Bölüm 30: Euria'nın Gölgesinde

1.6K 220 82
                                    

Bölüm 30: Euria'nın Gölgesinde

Saray, gökyüzünü gümüş hançerler gibi delen kuleleriyle hem güzelliğin hem de zulmün bir kanıtı olarak ufukta yükseliyordu. Öyle ihtişamlı ve tehditkâr görünüyordu ki hükümdarının acımasız nefesleriyle gücüne güç katıyordu. Diyara savaş açıldığının kanıtı olarak sarayın en uzun kulesine, mızraklara tutturulmuş dört taç asılmıştı. Fethedilen dört krallık için dört kanlı taç...
Duvarlar, metalik bir dokuyla parlıyordu. Gün boyunca ışığı kör edici bir parlaklıkla yansıttığını görmek, gece boyunca ürkütücü, hayaletimsi bir ışıltı yaydığını hayal etmem için yeterliydi. Ocreya halkının soluk saç renklerinin, çıkardıkları gümüşlerden geldiği söylenirdi. Bu gümüşün ise hem zamana hem de saldırılara karşı dayanıklı kılan eski inançlarla aşılanmış, diyarın en derin katmanlarından çıkarıldığı...
Giriş kapısını görebilmek için başımı hafifçe yana yatırdım. Siyah demirden dövülmüş ve iç içe geçerek eritilmiş hançerler ve dikenli sarmaşıkların karmaşık desenleriyle süslenmiş devasa kapılardan oluşuyordu. Tam ortasında mermer rengindeki bir yarım ay, bu hançerler ve dikenli sarmaşıklar tarafından sarılmıştı.
Kapı, kraliçeye olan bağlılıkları kesin olan askerler tarafından iki taraftan savunuluyordu. Bağlılıklarının kaynağını merak ediyordum. Ona gerçekten inanıyorlar mıydı yoksa ondan korkuyorlar mıydı? Yüz ifadeleri savundukları duvarlar kadar sert ve soğuktu. Kapılara giden yolda Euria Vaseva, annesi, babası, küçük kız kardeşi Elna Vaseva ve ablası Eira Vaseva'nın birer heykelini dikmişti. Her biri, acımasız bir bozgun anında yakalanmış olan ailesinin bir portresiydi bu. Soğuk, taş gözleri yaklaşmaya cüret eden herkesi yargılıyormuş gibi görünüyordu.
''Hadi bakalım, Kairon,'' dedim derin bir nefes alarak. ''Hepimizi kandır.''
Kairon başıyla onayladı ve saklandığımız çıkmaz sokaktaki eski bira fıçılarının arkasına doğru yürüdü. Saçları rengini biraz daha beyaza çalarak uzadı ve ipek gibi bir pelerin oluşturdu. Ona, Euria Vaseva'nın sanki tek başına dışarı çıkmış ve şimdi geri dönüyormuş gibi gözükmesi gerektiğini söylemiştim. Tıpkı onu ilk gördüğüm gün giyindiği gibi suikastçı kıyafetlerine bürünmeliydi. Ardında geniş, koruyucu bir pelerin olmalı, vücudu hançerlerle donatılmalıydı. Deri kıyafetleri ve çizmeleri hem yepyeni görünmeliydi hem de çok pahalı. Kairon tüm söylediklerimi en ufak ayrıntısına kadar uygulamayı başarmış bir şekilde ortaya çıktığında dilim tutuldu. Karşımdaki Euria Vaseva'dan başka biri değildi. O kadar aynı görünüyorlardı ki rüya görüp görmediğimi anlamak için hem Kairon'a hem de kendime birkaç tokat atmak istiyordum.
''Nasıl görünüyorum?'' diye sordu aynı Euria'nın sesiyle.
Nori şaşkınlıkla güldü. ''Az sonra bizi tek elinle öldürecekmişsin gibi.''
Kairon\Euria memnuniyetle ellerini beline yerleştirdi. ''İltifat olarak alıyorum bunu.''
Belime astığım halatları çıkarıp Kairon\Euria'ya uzattım. ''Bileklerimizi sıkıca bağlaman lazım. Birbirlerine yakın tut ki tehlikeli görünmeyelim. Hatta saçlarımızı da biraz dağıtsak fena olmaz. Hiç dövüşmüş gibi görünmüyoruz,'' dedim.

''Kairon bize de birkaç değişiklik yapamaz mı?'' diye sordu Nori.

Kairon\Euria başını iki yana salladı.

''Bana bir yumruk at,'' dedim Nori'ye dönerek.

Nori şaşkınlıkla olduğu yerde kaldı. ''Ne yapayım dedin?''

''Yumruk at,'' diyerek tekrar ettim. ''Dudağımı patlatırsan harika olur. Burayı hedef al,'' diyerek tam dudağımla yanağımın birleştiği yeri gösterdim. Nori hala biraz şaşkın görünüyordu. Ne yapacağını bilemez halde kıpırdandığında bıkkınlıkla iç çektim. ''Hadi, Nori. İkimiz de bana az da olsa gıcık olduğunu biliyoruz.'' Ne olduğunu anlamdan yüzüne bir yumruk geçirdim. Anlık bir bakışla yumruğu bana iade etti.

Kolunu iyice geri çekip tam istediğim yere vurdu. Birkaç adım geri sendeleyip durdum. Saçlarımı yüzümden çektim. Dudağımı patlatmayı başarmıştık. Kana hiç dokunmadan akmasına izin verdim. ''Güzel,'' dedim dudağımdan çeneme doğru akan kanın sıcaklığını hissederken. ''Şimdi daha inandırıcı oldu.''

İmparatorluğun Kılıcı (Wisteria 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin