Yeni Bir Başlangıç (Klaroline)

Biraz Tuhaf

Multideki fotoğraf çok hoşuma gitti. Bu fotoğraf Katherine'in neler yaşadığını anlatan bir şey. Nedense baktığımda bile duygulandım ben :(

Katherine:

Kol ile birlikte Mikaelson malikanesinden ayrıldıktan sonra, dün gittiğim eve doğru yola çıktık

"Çok tuhaf bir şey. Ablamsın ama aslında ablam değilsin." Dedi Kol sırıtma eşliğinde konuşarak

-Evet, senin beyninin var olması kadar garip bir durum.

-Bana laf sokmayı kes Katherine. Unutma bu bedende geçici bulunuyorsun. Diğer bedenine istediğim her şeyi yapabilirim.

Göz devirip önüme döndüm.

"Senin gerçek bedeninle hiç seks yapmadığıma inanamıyorum. Oysaki fazlaca seksiysin" dedi Kol ve adımlarını hızlandırıp yanımda yürümeye başladı

-Şuan ablana askıntılık ettiğinin farkında mısın? Çok ayıp Kol, senin gibi asil olmayan biri için sana yakışan bir hareket

Kol dediğim şeyler çözmeye çalışırmış gibi yüzüme bakmayı sürdürdü. Beyni yok demiştim ben.

-Fazla zekisin

-Hayır sen fazla salaksın.

Bunu dememle kendimi ağaca mimlenmiş bir halde bulmam bir oldu tabi. İki gün önce Rebekah, dün Klaus bugün Kol. Mikaelsonlar tarafından mimlenme rekoru kırıyorum şu aralar.

"Dua et ablamın bedenindesin" diye fısıldadı Kol kulağıma. Bende onun bileğini kavrayap, Kol'u yere yapıştırdım ve üstüne çıktım

"İyiki ablanın bedenindeyim" diye fısıldadım onun kulağına, onun az önce bana yaptığınu yaparak. Ardından üstünden kalkıp yürümeye devaö ettim. Birkaç saniye sonra sinirden kıpkırmızı kesilmiş bir Kol geldi yanıma ve yol boyunca tek bir kelime bile konuşmadı benimle. Bu da işime geldi tabi. Konuştukça ortamın IQ'sunu düşürüyor da (Buradan 2 yılda yalnızca 3 bölümü çıkan Sherlock dizisine ve Sherlock'a selamlar. Deli gibi özledim gel artık yeni sezon :D :D)

Birkaç dakika sonra evin uzağında bir yere varabilmiştik.

"Burada kal ve fazla ses çıkarma. Ben şimdi gidiyorum, sende bizi duyabileceğin kadar yaklaş eve. Ama eğer seni duyarsa arkana bile bakmadan kaç anladın mı beni? Seni bulursa direk öldürür. Ben onu oyalamaya çalışırım"

Kol dediklerime biraz şaşırmış olsa da tamam anlamında kafasını sallamıştı. Tabiî ki de onu düşündüğümden değil. Kol'a bir şey olsa Klaus'da çok geçmeden beni onu yanına yollar. Kendi kıçımın derdindeyim ben. Hem siz benim kıçımın sıkılığını gördünüz mü? Bu kıçı kurtarmak için neler yaparım ben. Tamam daha fazla saçmalamadan susayım ben.

Eve doğru hareket edip kapıyı çalmak için hamle yapmıştım ki kapı ben çalmadan açıldı.

"Rebekah, birkaç dakikalığına geç kaldın. Olmuyor ama böyle" dedi Kevın alaycı bir ses tonuyla.

-Alaycı konuşman bittiyse içeri gireceğim. Hani abim varya içeride onu görmem gerek.

Hafifçe Kevın'ı ittirip kapıdan içeriye adımımı attım. O da ardımdan geldi.

"Bugün farklısın Rebekah. Bu sinirinin nedenini anlayamıyorum"

-Çünkü abimi hançerleyip tabuta kapattın sen.

-Yanılıyorsun, bunu yapan sendin. Ben sadece emri verdim.

Hmm demek Elijah'yı Rebekah hançerledi. Ne vefalı kardeş ama!