Al Haberi Uşaktan

5 2 0
                                    

Balodan sonraki sabah, güneş henüz doğmamıştı ama kahvaltı salonu, varislerin gergin atmosferiyle dolup taşmıştı. Ayzıt, önceki geceki yenilgisinin etkisiyle sinirliydi. Alper ise bu durumu fırsata çevirmek için sabırsızlanıyordu. İkizler, bu gerilimi izlemek için heyecanla bekliyorlardı.

***Kahvaltı Sofrası***

Kahvaltı masası, özenle hazırlanmıştı. Taze ekmekler, peynir çeşitleri, zeytinler ve meyve tabakları masanın ortasında sıralanmıştı. Ancak herkesin yüzündeki ifadeler, bu sabahın sıradan bir kahvaltı olmadığını gösteriyordu. Sessizlik hâkimdi; herkes düşüncelere dalmıştı. 

Alper, kahvaltı masasında otururken, gözleri Ayzıt'a takıldı. "Günaydın, Ayzıt! Umarım bu sabah cesaretin biraz daha fazla olmuştur," dedi alaycı bir gülümsemeyle. Ayzıt, bu lafa sinirlenerek, "Seninle tartışacak zamanım yok, Alper. Dünkü oyunun sadece şans meselesi olduğunu biliyorsun," diye yanıtladı.

Alper, gülümsemeye devam ederek, "Şans mı? Oyun sırasında kaç kez geride kaldığını unuttun mu? Belki de cesaretini kaybettiğin için kaybettin," diyerek alayını artırdı. 

Ayzıt, Alper'in bu sözlerine daha fazla dayanamayarak, "Beni küçümsemeyi bırak! Senin kazandığın o oyun, sadece bir anlık zaferdi," dedi sert bir ses tonuyla. Alper, "Anlık zafer mi? Bunu böyle düşünmek, senin ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor," diye karşılık verdi.

İkizler, bu tartışmanın kızıştığını görünce birbirlerine bakıp gülümsemeye başladılar. "Bakalım bu sabah kim daha cesur olacak!" diyerek, durumu daha da eğlenceli hale getirmeye çalıştılar.

Tam o sırada, bir uşak odaya girdi. Herkes, onun getireceği haberi merakla bekliyordu. Uşak, "Saygıdeğer misafirler, ailelerinizin yakın zamanda saraya geleceğini duyurmak için buradayım," dedi.

Bu haber, masada bir anda bir heyecan yarattı. Herkes birbirine bakarken, Alper ve Ayzıt'ın tartışması bir an için durdu. Uşak, devam etti: "Aileleriniz, saray danışmanlarıyla birlikte gelecek ve her biriniz hakkında rapor verecekler."

Bu haber, bazıları için sevinç kaynağı olurken, diğerleri için endişe yaratmıştı. Alper, "Bu harika bir fırsat! Ailem benim kazandığımı görecek," diyerek gülümsedi. Ayzıt ise, "Ama danışmanlar bizimle ilgili ne düşünecek? Bu durum beni endişelendiriyor," diye ekledi.

İkizler, bu durumu izlerken, Alper ve Ayzıt'ın birbirlerine karşı duyduğu kin ve rekabetin daha da büyüyeceğini düşündüler. "Bakalım, aileleriniz geldikten sonra kim daha cesur olacak?" dediler gülümseyerek.

Alper, Ayzıt'a dönerek, "Belki de ailelerimiz geldiğinde, onlara cesaretinin ne kadar zayıf olduğunu anlatırım," dedi. Ayzıt, hemen karşılık vererek, "Beni asla küçümseme, Alper. Sarayda her şey değişebilir," dedi.

İkizler, bu tartışmanın yeniden başlamasından büyük keyif alıyordu. Gözleri parlıyordu ve kahvaltı masasında gerilim artmıştı. Herkes, Alper ve Ayzıt'ın rekabetinin nasıl bir sonuca varacağını merakla bekliyordu.

Kahvaltı sona ererken, Alper ve Ayzıt arasındaki gerginlik devam etti. İkizler, bu durumu izlemekten büyük keyif alıyorlardı. Masada, herkesin aklında saraydan gelecek olan ailelerinin nasıl bir etki yaratacağı ve danışmanların raporlarının sonuçları vardı. Bu belirsizlik, gerginliği daha da artırıyor, herkesin kalbinde bir heyecan yaratıyordu.

Acımasız TaçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin