#1

86 18 19
                                    

Sırtımdaki okul çantamı tutarak omuzlarıma iyice yerleştirirken herkes gibi kalabalık okuldan çıkıp eve doğru ilerliyordum.

Ben Kang Mi Cha. 18 yaşında, koreli bir genç kızım. Seul de hem yaşıyor, hemde okuyorum. Lise son sınıf öğrencisiyim.

Ben bunları düşüne durayım omzuma binen yük ile gözlerimi devirdim. Hyunwon omzuma kolunu atmıştı.

Kim Hyunwon, her ne kadar  yakışıklı olsada  okulun yavşağıydı kısacası. Okulda asılmadığı kız kalmamıştı. Bir hafta önce banada çıkma teklifi etmişti , ki buda sarkıntılık sırasının bana geçmiş olduğu anlamına geliyordu. Yayvan sesi ile midemin bulanmasına yol açarak konuştu.

"Seni eve bırakayım. Hem sonra belki biraz kaçamak yaparız , hm?"

Gerçekten iğrençti. İğrendiğimi belli eden bir yüz ifadesiyle kolunu iterken bir adım yana kayıp ondan uzaklaştım.

"İğrenç fikirlerini kendine sakla Hyunwon."

Onu umursamadan hızlı adımlarla ilerledim. Şimdilik bırakmaya karar vermiş olacak ki arkasını dönüp gitmişti. Bu tiplerden gerçekten nefret ediyordum.

Yoluma devam ederken göz göze geldiğim birkaç gündür burada duran sokak satıcısı teyzeye baş selamı verdim. O da beni görünce gülümsemişti.

Değişik şeyler satıyordu. Daha doğrusu belli bir türü yoktu demek daha doğru olur. Bir manga ile çocuk kıyafeti ne kadar alakasız ise öyle işte.

Tezgahında mangadan kıyafete, oyuncak bebekten kitaba kadar herşey vardı neredeyse. Ki bu uzaktan gördüğüm kadarıydı. Ama buna rağmen hiç satış yapamıyordu. Eskimiş olduklarından kaynaklansa gerek.

Aldırmadan eve vardığımda anahtarımla kapıyı açtım ve içeri girip ayakkabılarımı gelişi güzel ayakkabı dolabına koydum.

Fazla büyük bir evim yoktu. Tek bir kişi için yetecek düzeyde desem yeterli olacaktır. Bir artı bir , amerikan mutfağa sahip tatlı bir apartman dairesi.

Gömleğimin kravatını genişleterek odama girdiğimde sırtımdaki çantayı çalışma masamın kenarına bıraktım ve dolabımdan gelişi güzel bir şort sweatshirt takımı alıp giydim.

Bu sırada telefonumdan gelen bildirim sesi odayı doldururken onu çantamdan alıp gelen mesaja baktım.

Babam

Haftalık harçlığını hesabına yatırdım kızım.

Mi Cha

Tamam baba.

Ezberlenmiş sohbet biçimine göz devirdim. Başka bir iletişimimiz yoktu resmen. Para yatırmayı babalık sanıyordu kendince.

Annem ben daha ilkokula giderken vefat etmişti. Babamda ondan kalan tek anı olarak beni görmeye tahamül edemeyip benim için bir bakıcı tutmuştu. Birkaç sene geçip büyüyüncede ben yalnız kalmayı istemiştim ve artık tak başıma yaşıyordum. Onunla kurduğum tek etkileşim banka hesabımda resmen. Ha birde parayı yatırdığına dair mesajlaşma.

Klasik günümü tekrarlayarak telefonu bırakmadan yatağıma uzandım ve biraz sosyal medyada gezdim. Pek  arkadaşım yoktu zaten öyle grup oluşturup dedikodu yapabileceğim. Daha doğrusu hiç arkadaşım yoktu. Öyle asosyal birisi değildim fakat çok deli doluda değildim. İletişimlerimiz oluyordu ancak kimse ile arkadaş olacak derecede yakın değildim.

Pek zaman geçmeden karnımdan çıkan sesler ile acıktığımı anlayarak mutfağa ilerledim. Tüm üşengeçliğim ile iki bardak su ısıttım ve bir bardakta ramen kutusuna boşaltıp biraz bekledim. Yemek yapmaya mecalim yoktu.

O hazır olduğunda hızlıca yemiş ve çubuklarımı yıkamış, çöpleri çöpe atmıştım. Ardından geri odama geçmiş, verilen ödevlerle birlikte birazda ders tekrarı yapıp akşamı getirmiştim. Kısa bir müzik dinleme seansı ardından slow müziklere geçerek kendimi uykuya teslim ettim.

İşte bu bendeniz Kang Mi Cha nın günlük bir yaşamıydı. Bir o kadar sıradan ve sıkıcı .


Herşey daha yeni başlıyor Mi Cha~
Oy sınırı ; 5 oy
Sevmeniz dileği ile yeni kurgumu buraya bırakıyorum.
Kendinize iyi bakın
Öpüldünüzzz 💙✨

Close To You || Kim SeungminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin