26.bölüm-BİZ SEVGİLİYİZ!

19 21 0
                                    

Bir süre sonra sohbetimiz hala devam ediyordu.Melih bana sordu
-Hatice, hep avukat olmak istediğini biliyorum. Bu yolda ne tür zorluklarla karşılaşacağını düşünüyorsun?
-Aslında en büyük zorluk ailemin desteğini alamamak. Özellikle annem bu mesleği seçmemi hiç istemiyor. Ama içimde adalet için savaşma isteği çok güçlü.
-Seni her zaman destekleyeceğim. Bu yolda ne gerekiyorsa yaparız. Birlikte her zorluğun üstesinden geliriz.
Gülümsedim ve cevap verdim
-Teşekkür ederim, Melih. Senin desteğin benim için çok önemli.Seninle her şeyi başarabileceğimi hissediyorum.
-Sen zaten çok güçlüsün, Hatice. Sadece bazen hatırlamana yardımcı oluyorum
-Peki ya sen? Doktor olma yolunda seni ne zorlayacak?
-Sanırım annemin yokluğu. Onun desteği olmadan büyüdüm ama yine de onun için başarmak istiyorum. İnsanlara yardım etmek ve hayat kurtarmak benim hayalim.
-Annen seninle gurur duyardı, Melih. Ben de seninle gurur duyuyorum.
-Teşekkür ederim, Hatice. Bu yolculukta seninle olmak bana güç veriyor.
-O zaman, doktor bey, ilk tedavinizi kime uygulamak istersiniz?
-Tabii ki, sevgili eşime. Kalbini sevgi ve mutlulukla dolup taşırmak isterim.
-Eşine mi?
-Evet,o zamana kadar evleneceğiz ve sen de benim eşim olacaksın
-Çok şanslıyım böyle bir doktorla evleneceğim için
Kafenin sıcak ve samimi atmosferinde geleceğimize dair umutlarımızı ve hedeflerimizi paylaştık birbirimize daha da yakınlaştık. İkimiz de birbirimizin hayallerini ve zorluklarını desteklemeye kararlı olarak, birlikte güçlü bir gelecek inşa etmeye adım attık.
-Hatice, her şeyden önce birbirimize dürüst olmalıyız. İleride karşılaşacağımız her sorunda, birbirimize güvenmek zorundayız.
-Kesinlikle katılıyorum. Dürüstlük ve güven, ilişkimizin temelini oluşturuyor.
-O zaman bir söz daha verelim. Ne olursa olsun, hiçbir şeyi saklamayacağız ve her zaman birbirimizle açık olacağız.
Melihin elini tuttum.
-Söz veriyorum. Her zaman dürüst olacağız ve her şeyi birlikte aşacağız.
-İşte bu yüzden seninle olmak istiyorum, Hatice. Seninle her şey daha anlamlı ve güzel.
-Ben de seninle aynı şeyi hissediyorum, Melih. Hayat seninle daha renkli ve umut dolu.
-Hatice, sana söylemek istediğim bir şey daha var. Bir süredir hayalini kurduğum bir şey...
-Neymiş o?
-Seninle bir ev almak istiyorum. Kendi yuvamızı kurmak, birlikte yaşamak istiyorum. Ne düşünüyorsun?
-Gerçekten mi? Bu harika bir fikir, Melih! Kendi yuvamızda birlikte yaşamak çok güzel olur.
-O zaman, Hatice önümüzdeki hafta birlikte ev bakmaya başlayalım mı?
-Evet, kesinlikle! Kendi evimizde yeni anılar biriktirmek harika olacak.Ama hemen evlenmeyeceğiz önce üniversite bitecek
-Aynen öyle. O zaman bu kararımızı kutlayalım! Birlikte ev alma hayallerini konuşarak heyecanla geleceğimizi planlamaya başladık. Kendi yuvamızı kurma fikri, bizi daha da birbirimize bağladl ve geleceğimiz için umut dolu hayaller kurduk. Bu özel anı, birbirimize verdiğimiz sözlerle ve samimi sohbetlerimizle daha da anlamlı hale getirdik.Kafede güzel vakit geçirdikten sonra el ele tutuşarak eve doğru yürümeye başladık.Gecenin serin havasında, sokak lambalarının altında yavaşça ilerledik.Araba kafenin yanında kaldı çünkü zaten kafeyle evin arasında fazla mesafe yoktu ve biz yürümeyi tercih ediyorduk.Eve vardık ve içeri girdik.Melih bana dönerek
-Ne yapmak istersin?
Diye sordu
-Film izleyelim bence
-Olur.Hadi içeri geçelim.Melih üzerini çıkardı (sadece ceketini).Bana sordu
-Ne tür bir film izlemek istersin?
-Romantik komedi olabilir hem ayrıca biraz güleriz de
-Tamamdır.
Melih filmi açtı ve ışıkları kapatıp yanıma geldi.Filmi açtık ve izlemeye başladık.Başımı Melihin göğsüne yasladım ve uzandım.O da beni kolları arasına aldı.Film biraz ileriledi ve ben Melihe söyledim
-Bak Melih, böyle sahnelerde acaba o oyuncular gerçekten incinmiş midir
-Yok ya, onlar profesyoneldir. Zaten düşerken kullandıkları yastıklar ve efektler var.
-Ama bu kadar gerçekçi görünüyor ki!
-Evet, belki de o kadar komik olmasının sırrı da bu, insanlar gerçekten düştüklerini sanıyor!
-Ben olsam düşerken gülme krizine girerdim sanırım.
-Sen zaten her sahnede kahkaha atarsın Hatice, onları bile şaşırtırsın.
-Ama bu sahnede olsam belki yere düşen karakterin yanına gidip
“İyi misin?” diye sormazdım, onun yerine “Bu düşüş Oscar’a aday!” derdim.
-Senin espri anlayışını seviyorum Hatice, her durumu komik bir hale getirebiliyorsun.
-Tabii ki, hayat zaten ciddiye alınacak gibi değil, değil mi Melih?
-Kesinlikle, bu yüzden hep birlikte gülüp eğlenmeye bakmalıyız.
-Doğru söyledin Melih, ama bir dakika, filmde ne oluyordu? Şu düşen adamı nasıl kaldırdılar acaba?
-İyi soru, o kısmı kaçırmışım galiba, ama eminim arkadaşları ona yardım etmişlerdir.
-Hmm, galiba izleyip görelim. Ama önce ben bir çay koyayım, sen de atıştırmalıkları getirir misin?
-Tabii, sevgilim.
-Ama komşular bu kez ne diyecekler bilmiyorum
-Hadi izleyip görelim
İkimiz de filmi izlemeye devam ettik.Annem içeri geldi.Zaten film de bitmişti o yüzden televizyonu kapatıp doğrulduk
-Çocuklar neyapıyorsunuz?
-Film izliyoruz anne
-Sınav nasıl geçti?
-İyi geçti ikimizde de ama çok zordu
-Sonra ne oldu?
-Sevgili
-Sevgili mi? Nasıl anlamadım?
-Sevgili işte anne sevgili.Melih benimle sevgili oldu.Biz sevgiliyiz!
-Hayırlı olsun o zaman ama üniversiteyi bitirmeden evlenmek yok
-Elbette
-O zaman ben uyumaya gidiyorum.Size iyi geceler
-İyi geceler
Annem yukarı çıktı.Melih bana yakınlaşarak
-Acaba sizi biraz öpebilir miyim hanımefendi?
-Tabii ki,öpebilirsiniz beyfendi.Hangi yanağımdan sağdan mı öpmek istersiniz soldan mı?
-Ben öpmek değil öpüşmek istiyorum
-Olur
-Gerçekten mi?
-Evet,tabii ki,evlendikten sonra neden olmasın?
Dedim gülerek ve ayağa kalkıp hızla yukarı koştum. Melih de arkamdan koşarak yukarı çıktı.İkimiz de gülerek odama geçtik ve yastık savaşı yapmaya başladık.Sonra ikimiz de yorgun düştük ve yatağa uzandık.Melih gülümseyerek
-Ben seni sonsuza kadar mutlu edeceğim.Bu mutlu ve kahkaha dolu hikayemiz sonsuza kadar sürecek
-Sen benim yanımda olduğun sürece,ben senin yanında olduğum sürece,biz yanyana olduğumuz sürece hikayemiz zaten sonsuza kadar sürer.

1 hafta sonra

Okula geldik.Ama bu sefer farklı bir şekilde ve farklı bir hissle.Bugün biz liseden mezun oluyorduk.Melih benim elimi tuttu.Ben de onun elini sıkıca tuttum.Birlikte içeri girdik.Sınıf arkadaşlarımızın yanına gittik.Sevgili olduğumuzu öğrendiklerinde onlar da çok sevindiler.Meğerse onlar da bizi çok yakıştırıyorlarmış.Bir araya gelerek çokça fotoğraf çektirdikten sonra mezun olmak için cübbelerimizi giyinip bahçeye çıktık.Nihayet tören başladı.Bizim üzerimize düşen görev sadece ondan geriye saymaktı.
-10,9,8,7,6,5,4,3,2,1,0!!!
Başımızdaki cübbeleri havaya fırlatdık ve koskoca 12 yılımızı geçirdiğimiz okula veda ettik.



BÖLÜM 26 SONU

KALBİMDEKİ ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin