Close To You || Kim Seungmin

#25

Karşımızda en sevdiğim televizyon dizisi 'vincenzo' , önümüzdeki masada birbirinden güzel birsürü atıştırmalık ve kırk defa izlememe rağmen aynı heyecanla izlemeye devam eden ben ile bir adet Kim Seungmin...

Kucağımdaki cips tabağından bir tane daha cips alıp ağzıma attığım sırada kucağımdan çekilen tabak ile Seungmin e baktım. Elindeki kumanda ile diziyi kapatırken gücü ile tabağı masaya koymuştu. Bazen özel güçleri sinir bozucu olabiliyordu...

Dizimin kapanması ile kaşlarımı çatarken ona baktım. Henüz hava bile yeni kararmıştı, uykusu gelmiş olamazdı.

"Ne oldu? Neden kapattın?"

Yüzüme bakmadan kumandayı masaya koyduktan sonra arkasına yaslandı. Bu haline kaşlarımı çatıp masadan aldığım peçete ile ellerimi sildim. Ciddi bir yüz ifadesi vardı.

"Seungmin, bir sorun mu var?"

Gözlerini bana döndürmesi ile yutkundum ve kanepede yan dönerek bağdaş kurup ona baktım. Hareketimi tekrarladığında merakla sordum.

"Ne oldu  anlatacak mısın artık?"

Başını aşağı yukarı sallaması ile derin bir nefes aldım. O ise dudaklarını araladı.

"Elflerin evrenine ışınlandığımız gün..."

Cümleye başlaması ile gerilirken yutkundum. O kanlı anlar bende yeniden bir travma etkisi yaratır gibi oluyordu. Kafamı iki yana sallayarak o anları aklımdan def etmeye çalıştım.

"Devam et."

"Açık olacağım."

Gözlerini gözlerime çıkarması ile nefes almamda kesikleştiğinde yutkundum ve onu onaylamak için başımı aşağı yukarı salladım. Meraklanıyordum. O ise kalbimi durduracak kelimelerini sarf etmek için konuştu.

"Beni öptüğünde, bana karşı duyguların var mıydı?"

İşte bunu beklemiyordum. Bir anda yutkunmam boğazıma kaçtığında öksürecek gibi olmuştum. Ancak hemen kurtararak Seungmin in yüzüne bakmaya devam ettim. Ne demeliydim?
'Evet ben sana aşık oldum' mu?
Ya da yalanlayıp
'Saçmalama bir elfe aşık olunur mu' mu?
Veya da
'Yok canım , öylesine öptüm.' falan mı?

Bu saçma cevapları vermeyi reddederek dudaklarımı araladım.

"Bunu neden soruyorsun?"

Vakit kazanmak için yeterli bir cümle.

"Öğrenmem gerek."

Ama bu hiç yardımcı olmadı be Seungmin...
Zorlukla yutkunarak gözlerimi kaçırdım.

"Var veya yok? Söylersem ne olacak?"

Fazla kaçışım yoktu elbette ama en azından kendimi hazırlamak için biraz zaman kazanmam gerekiyordu.

"Davranışlarıma ona göre şekil vereceğim."

Ah evet kesinlikle benden uzaklaşacaktı. Ama peki ya ben ne yapacaktım? Yalanlayıp duygularımı içimde mi yaşayacaktım? Ya da doğruyu söyleyip onu kaybetmeyi göze mi alacaktım?
Bunu yapmayı hiç istemiyordum , ancak ona yalan söylemeyide istemiyordum. Başka seçeneğim olmadığı için gözlerim yerdeyken mırıldandım.

"Evet, sana karşı duygularım vardı, ve hala da var."

Derin bir nefes aldığımda yeniden konuştu.

"Bunlar nasıl duygular?"

Gözlerimi kapattım ve iç çektim. Sesinden birşey anlayamamam bunu istemediğini düşünmeme sebep oluyordu.

"Hoş duygular, sevgi, hoşlantı ve ... Henüz yeni sayılsada... aşk."

Kucağımdaki ellerimle oynarken ellerimin üstüne kapanan eller ile gözlerimi ona çıkardım. Yüzündeki tebessümü beni düşündürürken elini çeneme koyup başımı kaldırdı.

"Yüzünü eğme."

Onu sadece birkaç mırıltı ile onaylarken konuşmaya devam etti.

"Bu duyguların karşılıklı dersem?"

Benim ise kalbim çoktan durmuştu. Yanaklarımın kızardığını hissederken ne düşündüğümü bile bilmiyordum. Aklım başımdan uçup gitmişti. Sadece dudaklarımdan şu kelime dökülmüştü.

"N-Ne?"

Sesimin içime kaçmış hali onun kıkırdamasına yol açarken onun gülümsemesine takıldı gözlerim. Ardından yeniden gözlerine baktım. Gülümsemesi donarken konuştu.

"Duygularının karşılıklı olduğunu söylersem, Seungmin isimli bir elf ile sevgili olmayı kabul eder miydin?"

Zorlukla yutkundum ve yüzümde ufak bir gülümseme oluşurken , kısık çıkan sesimle mırıldandım.

"Bunu reddetmek ne mümkün?"

Gülümsemesi büyürken çenemdeki elinin gerilediğini hissettim. Bir eli yanağımdayken , diğer elinide ellerimden çekip boynuma götürdü. Bu bile nefesimi kesmeye yeterken yüzünün yüzüme yaklaşması ile tamamen bu dünyadan soyutlandım.

Dudakları dudaklarımla buluşunca gözlerim kendiliğinden kapanmış, yumuşak dudakları beynimi ve dudaklarımı ele geçirmişti. Sıcakladığımı hissederken ellerimi kaldırıp ensesinde birleştirdim. Ufak saç tutamları elimi okşarken, dudakları yavaşça hareket etmeye başladı.

Aynı şekilde bende dudaklarımı beceriksizce oynatırken ona eşlik etmeye çalıştım. Dudaklarımız bir süre daha dans ettikten sonra nefessiz kalıp ayrılan taraf ben olmuştum. Gözlerimi açmadan alnımı alnına yaslandığımda nefeslerimiz birbirine çarpıyordu.

Sonunda gözlerimi araladığımda kahve gözleri ile buluştum. Ardından kulaklarım onun hiç bu kadar eşsiz olmayan sesi ile büyülendi.

"Seni seviyorum Cha~"

•
Sonunda çiftimiz kavuştuuuu!
Neler düşünüyorsunuzzzz?
Bu arada sonraki bölüm Finalll1
Sonraki bölüme kadar sağlıcakla ve mutlu kalın
Öpüldünüzzzz ✨🤍✨