A Thousand Years

2.2K 113 39
                                    

Geçen yaptığım şakadan dolayı bu bölümü uzun tuttum. Ayrıca bu bölümden sonra hikayede aksiyon olacak. Birkaç bölüm romantik bir şeyler yazayım demiştim. Neyse size iyi okumalar.

Caroline:

Klaus ile yağmurun altında el ele yürüdük. Yarım saat sonra eve varmıştık.

-Üstümü değiştirmeliyim.

O sırada Katherine üst kattan aşağı indi. İşte yine başlıyoruz.

-Aa Caroline da gelmiş. Küçük Matty’i mi merak ettin?

-Katherine! Bak zaten sinirliyim. Böyle şaka mı olur?

Katherine umursamazca yanımızdan ayrıldı. Klaus ile üstümüzü değiştirdik. Ardından da Hope’u alıp odamıza gittik.

-Bu evde neden televizyon yok.

-Çünkü izleyen yok.

-Artık var ama. Klaus eve televizyon alalım lütfen. Ben sıkıntıdan ölürüm yoksa. Son bir ayda zaten sıkıntıdan patladım. Lütfen.

Klaus umursamazca arkasını döndü.

-Eğer televizyon almazsan odamı değiştiririm. Elijah’nın odasına taşınırım.

Klaus aniden bana döndü.

-Dikkatini çektiğime göre, hadi ama kötü kurt. Lütfen. Bak karşıya bir televizyon, bir dvd. Şuraya bir müzikçalar. Bir tane laptop… Klaus sen beni dinliyor musun?

-Odamın düzenini değiştirmicem Caroline.

-Klaus….

-Ama bir odayı senin istediğin gibi düzenleyebiliriz.

-Ciddi misin? Bu mükemmel bir fikir. Bir tane de kütüphane olsun. İstediğim kitapları o kütüphaneye koyarım. Ne zaman yapıcaz bunu?

Klaus Hope’u kucağına alıp bana yaklaştı.

-Ne zaman istersen.

Yataktan kalkıp olduğum yerde tepinmeye başladım. Klaus uzaylı görmüş gibi bana bakıyordu.

-Hemen yapalım. Yarın gidelim. Hatta bugün gidelim. Şimdi gidelim. Bir sürü de film alıcam. Twilight serisini alıcam birlikte izleriz. Kim olduklarını görmüş olursun. Bir sürü aşk filmi alıcam. Çok heyecanlandım. Hadi ama kalk gidelim. Klaus? Kime diyorum?

-Tamam kalkıyorum.

Klaus yataktan kalkıp bıkkın gözlerle bana baktı.

-Hope’u da yanımıza alalım. Ona da bir şeyler bakarız. Kıyafet filan….

Klaus tamam anlamında başını salladı.

-Arabayı sahilde bıraktık. Nasıl gidicez alışverişe?

-Caroline bizim kaç arabamız var?

Biraz düşündüm.

-Bir tane değil mi?

Klaus gülmeye başladı.

-Beş tane araba var garajda.

Ah sanırım küçük dilimi yuttum. Beş araba mı? Ben niye görmedim şuana kadar. Ah tabi sanki gideceğimiz yerlere araba ile gidiyoruz!

Yeni Bir Başlangıç (Klaroline)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin