stay with stars, yeongyu ✓

ismini yağmura yazmayı denedim, ama hiç yağmur yağmadı.

İsmini yağmura yazmayı denedim, ama hiç yağmur yağmadı. O yüzden güne yazdım.

daddy issues

19

İki hafta sonra,

Minji annesinden zar zor izin alıp benim gittiğim okula nakil aldırmıştı. Bu şaşırdığım bir durum değildi, asıl şaşırdığım durum Minji ile birlikte Yeonjun'un da nakil aldırmasıydı.

Ve ben olayların nereye sürükleneceğini hiç bilmiyordum. Ya Yeonjun ve Jihoo karşılaşırsa? O zaman çok kötü olurdu.

Şuan Minji yanımda oturuyordu, telefonuna bakıp milleti stalklıyordu.

Benim hala telefonum yoktu. Annem alacağını söylemişti ama yakın bir zamanda olduğunu düşünmüyordum.

Yeonjun'la hiç karşılaşmamıştık bu okulda. Ayrıca benim bu okulda okuduğumu nasıl anladığını anlayamamıştım. Benim olduğumu bilerek mi gelmişti onu bilmiyordum. Kendi düşüncelerimi de bilmiyordum. Hiçbir şey bilmiyordum.

Minji telefonundan bana bir fotoğraf gösterdi. Bu Yeonjun'un abisi Junwook'tu. Lisedeki ilk yılımda sohbetimiz vardı. Ben birinci sınıfken o son sınıftı. Sonra da üniversiteye gitmiş zaten. Ama birbirimizi tanıyorduk ve arkadaştık. Bazen instagram'dan konuşuyorduk.

Fotoğrafta yanında bir kız vardı. Sevgilisiydi galiba.

"Sevgili yapmış." dedi Minji zilin çalmasıyla telefonu cebine koyarken.

"Hmm.." diye mırıldanıp onayladım.

Yeonjun'un içeri girmesiyle tüm dikkatler ona kesildi. Önümdeki kızların kimsenin onları duymayacağına inanarak 'oha, çok yakışıklı' dediğini duyabiliyordum. Hızlı hızlı nefes almaya başladım. Minji elimi tuttu dişlerini sıkıp Yeonjun'a bakarken.

Yeonjun sınıfa göz gezdirdi. Gözleri beni bulacakken gözlerimi indirdim. Ona bakmadım. Boğazını temizleyip düz bir sesle kendini tanıttı ve boş bir sıraya geçti. Gözlerinin üstümde olduğunu hissedebiliyordum.

O kendini tanıtırken sesini ne zamandır duymadığımı fark ettim.

Yeonjun'un benim okuluma nakil aldırdığını duyunca ilk şok olmuştum. Minji bana söylediğinde üzülmüş ve korkmuş gibi yapmam gerekirken ben içten içe sevinmiştim.

Ne kadar istesem de ondan nefret edemiyordum.

Gözlerine bakmaya korkuyordum. Ondan hoşlandığımı biliyordu ve o homofobikti. Bana yapacaklarından korkuyordum.

Ders bittiğinde Minji'yi alıp direkt sınıftan çıktım. Onunla karşılaşmak istemedim.

Jihoo karşı sınıftaydı. Defterine bir şeyler yazıyordu. Yeşil gözleri defter ve tahta arasında gidip geliyordu.

Minji nefretle bakıyordu ona.

Jihoo beni tanıyacak diye çok korkuyordum. Yeonjun bana zorbalık yapacak diye çok korkuyordum. Düşüncesi bile ellerimi titretiyordu.

________

Popüler olan her yerde popüler oluyordu. Ve zorbalık gören her yerde zorbalık görüyordu sanırım.

Yeonjun artık bana zorbalık yapmıyordu. Kimseye yapmıyordu. Yine birkaç arkadaşı olmuştu hemen. Ama ben yine de en sonunda zorbalık göreceğimden emindim.

Yemekhaneye Minji'yi de zorla sürüklemiştim. Aç olmadığını söylemişti ama ben tek başıma gitmek istememiştim.

Yeonjun'u o arkadaş grubuyla gördüm. Yüzü ciddiydi biraz. Derken Jihoo gelip Yeonjun'un yanına oturdu. Ve ikisi gülerek konuşmaya başladılar. Şok içinde kaşlarımı çattım. Ya Jihoo anlatırsa üç yıl önce olanları?

Endişelenmeme engel olamadım. Yeonjun ona baktığımı görünce gözleri bana değdi. Hemen gözlerimi indirdim ve yemeğimi masada bırakarak yemekhaneden koşarak çıktım.