4

116 9 17
                                    

"ahhm.. minho!" Dolgun dudakları arasına yakışan ismi ile gülümsedi minho. Onu zevkten deli edebiliyordu, vücudu ona karşılık çok hassastı. Minho'nun sürtünmekten yanan bacakları her çarpışında altındaki uzun saçlı çocuk dengesini kaybediyordu resmen.

"Bebeğim kendini sıkma zorlanıyorum."

Hyunjin kendini biraz daha ileri iterek düzgün bir pozisyon aldı ve bir süre nefesini düzeltmek için öylece bekledi. Kolay mı sanıyordu, bilmiyordu. Ancak kalçalarındanki sızı muhtemelen bir hafta geçmeyecekti.

Minho bir vuruş daha yaptığında hassas noktaya gelen penisi ile hyunjin derince inledi.
Başını geriye atarak boynuna izler bırakması için yer açtı resmen.

Minho noktayı öğrendiği için devamlı olarak üzerine oynuyordu. Hyunjin'in kafasının iki yanına kollarını koydu ve üzerine eğildi, bir yandan içinde hareket ederken bir yandan dolgun dudaklarını yalayarak Islak şekilde öpüyordu. Aynı zamanda açıkta kalan boynuna öpücük ve ısırıklar bırakıyordu. Odayı dolduran sesler arasında hyunjin'in sesi olunca minho'nun kulakları sadece onu duymak için uğraşıyordu.

Ta ki hyunjin'in telefonu çalmaya başladığı zamana kadar, minho'nun dikkati dağılsa da altında dağıttığı bebeğe bakıyordu.

Hyunjin, minho'nun durması için kollarına dokundu ve minho bir an afallayarak durdu. Seks esnasında durmak da neyin nesi?

Hyunjin telefonu açtı ve terini sikerek kulağına yasladı.

"Efendim."

"..." Yüzünü şaşkın bir ifade sararken etrafına bakmaya başladı.

"Ah tamamen unutmuşum, hazırlanıyorum. Beş dakikaya çıkarım."

Minho kaşlarını çattı ve karşısındaki saçları dağılmış oğlana çekti dik bakışlarını. Ciddi olamazdı? Şu an erekte olması yetmez gibi sürtük gibi ortada mı kalacaktı?? Üstüne bir de komodine para bıraksın bari?

Telefonu kapattı ve yatağa koyarak minho'ya döndü.

"Sonra devam etsek olur mu? Planımı unutmuşum."

"Ne saçmalıyorsun sen? Seks esnasında bırakıp gitmek de ne?"

Hyunjin göz devirdi ve yataktan kalkarak üzerini giyinmeye başladı. Bacağından geçirdiği çamaşırı giyerken sessizliği ezberlemiş gibiydi.

"Cidden mi?"

"Ne yapmamı bekliyorsun?"

"Kalıp sevişmeni amına koyayım!"

Hyunjin buna cevap vermedi ve tişörtün üzerine zincir bir kolye takarak tamamen hazırlandı. Odadaki banyoya yüzünü yıkamaya gitti ve son olarak hiç parfüm kullanmasa da minho'nun orada duran parfümünü alıp sıktı.

"Tanrım, çıldıracağım." Minho da ayağa kalkarak yerdeki kıyafetleri aldı ve üzerine geçirdi.

Hyunjin ise daha fazla konuşmadan odadan çıkıp gitti. Minho yatağa uzandı ve başını elleri arasına aldı, aklına gelen fikirle telefona elini attı.

Hemen bir numaraya girdi ve ara tuşuna bastı. "Alo jisung.. müsaitsen benim odama gelir misin?"

"Tabii linoo, kötü birşey mi oldu?"

"Hayır, kötü birşey yok ama hızlıca gelir misin?"

"Tabii birşeye ihtiyacın var mı? Gelirken almamı istediğin birşey?"

"Hayır sadece sen gel."

"Pekiii~"

Telefonu kapatınca minho gülümsedi ve tekrar başını yatağa attı.

"Yarı yolda bırakılmayı sevmem Hwang Hyunjin."

Aradan on beş dakikalık bir süre geçmişti, minho ortalığı toparlanmış ve jisung'un gelmesini beklemişti. Altında hala çamaşırı vardı üzerinde ise kolsuz bir tişört.

İçinde hyunjin'e karşı olan sınırı dizginleyemiyordu, hırçındı ve hyunjin'i en derinine kadar sikerek ondan intikam almak istiyordu ancak dişini biraz sıksa iyi olurdu.

Hyunjin'in Haklı bir yönü var mıydı? Belki.
Sonuçta sadece yatak arkadaşı ilişkisi vardı aralarında. Ancak o da arkadaşlığın tek kuralını çiğnemişti. Yataktayken siktir olup girmişti.

Minho sinirle odadaki mini buz dolabını açtı ve kese kağıdı içinde saklanan kutu biraları çıkardı.

Metal kutuyu açıp kafaya diktikten sonra kapının çalması ile gülümsedi ve koşarak kapıyı açtı.

"Selam min-!"

Minho karşısındaki naif çocuğun dudaklarına kendisini yapıştırdı ve bırakmamaya yemin etmiş gibi o dudakları emmeye başladı.

Yazım hatası varsa boşverin

Zaten Wattpad çöktü okurlarım kayipppp

Geri gel amk wattpadi

bir sikim doğru gitsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin