzan'a baktım. Yanında hissettiğim bu güven, yeni doğmuş bir bebeğin annesinin koynunda hissettiği güven ile aynı gibiydi. Ona olan korkum gittikçe azalıyordu fakat ona yakın davranamıyordum çünkü o beni istemiyordu biliyordum.
Uzun kıvrak kirpikleri göz kapaklarını gizleyebilecek kadar güzel görünüyordu, burnu dudaklarına uyumlu güzel ve şekilli duruyor ayrıca buranın insanlarından ayrı olması farklı bir hava katıyordu. Buradaki insanların çoğu büyük keleşli bir buruna sahipken, Berzanın burnu yüzüne tam ve güzeldi.
Boynu saçları her şeyi çok güzel görünüyordu o kadar kusursuz bir görünümü vardı ki.
"Beni süzmen bittiyse, yemek yiyeceğiz inelim mi?"
Bir dakika. Ne?
Allahım beni yok et, resmen adama bakarken gözlerimle yedim, araba durmuş benim kendime gelmemi bekliyormuş, kafayı yemelik bir durumun içindeyken yanaklarımın kıpkırmızı olduğunun farkındayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIKLAR/Berdel+18
Roman pour AdolescentsHer şeyin sona erdiğini düşündünüz mü hiç? Yaşamanın bir anlamı kalmadığını? Umudunuza sımsıkı sarılmak isterken itildiğinizi düşündünüz mü? Lavin sessizliğiyle bilinip duyulmayan çığlıklarıyla savaşıyordu, bu savaşı bir kimse duyar mıydı? Yürek da...