O gün kafede Burcu'yu ve onunla beraber gelen Buğra'yı kafede bırakıp beğendiğim birkaç eve bakmak üzere çıkmıştım. Sonrasında Burcu tabiki de anamdan emdiğim sütü burnumdan getirmişti ama yine bir şekilde gönlünü almayı başarabilmiştim. Zaten pek de duruma bozulmuş sayılmazdı çünkü ben çıktıktan sonra Buğra ile beraber Kerem'in daveti ile masalarına geçmişler ve uzun bir süre sohbet edip kaynaşmışlar. Hatta Kerem ile Instagram'dan takipleşmeye başladıklarını söyledi ama benim pek inanasım gelmiyordu çünkü henüz bu konu hakkında herhangi bir paylaşım yapılmamıştı. Öyle bir durum olsaydı taraftarlar bunu asla kaçırmazdı.
O günün ardından bir haftaya yakın bir süre geçmişti, bu süreçte Kerem'le bir seansımız daha olmuştu ve kafede karşılaştığımızda da fark ettiğim gibi kafasında hallettiği bir kaç problem sayesinde çok daha iyi görünüyordu ama yine de seanslara gelmeye devam etmesi gerekliydi. İlk gün seansta anlattığı arkadaşının Barış olduğunu bana itiraf etmişti ve artık aralarının düzeldiğini, eskisi gibi olmaya çalıştıklarını konuşmuştuk. Bunun dışında kendime içime sinen bir ev bulmuştum ve babamla beraber satın alma işlemlerini halletmiştik. Son birkaç gündür de su ve elektriği kendi adıma almak gibi işlemlerle uğraşıyordum. Onları da halledersem geriye eve almam gereken eşyaları seçmek ve bizim evdeki birkaç eşyamı toparlamak ve evi temizleyip, eşyaları yerleştirdikten sonra yerleşmesi kalıyordu.
Şimdi ise haftanın son gününü kapatmak üzere eşyalarımı toplayarak klinikten çıkıyordum. Burdan direk kafeye geçecektim çünkü bugün büyük gün sayılırdı. Kafe tüm gün kapalıydı ve akşam için hazırlıklar yapılıyordu. Tüm Galatasaray futbolcularının ve eşlerinin katılacağı o kutlama bu akşam gerçekleşecekti. Tüm gün boyunca Tuğberk ve kafedeki çalışanlarla iletişim halindeydim. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp planlamış ve çok iyi bir kutlama programı hazırlamıştım. Mekanın süslemesi, kutlama boyunca yenilecek yemeklerden, içeceklere, getirttiğimiz dj'den, canlı müzik grubuna kadar her şeyi ayarlamıştım. Tüm kafe çalışanlarına da siyah polo yaka, kollarında ve yakalarında sarı - kırmızı çizgileri olan Galatasaray amblemli tişörtler almıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kutlama önce akşam yemeği ile başlayıp daha sonrasında partiye dönüşecekti. En son konuştuğumda yemeklerin malzemeleri hazırdı ve saat altı gibi pişirmeler başlayacaktı.
Saatime baktığımda saatin beş buçuğa geldiğini gördüm. Zaten her şey hazırdı, bir tek yemekleri pişirmek kalmıştı. Saat yedi buçuk gibi gelmeye başlarlardı büyük ihtimalle. Bolca alkollü içecek dışında özel bir istekleri de olmamıştı, sadece biz moral ve motive olsun diye büyük bir pasta yaptırmıştık onlara. Anlaşılan bu gece bolca sarhoş görecektik...
Kafeye gelir gelmez ilk iş eşyalarımı personel odasına bırakmak oldu. Eve gitmeyeceğim için giyeceğim kıyafetlerimi yanıma almıştım. Kutlamaya kalmak gibi bir düşüncem yoktu aslında, çoğunlukla erkek olacaktı ve Tuğberk zaten tüm gece buradaydı ama maalesef ki Kerem'in Buğra ve Burcu'yu davet etmesi üzerine bende kalmak zorunda kalmıştım.
