Gözlerimi aşağıdan gelen seslerle açmıştım. Komodinin üzerinde duran telefonu alıp baktığımda saatin 7:35 olduğunu gördüm. Allah aşkına hafta sonu tatilimde sabahın köründe kim bağırarak konuşuyordu böyle. Yanımda duran yastığı alıp kafamın üzerine kapattım ve tekrar uyumaya çalıştım ama nafile, uyanmıştım bir kere.
Yataktan kalkıp lavaboya girdim ve duşa girdim. Daha sonrasında cilt bakım işlerimi de halledip, yatağımı toplayıp odamdan çıktım. Aşağıya doğru inerken sesler daha da yakınlaşıyordu ve bağırarak konuşan ses çok tanıdıktı.
Tabi ki de bu meşhur ses Hayriye Işık'ın sesiydi.
Aşağıya indiğimde salonda oturmuş hararetli bir şekilde bir şeyler konuşuyorlardı.
"Günaydın sevgili ailem. Hayırdır ne oluyor sabah sabah? Sizi sabahın yedi buçuğunda böyle toplayan konu nedir öğrenebilir miyim acaba? "
Hayriye; "Gün falan aymadi. Gel bakayim buraya!" Haydaa, sabah sabah ne oluyor be?
Kaşlarımı çatarak annemle babama bakmaya başladım. Annem ne yaparsan yap umurumda değil dermiş gibi bakarken, babam da valla elimden bir şey gelmez çok üzgünüm der gibi omuzlarını silkiyordu ve bakışlarını kaçırmıştı.
"Noluyor ya sabah sabah?"
Hayriye; "Yanuma gel dedum sana! "
Hemen yanına gidip oturduğumda kolumdan tutup hızla daha yakınına çekti beni. Sonra da iki aliyle birden kafamın iki yanından saçlarıma yapıştı.
"Yaaa! Babaanne napıyorsun allah aşkına! Bırak!" Annemle babamda büyük bir şaşkınlık içerisinde bize bakıyorlardı.
Hayriye; "Söyle bakalum bana, ne demeye ayrilacasun ha bu evden?!"
"Ya babaanne bırak! Canımı acıtıyorsun!" Babam ve annem hemen ayaklanıp babaannemin kollarını saçlarımdan çekmeye çalışıyordu.
Hayriye; "Acimaz! Acimaz! De bakayum bana! "
"Yaaa baba bir şey yap! Saçlarım!"
Babam; "Anne napıyorsun bıraksana kızın saçını, aaaa!"
Hayriye; "Birak! Karuşmayın siz!"
Annem; "Ya anne bıraksana kızın saçını!"
"Ya babaanne! Allah aşkına bırak! Canım acıyor dedim!"
Hayriye; "Sen bana hesap ver bakayim!"
"Ya ama böyle tutarsan nasıl hesap verecem! Bıraksana!"
Babam; "Anne Allah'ın adını verdim, nolur bırak kızın saçını! Bırak da sakin sakin konuşalım!"
"Ya babaanne çek ellerini!" en sonunda babamın da yardımıyla ellerini çekmişti saçlarımdan. Hemen kendimi uzaklaştırıp saçlarımı ellerimle düzeltmeye çalıştım.
"Ya babaanne allah aşkına ne yapıyorsun?! Kaç yaşına geldim saç çekmek nedir ya?!"
Hayriye; "İstersen kirkina gel, gene çekerum!"
Babam; "Anne bir sakin ol allah aşkına. Gerçekten kaç yaşında kızın saçını çekmek nedir? "
Hayriye; "Sakin falan olamam! Olmayacağum!"
Derin bir nefes alıp vererek ellerimle saçlarımı ovaladım. Daha sonrasında annemin yanına koltuğa oturdum. Babam da babaannemin yanına oturdu ne olur ne olmaz diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efulim
أدب الهواة+ Gidiyorsun yani? -Gidiyorum... +Sorarlarsa, ne diyim? -Başaramadık dersin...