YEDİNCİ BÖLÜM: "Can kırıkları."

50 10 55
                                    

Merhaba! Wattpad erişim engelinin artık kaçıncı günü olduğunu bile sayamayacak kadar üzgün ve sinirliyim. Keşke artık vpn ile girmemize gerek kalmadan özgür şekilde okusak. Bunun için Twitter hesaplarınızdan destek vermeyi unutmayın. Hem Wattpad için hem Instagram için.

Hikayeye gelecek olursak. Küçük bir şey söylemek istiyorum. Hikayede bir tarafı seçemeyen aşk üçgeni gibi bir durum söz konusu değil. İlerledikçe bunu çok net anlayacaksınız zaten ama şu an öyle duruyor olabilir.

Size iki yazar önermek istiyorum. İlki kısa hikayeleriyle gerçekten çok beğendiğim niksimiksi kaleminden Luctus ve İpi Kesik Uçurtma isimli hikayeler. İkincisi ise missmacaulay kaleminden Alice Eve Dönüyor. Tavsiye isteyenler bu hikayelere bakabilirler. Ben takipteyim çünkü. Bence siz de beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim! 🤍

En son ne zaman ağladığını hatırlamıyordu kadın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En son ne zaman ağladığını hatırlamıyordu kadın. Belki ablasının dediği gibi ağlamayı unutmuştu o. Şimdi uzun zaman sonra ilk kez, kaburgaları sıkışıyor, kalbi acıyla sancıyordu. Bir ucundan tutup hayatına çekiştirdiği o ip zehirliydi. Eskimişti belki ama ucu kana bulanmış ve ıslaktı. Burnunu çekerken oturduğu koltukta küçücük oldu.

Sehpanın üzerindeki telefonu ısrarla çalmaya devam ederken artık sesine dayanamayarak telefonuna uzandı. "Ne var, ne? Niye ısrarla arıyorsun?"

"Merak ediyorum çünkü!" diye sesini yükseltti adam da. "Süveyda, iki gündür evden çıkmıyorsun, işe de gitmemişsin. Ne oluyor?"

"Beni rahat bırak. Boğuyorsun beni, nefes alamıyorum!" Süveyda'nın serzenişi adamın beyninde şimşek çakmasına neden olurken yaslandığı arabadan doğruldu. "Ne bu afra tafra? Karmakarışıksın. Sana ne oluyor anlamıyorum. Anlatmıyorsun, konuşmuyorsun. Bana ters yapıyorsun. Git dediğinde gideceğim, gel dediğinde geleceğim köpeğin miyim senin?"

Süveyda, buna evet demeyi çok istedi. Öfkesi bedeninden dolup taşıyordu. Bu kez yalnızca ona değildi. "Kapatıyorum, arama beni."

"Dur, bak yukarıya geleyim, kapıyı aç da içeride konuşalım, haydi." Akın daha nazik ve ikna etmeye çalışır gibi uysal bir sesle konuştu. Süveyda onu görmek istemiyordu, kimseyi görmek istemiyordu bugün.

Bir süre sessizlik süregelirken, "Lisede üst sınıflardan bir çocuk vardı, adı Devrim. Aynı sınıftaydınız galiba, emin değilim. Hatırlıyor musun?" diye sordu Süveyda.

"Devrim mi?" diye tekrarladı Akın. Gözlerini kısarken kadının ağzından çıkan ismi düşündü. "Hatırlamam mı gerek?"

Süveyda sinirle gözlerini kapatıp açtı. "İşte bu yüzden açmıyorum telefonlarını. Neden diye soruyorsun ya hani! Bu yüzden Akın!"

Bir Adın Kalmalı GeriyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin