Bölüm 18 - Atılması Gereken Adımlar / Part 1

111 12 0
                                    

Herkese helloooo! Flört kokan bir bölümle geldimm. Çok uzun olduğu için 'part' şeklinde yapma kararı aldım. İkinci part ne zaman gelir bilemiyorum ama yazmaya başladım bile.

Umarım bölümü beğenirsiniz.

İyi okumalar...





Keremle yemek yedikten sonra beni evime bırakmıştı. Eve girer girmez ayaklarıma dolanan Pamuğu kucağıma alıp odama çıkıp üzerimi değiştirdim ve yine Pamukla beraber salondaki büyük koltuğa yayıldım.

Bir yandan Pamuğu severken bir yandan da bugün Keremle konuştuklarımızı düşünüyordum.

Ne konuştuysam hepsi içimden gelen şeylerdi. Hiçbiri ne yalandı ne de abartı. Barışa karşı asla boş değilim, ona karşı güzel duygular hissediyorum artık kabul ediyorum ama bugün Kereme de söylediğim gibi endişelerim ve korkularım var. Yani vardı...

Hala tamamen yok olduklarını söyleyemesem de Kerem'in de dediği gibi baş edilemeyecek olduklarını düşünmüyordum artık.

Her şeyi akışına bırakma kararı almıştım. Ve her ne olursa olsun buna bağlı kalmak için elimden geleni yapacaktım.

İçimdeki tatlı bir hisle koltuktan kalktım ve kendime güzel bir kahve yaptım. Saat henüz çok geç değildi ve yarın öğlene doğru danışanım olduğu için işe geç gidecektim. O yüzden güzel bir kahve keyfi yapabilirdim. Kahveyi ve suyunu ayarlayıp makineyi çalıştırdım ve o sırada kahvenin yanına atıştırmalık bir şeyler ayarlamaya başladım.

Atıştırmalıklar hazır olunca, kahve makinesinden de hazır olduğunu belirten sesi duyar duymaz hemen fincanımı alıp kahveyi içerisine doldurdum ve tepsiye yerleştirip balkona çıktım.

Tepsiyi masanın üzerine bırakıp tekrardan içeriye girdim ve portmantoda asılı olan çantamdan sigara paketimi alıp, salonun ana ışıklarını kapatıp loş ışıkları açtım ve balkona çıkarken balkon ışığını da kapattım. Böylece loş bir ortam yaratmış oldum.

Bir - iki yudum kahveden sonra paketten bir sigara yaktım.

Her zaman içmiyordum ama çok stresli, üzgün veya aşırı yoğun ya da kafamın dolu olduğu zamanlarda yanıma yandaş olarak görüyordum. Aslında psikolojik bir şeydi bu ama yine de bile isteye yapıyordum işte.

Masada duran telefonumun ekran ışığını görünce dikkatim oraya kaydı ve aklımdaki düşünceler istemsizce dağıldı. Mesaj gelmişti.

Elimdeki sigarayı küllüğe bırakmadan telefonu elime aldım ve mesaj atanın kim olduğuna baktım.

Barış mesaj atmıştı...

Bedenim bir anda gerilmişti ve midem kasılıyordu. Bir anda sıcaklık basmıştı sanki.

Bir haftanın ardından mesaj atmıştı.

Hemen merakla mesajını açtım;


Barış Alper

Elif uyuyor musun?

Hayır uyumuyorum.

Bir sorun mu var ?

Barış Alper

Hayır yok, neden olsun ki?

Bu saatte mesaj atınca biraz endişelendim. Gerçi çok da geç bir saat değil ama insan korkuyor ister istemez.

EfulimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin