Bir Abinin İç Güdüsü

4 1 0
                                    

Sarayın koridorları, sabahın ilk ışıklarıyla aydınlanmaya başlarken, Sinan'ın içinde bir huzursuzluk vardı. Kardeşi Dilay'ın son zamanlarda dikkatsizliği yüzünden duyduğu kaygı, onu rahatsız ediyordu. Sarayın içindeki dedikoduların yayılması, Sinan'ı daha da tedirgin ediyordu. Özellikle, Alper'in onların rakibi olan bir aileden geldiğini biliyordu. Bu yüzden, bu durumu göz ardı edemezdi. Sabahın erken saatlerinde, Dilay'ın odasına doğru yola çıktı. Kapıyı sertçe çaldığında, Dilay odasında kitap okurken birden irkildi. Sinan içeri girdiğinde, gözlerinde bir kararlılık vardı.

Sinan:

"Dilay, hemen konuşmalıyız. Dünkü olayları duydum ve senden bir açılama istiyorum!!."

Dilay, Sinan'ın yüzündeki ciddiyeti görünce tedirgin oldu. "Abim, sabahın bu saatinde neden buradasın? Ne oldu?" dedi. Sinan, gözlerini dikerek kardeşine baktı.

Sinan:

"Alper ile olan münasebetin, saraydaki dengeleri alt üst edebilir. Onlar bizim rakibimiz. Dedikodular her yerde dolaşıyor. Gökhan bile bu durumu öğrenmiş ve şimdiden bize nasıl bunu kullanacağını düşünüyor."

Dilay, Sinan'ın bu sözlerine karşı öfkelendi. "Yine mi? Abim, bu dedikodulara inanıp benden hesap mı soruyorsun!!? Onunla olan ilişkimin senin düşündüğün gibi olmadığını biliyorsun!"

Sinan, kız kardeşinin tepkisine şaşırdı ama öfkesini kontrol etmeye çalıştı. "Dilay, bu sadece bir dedikodu değil. Alper'in ailesi, bizim düşmanımız. Sarayda herkes aranızda bir şeyler varmış gibi konuşuyor ve hızla dedikodular yayılıyor. Beni dinle, daha dikkatli olman için seni uyarıyorum !"

Dilay, Sinan'ın söylediklerini duyduğunda daha da sinirlendi. "Benim dikkatli olmam gerektiğinden bahsediyorsun ama sarayın dedikodularına inanıp benim odamı basıyorsun !!. Bu, tamamen saygısızlık!"

Sinan, kız kardeşinin öfkesini görünce daha da hırçınlaştı. "Saygısızlık mı? Ben seni korumak için buradayım! Eğer bir hata yaparsan, bunun sonuçları ağır olur. Alper ile olan münasebetin , seni tehlikeye atıyor!"

Dilay, Sinan'ın bu tavrına karşı koymaya çalıştı. "Herkesin ne düşündüğü umurumda değil! Ve ayrıca ben ne yaptığımı ve ne söylediğimin gayet farkındayım ama senin ... ah bana hiç inancın yokmuş"

Sinan, Dilay'ın bu sözlerine karşı koymaya çalıştı. " Gökhan, seni kullanmak isteyebilir. Saraydaki güç dengeleri çok karmaşık. Eğer bir yanlış adım atarsan, bunun sonuçları seni çok kötü etkileyebilir!"

Dilay, Sinan'ın gözlerindeki kararlılığı görünce içindeki öfkeyi dindirmeye çalıştı. "Senin bu korumacı tavrın beni daha da hırçınlaştırıyor. Ben dikkatsiz körpe bir kız değilim!!!''

Sinan, bu sözler karşısında çaresiz kaldı. "Biliyor musun, senin için endişelenmekten başka bir şey yapamıyorum. Ama bu durumu göz ardı edemezsin. Sarayda herkes seni izliyor ve bu ilişkiyi kötüye kullanabilirler."

Tartışma, gergin bir sessizlikle son buldu. Dilay, abisinin endişesini anlıyor ama abisinin bu tutumunu kabul etmekte zorlanıyordu. Aralarındaki bağ, bu tartışma yüzünden zedelenmişti.

Dilay:

"Senin beni koruma çabanı anlıyorum ama ben büyüdüm, küçük kız kardeşine güven artık eskisi gibi saf değilim ve kimseye kanmıyorum !"

Sinan, bu sözler karşısında derin bir nefes aldı. Kız kardeşinin bu sözleri onu düşündürüyordu. "Tamam, ama dikkatli ol. Sarayda herkesin bir amacı var. O ikizlere karşı dikkatli olmak zorundayız."

Dilay, abisinin gidişiyle derin bir nefes aldı. Bu tartışma, onu hem üzmüş hem de düşündürmüştü. Sarayın karmaşası içinde, abisinin onu korumak istemesi, onu daha da hırçınlaştırmıştı. Artık, kendini kanıtlamaya kararlıydı.

Bu olay, saraydaki gergin atmosferi daha da artırmıştı. Herkes, Dilay ve Alper arasındaki ilişkiyi merak ederken, Sinan'ın kaygıları da artıyordu. Sarayın içindeki bu karmaşa, yeni bir çatışmanın habercisi gibiydi. Sinan ve Dilay arasındaki bu tartışma, sadece kişisel bir çatışma değil, aynı zamanda saraydaki güç dengelerinin de bir yansımasıydı. Herkes kendi tarafını seçerken, Dilay'ın kararları, abisinin başarısını etkileyecekti.

Acımasız TaçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin