38.BÖLÜM-GIDIKLAMAK ADİL Mİ?

17 20 0
                                    

Akşam yemeğimizi yedikten sonra yatağa girdik ve uyumaya başladık.Melih kollarıyla beni sardı.Ben de başımı Melihin göğsüne yasladım.İkimiz de tam huzurlu bir şekilde uykuya dalacakken herzamanki ses bu tatlı uyku hayalimizi elimizden aldı ve bulamayacağımız kadar uzaklara fırlattı.Evet doğru tahmin ettiniz bu kişi biricik kızımız Masaldı.Melih bana bakarak


-Ama aşkım ben bugün hep ev işleri yaptım


-Eeee yani?


-Yanisi benim dinlenmeye ihtiyacım var.Lütfen bugün sen ilgilen Masalla


Ben tam bir şey söyleyecekken Melih masumca bana bakarak


-Lütfen


Dedi.Gerçekten yorulduğu için bu gecelik bakmayı kabul ettim ve ayağa kalkıp Masalı kucağıma alıp uyutmaya çalıştım.Nihayet uyutmayı başardım.Ama beşiğe koymadım ve yatağa geçip Melihle aramıza yatırdım Masalı.Kendim de yatağa yatıp huzurla uyudum.Sabahın ilk ışıkları odaya süzülürken gözlerimi açtım. Yanımda Melih ve Masal, ikisi de derin uykuda, birbirlerine sarılmış şekilde yatıyordu. Melih'in kolu Masal'ın üzerinden geçmiş, küçük kızımız da babasının göğsüne sıkıca yaslanmıştı. Bu manzarayı izlerken içimde tarifi zor bir mutluluk ve huzur doldu.Kendimi gülümsemekten alıkoyamıyordum.Melih ve Masalın bu bana geceki konuşmamızı hatırlattı. İçimden "Ah Melih, seninle hayat ne kadar eğlenceli ve beklenmedik olaylarla dolu"Diye düşündüm. Evet, bazen yorucu olabiliyor ama bu küçük anlar her şeye değerdi.Yavaşça yatağın kenarına kaydım ve bir süre daha onları izledim. Masal'ın minik elini Melih'in tişörtüne sıkıca tutunmuş, güvenle uyuyordu. Melih'in yüzündeki huzur, dün geceki yorgunluğunu tamamen unutturmuştu. Onların bu tatlı hali, benim tüm yorgunluğumu alıp götürüyordu.Sessizce yatağımın kenarından kalktım.Onların bu tatlı halinin fotoğrafını çektikten sonra mutfağa doğru yöneldim. Kahvaltı hazırlamaya başladım. Melih'in uyanıp, kahvaltı masasında beni gördüğünde yüzündeki ifadeyi hayal etmek bile beni mutlu etmeye yetiyordu. Kahvaltıyı hazırlarken içimden Melih'e minik bir sürpriz yapmaya karar verdim. Onun en sevdiği peynirli omletten yapacaktım.Tam her şeyi hazırlayıp masaya yerleştirmiştim ki, arkamdan Melih'in uykulu sesi duyuldu:


-Hatice, sen de mi erken kalktın? Daha fazla uyuyabilirdin.


Gülerek ona döndüm,


-Senin ve Masal'ın o tatlı halinizi izlemek benim için yeterliydi.Hem, kahvaltıyı hazırlamak da keyifli oldu.


Melih yanıma gelip beni kollarının arasına aldı.


-Seni seviyorum Hatice.Her anımızı güzelleştiriyorsun.


Melihe çektiğim fotoğrafı gösterdim.Melih şakayla


-Şuna bak ya hem karımla aram giriyor hem de benimle uyuyor


İkimiz de gülmeye başladık.O sırada Masal'ın beşiğinden gelen hafif mırıltılar duyuldu. Melih ve ben birbirimize bakıp gülümsedik.Melih,gülümseyerek


-Sanırım küçük prensesimiz de uyanıyor


Dedi Melih ve Masal'ı beşiğinden nazikçe kucağına aldı.


-Günaydın minik meleğim


Diye fısıldadı. Masal'ın minik gülüşü, sabahımızı daha da aydınlattı. Onu beslemek için hazırladığım biberonu elime aldım ve Masal'ı beslemeye başladım. Melih yanımızda oturup bizi izlerken, bu anın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anladım.Kahvaltımızı yaparken, Masal da Melihin kucağında mutlu bir şekilde bizle vakit geçiriyordu. Her şeyin ötesinde, bu anlar bizim için sonsuz bir mutluluk kaynağıydı. İşte bu yüzden, her ne kadar zorlayıcı anlar yaşasak da, birbirimize olan sevgimiz her şeyin üstesinden gelmemizi sağlıyordu.Kahvaltımızı yaparken, Melih'in gözlerinde hala uykunun izleri vardı ama yüzünde kocaman bir gülümseme belirmişti. Masal,Melihin kucağında mutlu bir şekilde biberonunu içerken, Melih'le göz göze geldik ve bu anın ne kadar özel olduğunu bir kez daha fark ettik.Melih,gülümseyerek

KALBİMDEKİ ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin