Bölüm 1 - İşsizlik

576 11 2
                                    

"Eliff! Hadi gel de masayı kuralım kızım. Yeter artık odanda kapalı kaldığın." Annemin aşağıdan bağırışlarıyla beraber telefonumu yatağın üzerine bıraktım ve uzandığım yataktan kalktım ve aşağıya annemin yanına indim.

Babam her zamanki gibi elinde gazetesi, gözünde gözlükleri ile bir yandan gazete okuyor bir yandan da televizyondan spor haberlerini takip ediyordu. Annem beni görünce ;

"Çürüyeceksin o odada kala kala. Ne yapıyorsun anlamıyorum ki!" diye bir yandan söyleniyor bir yandan da yemek için masayı hazırlıyordu. Gözlerimi devirerek babama baktığımda bizi hiç dinlemediğini fark ettim, gazetesini okumaya devam ediyordu.

Bende annemin tüm söylenmelerine hiç kulak asmamaya çalışarak mutfağa geçip önce kendime bir bardak soğuk su doldurdum ve içtim. Daha sonrasında ise anneme yardım etmeye başladım.

"Hayır gerçekten anlamıyorum, okul çoktan bitti, iş desen bir var bir yok, ne yapıyorsun o odanın içerisinde bütün gün? Sevgilin falan mı var kızım senin?"

Annemin sorusu üzerine sert sert ona bakmaya başladım..

"Bakma bana öyle dik dik. Kaç yaşına geldin kızım olabilir böyle şeyler, normal yani. Yani iş ile ilgili bir şeyler yapıyorsun desem iş falan yok ortada, istifayı bastın gittin. Başka bir şey gelmiyor aklıma."

"Ya anne neler söylüyorsun babamın yanında Allah aşkına. Ne sevgilisi, ne alaka. Her odada kapanıp kalan kızın illa sevgilisi mi olması lazım?"

"Yahu kızım ne o zaman? Ne var o odada?"

Babam annemle aramızda olan bu ufak laf dalaşına dayanamayıp hemen araya girdi. "Yahu Hatice, rahat bırak kızı. İşten neden çıktığını sende çok iyi biliyorsun. Sürekli bu konuyu gün yüzüne çıkarıp kızın moralini bozma. Sana evde yardım ediyor, yeri geldiğinde elini sıcak sudan soğuk suya sokmuyor, Allah'a şükür yüzümüzü kızartacak hiçbir şey de yapmıyor. Bırak kız kafasını dinlesin. Birkaç ay evde oturmuş çok mu yani? Kızımın üzerine gidip durmayın. Vardır benim kızımın bir bildiği. Hem dinleniyor hem de zamanını bekliyordur o. Zamanı geldiğinde, hazırsa çok da güzel bir işi de olur, eşi de olur benim kızımın. Hayde artık acıktım da! Kurun şu sofrayı!"

Babamın durup durup bir anda patlak vermesiyle hem şaşırmış hem de benim hakkımda böyle şeyler düşündüğünü duyduğum için çok duygulanmıştım. İstemsiz bir şekilde gözlerim dolmuştu. Görmesinler diye hemen mutfağa geçip bir bardak daha soğuk su doldurup içmiştim. Duygusallığım biraz olsun geçince hemen mutfakta bangonun üzerinde olan bardakları da alıp masaya götürmüş ve hemen yerime geçip oturmuştum. Yemeğin geri kalan zamanında da hiç konuşmamış, sessizce yemeklerimizi yemiştik.

Yemekten sonra annemin masayı toparlamasına yardım etmiş, bulaşıkları makinaya yerleştirmiş ve ardından anneme, babama ve bana kahve yapıp balkonda oturan annemle babamın yanına geçmiştim. Kahveleri sırayla annemle babama uzattıktan sonra bende annemin yanındaki boş sandalyeye oturmuştum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
EfulimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin