44.BÖLÜM-HOŞÇAKAL:(

12 18 0
                                    

Mert'in gözlerine baktım ve derin bir nefes aldım.


-Sen Londra'ya ne zaman dönüyorsun?


Diye sordum. Bu soruyu sormak bile içimi acıtıyordu, ama bilmem gerekiyordu.Mert biraz duraksadı, sanki söylemek istemiyormuş gibi. Sonra usulca,


-Yarın dönüyorum


Dedi.Kalbim bir an durdu sanki. Yarın. Bu kadar yakında olduğunu bilmiyordum. Bir an sessizlik oldu, ne söyleyeceğimi düşünüyordum. Sonunda, kararlı bir sesle,


-Hava limanında beni bekle,


Dedim.Mert'in yüzünde şaşkınlık ifadesi belirdi.


-Neden? Ne oldu? Neden seni bekleyeyim?


Onun soruları beni biraz daha cesaretlendirdi.


-Sadece beni bekle


Mert bir an için sessiz kaldı, gözlerimdeki ciddiyeti gördü sanırım. Başını sallayarak kabul etti. O an kalkmaya karar verdim. Çantamı toplarken gözlerim hala Mert'in üzerindeydi.


-Teşekkür ederim


Dedim sessizce.Kafeden çıktım ve eve doğru yürümeye başladım. Düşüncelerim Melih'e dönüktü. Onunla konuşmam gerekiyordu, ama nasıl yapacağımı bilmiyordum. Evimize vardığımda kapıyı açtım ve Melih'i oturma odasında buldum. Kafeden çıkıp eve doğru yürümeye başladım. Her adımda kalbim daha da ağırlaşıyordu. Melih ile aramızdaki gerilim bir türlü geçmemişti ve artık bu yükü daha fazla taşıyamayacak gibiydim. Evimize vardığımda kapıyı açtım ve Melih'i oturma odasında buldum. Yüzü hala öfkeli ve kırgındı. Onun yanına oturdum, ne söyleyeceğimi düşünerek.


-Melih,konuşmamız lazım


Dedim, sesi titreyen bir şekilde.Melih kaşlarını çatmıştı.


-Ne var Hatice? Neden böyle yapıyorsun?


Derin bir nefes aldım, kelimeler boğazımda düğümleniyordu.


-Melih... Bizim... Bizim ilişkimiz çok zorlaştı. Kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum.


Melih gözlerini bana dikmişti, yüzünde anlam veremediği bir ifade vardı.


-Ne demek istiyorsun Hatice?


Dedi.Yalan söylemek zorundaydım, gerçeği ona açıklayamazdım.


-Artık seni sevmiyorum, Melih


Dedim istemsizce. Kelimeler ağzımdan dökülürken içimde büyük bir acı hissettim.Melih'in yüzü bembeyaz oldu, gözlerinde inanamaz bir ifade vardı.


-Ne? Ne demek seni sevmiyorum? Hatice, bu saçmalık! Peki neden o zaman bunca zaman benimle birlikteydin?


Başımı öne eğdim, gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.


-Melih, bilmiyorum. Belki sadece alışkanlıktı. Ama artık bu ilişkide kendimi kaybolmuş hissediyorum. Devam edemem.


Melih'in gözleri dolmaya başladı, hayal kırıklığı ve şaşkınlık arasında gidip geliyordu.


-Neden Hatice? Neden şimdi? Biz birbirimizi seviyoruz, birlikte her şeyi aşabiliriz.


Başımı salladım, gözyaşlarımı silmeye çalışarak.


-Bilmiyorum, Melih. Sadece bu şekilde hissetmiyorum artık. Yoruldum ve bıktım.


Melih'in sesi kırık ve umutsuzdu.


-Yani... Ayrılmak mı istiyorsun?


Diye sordu, gözleri dolu dolu.


-Evet, Melih. Ayrılmak Bu, ikimiz için de en iyisi olacak. Belki bir süre sonra her şey düzelir, ama şu an kendime iyi bakmam lazım. Senin de kendine iyi bakmanı istiyorum.

KALBİMDEKİ ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin