Küçük Not Defteri

1 0 0
                                    

Bahçenin derinliklerinde, güneşin ışıkları yaprakların arasından süzülürken, Dilay tek başına dolaşmaya başlamıştı. Düşünceleri karmaşık, kalbi ise huzursuzdu. O an, arkasında bir ayak sesi duydu. Dönüp baktığında, Mehmet'i gördü; gözlerinde bir kararlılık vardı.

"Dilay," dedi Mehmet, sesi sert ve netti. "Bu durumda insanlara yalan söylemek hoş değil. Yaralanma olayını sır olarak tutarsan iyi olur. Yoksa Aytuğ'a attığın iftirayı herkes bilir."

Dilay, bu tehdit karşısında kafasını hafifçe yan çevirdi ve yarım bir gülüşle yanıtladı. "Sevgili kuzenin, suç ortağı olman durumu değiştirmez. Bence sen çeneni kapalı tut; yoksa tehditle bana bunu yaptırdığını söylerim." Mehmet, böyle bir karşılık beklemediğinden şaşırdı ve gülmeye başladı. "Sesinle iyi anlaşacağız," dedi, ama Dilay'ın yüzündeki ciddiyet onu rahatsız etti. "Bunu zaman gösterecek," diye yanıtladı Dilay, gözlerini Mehmet'in gözlerinden ayırmadan.

Bu sırada, Gökhan bir köşede onları izliyordu. Yapmacık gülümsemelerin ardında bir iş döndüğünü sezmişti ama bunun ne olduğunu tam olarak kestiremiyordu. Gözleri, bahçenin derinliklerine dalmışken, arka planda başka bir gölge vardı; Ayla, olayları dikkatle takip ediyordu. Ayla, küçük not defterine kimsenin anlamayacağı, sadece kendisinin anlayacağı şifreli notlar yazıyordu. Saray hayatında öğrendiği bir şey varsa, o da hiç bir şeyi unutmamak ve uzaktan gözlemlemekti. Herkesin gözünden kaçan detaylar, onun için hayati önemdeydi. Birden, Ayla'nın yanına özel hizmetçilerinden biri geldi ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Ayla, bu duruma şaşırdı. "Ağzını kapalı tut," dedi, sesi düşük ve tehditkar bir tonda. "Yakında özel bir misafirin gelecek hahaha." Hizmetçi, başını eğerek onayladı. Ayla, hızlıca tarihi not etti ve sarayın derinliklerine kayboldu. Bir süredir ayarladığı ihanet planını gözden geçirmek üzere odasına gitti. Kalbinde bir heyecan vardı; bu misafir geldiğinde planını harekete geçirmek için sabırsızlanıyordu. Kimsenin umursamadığı bu kız, aslında herkesin ayağını kaydıracak bir planı olduğunu nereden bilebilirdi ki? Yakında başlayacak mücadele oyunlarında abisinin en iyi şekilde başarılı geçmesi için her şeyi yapacaktı. Ayla, herkesi dinleyen, gören bir gölgeydi; saray, gözlerle dolu bir hapishaneydi ve her adımını dikkatlice hesaplaması gerekiyordu. Bahçede, Dilay ve Mehmet'in konuşması devam ediyordu. Mehmet, Dilay'ın gözlerinde bir kararlılık gördü. "Beni tehdit edemezsin," dedi. "Aytuğ'a karşı bu kadar cesur olmanın bedelini ödeyeceksin."

Dilay, bu sözlere gülerek karşılık verdi. "Benim cesaretim, senin korkaklığını aşar. Aytuğ'un yanında durmak, seni korumaz. Eğer bu sır ortaya çıkarsa, senin de başın belaya girecek."

Gökhan, bu tartışmayı dinlerken, içindeki merak arttı. Neler döndüğünü anlamak için daha fazla bilgiye ihtiyacı vardı. Herkesin bir planı vardı, ama Gökhan, kendi planını kurmak için sabırsızlanıyordu. Bahçedeki bu gergin atmosfer, bir savaşın öncesindeki sessizliğe benziyordu.

Ayla, odasında yalnız kaldığında, derin bir nefes aldı. Planını kağıda dökmek için masa başına oturdu. Her detay önem taşıyordu; her hamle, her sözcük, her bakış... Hepsi birer silah olabilirdi. "Kimse benimle oynamaya cesaret edemez," diye düşündü. "Bu oyun benim kurallarımla oynanacak."

Dışarıda, Gökhan'ın gözleri bahçeyi tararken, bir an için gözleri Dilay ve Mehmet'in üzerine takıldı. İkisi arasında bir şeylerin döndüğünü hissetti ama tam olarak ne olduğunu bilemedi. Gözlerini onlardan ayırmadan, bir adım daha ileri gitmeye karar verdi.

Ayla, not defterini kapatıp, sarayın derinliklerine doğru ilerlemeye başladı. "Herkesin gözü önünde bir oyun oynanıyor," diye düşündü. "Ama ben bu oyunun arka planındayım. Hiç kimse benim planımı göremez. "Zaman geçtikçe, bu karmaşık ilişkiler ve gizli tehditler, sarayın içinde bir kargaşa yaratmaya başlayacaktı. Herkes, kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederken, asıl savaşın ne zaman başlayacağı belirsizdi. Ancak bir şey kesindi: Bu mücadele, herkesin hayatını değiştirecek bir sona doğru ilerliyordu. Bahçede, Dilay ve Mehmet'in tartışması sürerken, Ayla'nın planları yavaşça şekillenmeye başlıyordu. Herkes, kendi oyununu oynarken, Ayla'nın gizli niyetleri, sarayın derinliklerine sızmak için sabırsızlanıyordu. Bu, bir ihanetin başlangıcıydı ve kimse bunun farkında değildi.

Acımasız TaçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin