“Hiç yurt dışına çıkmadım.”
Göz ucuyla ifadesini süzdüm. “Bu bir yalandı.”
Seungmin güldü. “Evet, çıktım. Bir hafta için Kanada'ya gitmiştim. Erasmus projesiydi.”
“Nasıldı peki? Beğendin mi?”
“Çok soğuktu. Hasta olup geri dönmüştüm.”
“Pekala, hiç uçağa binmedim.”
“Yalan.”
Başımı salladım. “Hayır. Doğruydu.”
“Şaka yapıyorsun. Baban sürekli farklı yerlere uçup duruyor ve sen hiç uçağa binmedin mi?”
“Uçmaktan çok korkuyorum. Babamla buraya ilk kez taşınırken, yani annemden sonra, uçakla gelecektik ancak ben çok korktum ve o yaşta kalp krizi geçirdim.”
Seungmin kafasını çevirip bana baktı. Ağzını açtıysa da ses çıkaramadı ve geri kapattı.
“Bir şey demek zorunda değilsin. Hepsi geçmişte kalmış şeyler sonuçta.”
“Bu şu anki yaşantını riskli yapmıyor mu?”
“Evet ama hepimizin yaşamı riskli değil mi zaten?” Seungmin bana imalı bir bakış attığında omuzlarım düştü. “Tamam, baya riskli yapıyor. Kendimi çok fazla üzmemem ve çok sinirlenmemem ve başka ne beni yoracaksa onu yapmamam gerekiyor. Aslında tenise de spor kalbe iyi geldiği için başlamıştım.”
“Çok küçük yaşta yani?”
“Evet.”
“Peki o kadar hoplayıp zıplamak sana zarar verecek diye endişelendiğin olmuyor mu?”
“Açıkçası Changbin benim için yeterince endişeleniyor diye ben bunları hiç kafaya takmıyorum.”
“Sen yine de kendine dikkat et.”
Başımla onayladım. “Şimdi sen devam et.”
“Hiç sigara içmedim.”
“Doğru bu.”
“Evet. Sigaradan iğrenirim.”
“Ben de hiç içmedim.”
“Umarım doğrudur.”
“Doğru. Sonuçta kalbe zarar veriyor.”
Seungmin aniden elindeki defterle kalemi bıraktı ve masaya koyduğu koluna yaslanıp yüzüme baktı. “Minho, bir anda gözüme kalp hastası olarak görünmeye başladın ve sana ne kadar üzgün olduğumu anlatamam.”
Gülümsedim. Benim için korkması çok normal ama çok tatlıydı. “Sakin ol, Seungmin. Senelerdir bana bir şey olmadı. Şimdi çat diye olacak hali de yok.”
Önce gözlerini, sonra bedenini çevirdi ve kalemi tekrar eline alıp çizmeye devam etti. Bakışlarım onun çizimiyle benimki arasında gidip geldi. Kendimi hiç bu kadar beceriksiz hissetmemiştim.
“İlk kez 9 yaşında aşık oldum.”
Göğsümde sıcak bir çarpıntı hissettim. Başımı Seungmin'e çevirmemek için zor duruyordum. “Doğru mu bu?”
“Doğru. İlk öğretmenimdi ve diğer öğrencilerden çok kıskanıyordum.”
Dudaklarım kıvrıldı. “Daha önce aşık olmadım.”
Seungmin bu sefer kalemi bırakmadı ama çizmeyi kesti. Şok olmuş gibi yüzüme bakarken “Yalan.” dedi.
“Doğru.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Treat You Better ;; 2Min
FanfictionSeungmin'e yardımcı olmak, artık Minho'ya zor geliyordu. 🌼 @wintrvante 'ye ithaf edilmiştir. | 2022 Eylül