Arkadaşlar öncelikle kötü bir haberim var, bu bölüm ile sezon finali yapıyorum. Yeni sezon da bir ay sonra olacak yani Lys'den sonra yayınlayacağım. Sadece 2 hafta sonraya ara bölüm filan yazabilirim belki. Anlayışla karşılayın lütfen, çünkü yazmak bile eziyet gibi geliyor bazen. Diğer hikayeme de yazmıyorum artık, onun bölümleri önceden hazırdı, onları yayınlıyordum. Ona da sezon finali yapmaya düşünüyorum zaten. Lütfen anlayış gösterin. Biliyorum çok güzel yazıyorum (bak bak egoya bak. Şaka yapıyorum tabiî ki.) Bir ara final yapmayı bile düşündüm ama elim gitmedi. Daha anlatılacak çok hikayem var. Sanırım hikaye 60. Bölümü filan bulacak. Yazın sonunda final olabilir. Eğer final yaparsam zaten başka bir hayran kurgu yazmayı düşünüyorum. Tam karar veremedim belki Klaroline olur belki de Joseph ve Candice'in başrollerde olduğu bir hikaye olur. Henüz emin değilim, zamanı gelince sizin de fikirlerinizi alacağım zaten. Neyse fazla uzatmadan size iyi okumalar. :)
Rebekah'dan:
Bizimkilerin garip bakışları eşliğinde evden ayrıldım. Kevın benden her şeyi isteyebilirdi. Benden isteyeceği en kötü şey onunla yatmam olurdu büyük ihtimalle. Ama bu şansını, bu yönde kullanacağını sanmam. Ayrıca kendisi son derece zeki biri, hem bana zarar verecek hem de kendisine yarar sağlayacak bir şey ister benden. Bu da onunla yatmam olur. Neden olay hep onunla yatmamla sonuçlanıyor ki. Belki de benden başka biriyle yatmamı isteyecek. Gerçi bu da yeterince iğrenç bir durum ama alışık olmadığım bir şey değil. Sorun şu ki, Kevın'ı gördüğüm ilk andan itibaren başka hiçbir erkeği gözüm görmüyordu. Onunla yatmayı, başka bir erkekle yatmaya tercih ederdim ama bunu bilmemesi daha iyi.
Ben yürürken ayaklarım istemsiz olarak geri geri gidiyordu. Ama yirmi dakika içinde Kevın'ın verdiği adrese varabilmiştim. Burası iki katlı müstakil bir evdi. Saate baktım. Saat akşam ona geliyordu. Bu saatte benden ne isteyecek kim bilir?
Kapıyı çaldıktan birkaç saniye sonra kapı açıldı.
"Aa Rebekah, seni beklemiyordum. Hangi rüzgar attı seni buraya?"
"Çok komiksin cidden" dedikten sonra kapıdan içeri adımımı attım. İçeriye davet edilmeden girebildiğime göre burası ya Kevın'a ait, ya da Kevın sahiplerini öldürmüş.
"Bakalım cezam ne olacak?" dedim Kevın'ı gözlerimle süzerek.
"Senin için eğlenceli fikirlerim var." Dedi ve kolundaki saate göz ucuyla baktı.
"Bir gün boyunca benim hizmetçim olacaksın."
"Anlamadım. Hizmetçin mi olacağım?"
"Aynen öyle. Ne istersem yapacaksın bu birgün içinde. Anlaştık mı?"
"Sanki başka şansım varmış gibi konuşma." Dedim.
"Güzel, ilk başta senden istediğim şey, bana cevizli kek yapman. Hatırlarsan seninle sevgiliyken, bana hep cevizli kek yapardın, bende afiyetle yerdim. Şimdi de aynı şeyi istiyorum. Malzemeler mutfakta var."
"Ciddi misin?" dedim şaşkınlık dolu bir ses tonuyla. Benden cevizli kek yapmamı mı istiyordu.
"Gayet ciddiyim. Klaus'u da ara bu gece gelemeyeceğini söyle. Merak etmesin seni. Ardından da telefonunu bana ver. Kimsenin bizi, bu süreçte rahatsız etmesini istemiyorum çünkü."
Tiksinerek ona baktıktan sonra, cebimden telefonumu çıkarıp Klaus'u aradım ve kısa bir konuşmanın ardından telefonumu Kevın'a fırlatıp, mutfağa yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Başlangıç (Klaroline)
FanfictionCaroline annesini kaybetmenin acısıyla her şeyi geride bırakmaya, Mystic Falls'tan ayrılmaya karar vermiştir. Çareyi ise kendisine büyük acılar yaşatmış Klaus'un yanına gitmekte bulur. Ama bilmediği bir şey vardır. Klaus'un durumu Caroline'ın sandığ...