Bölüm 19 - Atılması Gereken Adımlar / Son Part

108 10 0
                                    

Herkese merhabaa!! Yine tatlı olduğunu düşündüğüm bir bölümle geldim. Bölüm içerisinde maç giriş çıkışları, bilet satışları , stat kapı açılımları falan hakkında yazılan kısımlar birebir olması gerektiği gibi yazılmamıştır. 

Yurt dışında yaşadığım için bu konularda pek bir bilgim yok, maalesef bu zamana kadar da Galatasaray maçına hiç gidemedim. O yüzden internetten araştırdığım kadarıyla yazmaya çalıştım.

Yani bu böyle olmaz, ne saçmalıyorsun sen demeyin bana 😅😅

Bölüm okurken satır arası yorum yaparsanız çok sevinirim.

Oy vermeden geçmeyin!

İyi okumalaaar!!!!


Elif'in Anlatımıyla

Kahvaltı sonrası kahvelerimizi de içtikten sonra kafede vakit geçirmeye devam ettik. Bol bol sohbet ettik, birbirimizle dalaştık derken saat öğleden sonra ikiyi bulmuştu. Gitme saatimiz yavaş yavaş yaklaşıyordu ve ben her geçen saatte mümkünmüş gibi biraz daha heyecanlanıyordum.

Sohbet ederken Buğra'nın aramasıyla konuşmamız yarım kalmıştı.

"Bubucum"

Buğra; "Efocum, naber?"

"İyi senden naber?"

Buğra; "İyi bende, nerdesin?"

"Kafedeyiz oturuyoruz Burcu ve Tuğberkle"

Buğra; "O Tuğberk efendiye söyle telefonunu boşuna taşımasın. Satsın onu, boşuna telefon faturası ödüyor."

Gözlerim Tuğberk'i bulunca ufak bir kahkaha atmıştım. O da ne oldu der gibi başını sallayıp, gözünü kırpmıştı.

"Söylerim ama istersen sen söyle çünkü yanımda."

Buğra; "Sana zahmet bir versene madem orda bir küfür de edeyim kendisine."

Telefonu Tuğberk'e uzatmıştım. Ekranda yazan isme bakıp kulağına koymuştu telefonu.

Tuğberk; "Ne var lan ? " gerçekten mi ya? Ne var lan diye iletişime geçmek nedir ya?

Onlar kendi aralarında laf dalaşı yaparken bizde Burcu ile gecenin kritiğini şimdiden yapmaya başlamıştık.

Burcu; "Sence ne olur bu gecenin sonu?"

"Hangi konuda?" Şaka mı yapıyorsun der gibi bir bakış atmıştı ama sonradan bakışlarını düzeltip konuşmasına devam etti.

Burcu; "Gerçi sende haklısın, senin açından pek çok şey değişecek bu geceden sonra." göz kırpmayı da ihmal etmemişti tabii.

Burcu; "Bu gece eve gitmemeyi falan düşünüyorsan söyle yani ben seni idare ederim aşkom. Ya da evde tek olmayacaksan falan." Gözlerim kocaman açılmıştı. Hemen bacağına bir tane geçirmiştim ayağımla.

"Terbiyesiz! Edepsiz edepsiz konuşmasana ya! Ne çirkin imalar bunlar böyle."

Burcu; "Ay ne var canım, ilerde kısmet olur da evlenirseniz olucak bunlar hayatım. Alıştır kendini."

"Ya Burcu! Sussana! Daha sevgili bile değiliz, yaptığın imalara bak."

Aptal sırıtıyordu bir de.

Burcu; "Siz evlenirsiniz. Baksana şimdiden Leyla'ya dönmüşsün. O da Mecnun gibi dolaşıyordu zaten bugün. Daha ne olsun anam, siz oldunuz bile."

Gerçekten de öyle mi dolaşıyordu?

EfulimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin