15

74 9 17
                                    

Hyunjin-minho

Minho: arkadaşın gitti mi?

Evet
Neden?

Minho:siz rahat olun diye çıkmıştım
Oturduğum yerde götümün izi çıktı
Geliyorum o halde

Ya mal
Niye gittin
Felix böyle şeylere takılan birisi değil
O herkesin yanında rahat olabilir
Kalsaydın keşke
Götünü başka işler için kullanırdık
Boşuna çürüttün

Minho:bilmez miyim/
Yine de rahatsızlık vermeyi sevmem
Eğer hala istiyorsan götümü kullanabiliyorum
Belki işe yarar

Gel hemen

(...)

Kapıdan giren minho'yu beklediği için heyecanla gülümsedim hyunjin. Karşısındaki adam da ona güzel gülümsemesini karşılıksız bir iyilik gibi bahşederken ne kadar şanslı olduğunu düşündü hyunjin.

"Bebeğim!"
Minho'nun bu flörtöz tavrına karşı hyunjin aklını kurcalayan şeyi daha fazla uzatmak istemedi.

"Minho."
Hyunjin'in düşünceler içerisinde olduğu oldukça açıktı bu yüzden minho hemen gelip hyunjin'in yatağına yani yanına oturdu.

"Bir sorun mu var?"

Minho, acaba Felix mi birşey söyledi diye düşünürken hyunjin gülümsedi ve konuştu.

"Sana söylemem gereken birşey var."
Minho hemen hyunjin'in ellerini kendi elleri arasına aldı ve karşısında bağdaş kurup oturdu..

"Dinliyorum birtanem."

Hyunjin bu hitap ile gülümsedi tekrar. Umarım kendisinden başka kimseye böyle davranmıyordur.

"Eğer öyleyse çükünü keserim."

"Ne?"

"Ay pardon şey... Kendi kendime konuşuyordum."

"Anladım, sen ne söyleyecektin?"

Tüm cesaretini toparladı ve uzatmadan konuştu.

"Ben yanlış bir fikre mi kapıldım bilmiyorum ancak eğer bunu şu an çözmezsem daha sonra akıl almaz derecede boka çekileceğim. Bu yüzden olsun bitsin, eğer düşündüğüm gibi değilse oda değişikliği için başka bir yere başvuracağım."

"Ne?! Nereye ve neden?"
Minho panik içerisinde sorduğu soruyla hyunjin sakin olmasını gerektiren bir işaret yapmıştı.

"Gidiyorum demiyorum. Sadece düşündüğüm gibi değilse gideceğim çünkü rezil olmak istemiyorum."

Heyecanla bekleyen minho bir yandan korkuyordu da. Neden bir anda böyle ciddi bir konuşmaya girdiğini anlamıyordu. Siz sormadan ben söyleyeyim... Evet mal biraz kendisi.

"Ben senden hoşlanıyorum minho. Yani sevişme veya dalgasına bir flört karmaşası dışında bir hoşlantı. Açıkçası uzun zaman oldu hoşlanıyordum ancak son zamanlarda bu ilerledi yani offf bu konuşmaları yapmakta bok gibiyim... Seni hep çekici buluyordum, aramızda böyle bir ilişki olunca bu ilgim hoşlantının biraz ilerisine taşındı ve senin de benden hoşlandığını düşünüyordum. Yani umarım ama... Karşılıklı değilse daha fazla rezil olmak istemiyorum amına koyayım ne bakıyorsun söylesene!"

"Gerçekten aptalsın."

"Ne?"

"Zaten günlerdir sana seni sevdiğimi dile getiriyorum?"

Hyunjin'in yüzündeki gülümseme genişledi ve içindeki heyecan tüm bedenini sardı. Kendisine küfür etmeden de edemedi.

"Sana aşık oldum Hwang.."

Dudağını dolgun dudaklar ile birleştirdi ve yumuşak şekilde öpmeye başladı. Hyunjin duraksamadan öpücüğe karşılık verirken fark etti. Bu öpüşme tamamen sevgi ve aşk doluydu.

Dudağını oynatıp üst dudağını dudakları arasına aldı ve son kez öpüp geri çekildi.

"Götünü kullanmak istediğimde ciddiydim. Bu aşk itirafı bir bahane olamaz hâlâ onu istiyorum." Çok erken konuştuk aşk dolu derken... Mart kedileri gibi olduklarını unuttuk.

Minho tüm dişlerini göstererek güldü. İçindeki heyecan sürekli gülme isteği uyandırıyordu.

"İstediğin kadar kullanabilirsin sonuçta sana ait ama" Elini hyunjin'in kalçasına attı ve sıktı Avucunun içinde.

"Bu da bana ait." Dedi ve tekrar zaafı olan yumuşak dudaklara bastırdı kendisini.

" Dedi ve tekrar zaafı olan yumuşak dudaklara bastırdı kendisini

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Smut yazsam mi yoksa yeter mi

Gerçi siz sapiksiniz kime soruyorsam

bir sikim doğru gitsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin