Sirenleri duyabiliyorum, bana vurdu ve bu öpücük gibi hissettirdi.
Ultraviolence
23
"Bana üç yıl önce ne olduğunu anlatmak ister misin?"
Birkaç saniye düşündükten sonra her şeyi anlatmaya başladım. Ne eksik ne fazla, olan biten her şeyi hatırladığım kadarıyla anlattım. Taciz edildiğim yere gelince yumruğunu öyle bir sıktı ki eklemlerinin beyazladığı gördüm.
"Buradan çıkalım da bir tur daha döveyim kodumun salağını."
Anlatmayı bitirdiğimde hala sinirliydi. Okul gömleği kandı ve ellerinin eklem yerlerinde yaralar oluşmuştu. Baya sert oynamıştı anlaşılan. Nezarethanedeki iki kişi de çıkınca tek kaldık. Hala sessizlik hüküm sürdüğünde cesaretimi topladım ve uzun zamandır aklımda olan soruyu sordum.
"Peki sen, bana neden zorbalık yaptın?" diye sordum cesaretime hayran kalırken.
İlk birkaç saniye sessiz kaldı.
Birkaç dakika sonra uzun bir sessizlik girdi aramıza. Kaşlarını hafifçe çattı. "İlk yılda," diye başladı söze. Dikkatim ondaydı. "İlk yılda konuştuğun biri vardı, hatırlıyor musun?" diye sordu. Anlam verememiştim. "Abim."
"Junwook hyung mu? Choi Junwook hyung."
"Evet, o." diye onayladı. "Onu senden...korumak istedim."
Kaşlarımı çattım hafifçe. "Korumak? Ben... niye?" diye sordum.
"Sevgilisi vardı... kız geçen hafta intihar etti." dedi. Ben şok ile öylece kalırken devam etti sözüne. "Eski sevgilileri ya şehir ya da ülke değiştirdi."
"Ya da...öldü."
"O yakışıklı yüzüne ve davranışlarına kanan herkesin sonu berbattı. Çünkü o narsist biri," dedi. "Çünkü o narsist biri ve manipüle ederek insanları kendine çekiyor. Her istediğini yaptırıp kendini yüceltiyor. Kısıtlayıcı ve baskıcı. Eğer konuşmalarınız flört haline gelseydi evden çıkmana bile izin vermezdi. Hayır, odandan çıkmana bile."
Lisenin ilk yılında bana sürekli abi gibi olan, örnek aldığım birinin gerçekte böyle biri olmasını zapt edemiyordum. Eğer öyleyse...bana davranışları sahteydi. Her şey sahteydi.
"Ben küçükken," dedi o anları hatırlamak istermuş ama zorundaymış gibi. Yutkundu. "bir çok kez... ölmeye çalıştım." derken yumruğunu sıkıyordu. "Daha küçücük yaşımda, on yaşında...intiharın ne anlama geldiğini bile bilmeden. Hepsi onun yüzünden."
"Abimin ilaçlarını içtim. Birkaç yıl sonra ilaçları araştırdığımda o ilaçlar, Bipolar bozukluk ve Obsesif kompulsif bozukluk içindi. Hepsi de kırmızı reçeteliydi."
Demek o yüzden..
"Bipolar bozukluk bende de başladığında ilaç kullanmaya başladım. Sonra, ben liseye başladığımda aynı liseye düştük. Okulda yüzüme bakmıyordu, ve bu benim işime geldi. Ama sonra seninle konuşmaya başladı. Ve ben abimden, seni kandırdığı için bir kez daha nefret ettim. " diye devam etti.
"Başlarda gerçekten sadece seni korumak için yapıyordum. Saçma gelebilir ama seni gerçekten korumak istemiştim. "
"Daha sonra, benim anlamadığım bir şekilde zorbalık hoşuma gitmeye başladı. Uysal tavırların hoşuma gidiyordu. Başlarda kendimi sınırladım. 'Olmaz Yeonjun,' dedim, onun gibi mi olacaksın? Onun gibi zorba mı olacaksın?' diye sordum kendime. Fakat ben...galiba sana zorbalık etmekten hoşlandım. Ama işe yaradı. Sen artık onunla konuşmuyordun."
Gözyaşlarım ben izin vermesem de akmaya başlamıştı. Eğer o beni uzaklaştırmasa ben şuan nerede olacaktım kim bilir. Belki kapana kısılmış bir fare, belki de...ölü.
"Ben...birinin üstünde hâkimiyetim olsun istedim. O kişi de sendin. Arkadaşlarım oldu, onlar da sana zorbalık etti. Sen sesini çıkarmıyordun. Keşke ilk yıldan sonra bıraksaydım sana zorbalık etmeyi."
"Sonra...benden hoşlandığını duydum. Her şeyi mahvettiğimi anladım. Senden hoşlanan birine nasıl zorbalık yapabilirsin diye kendime kızdım. Ama sen otobüsün önüne atladın. Ben abim seni de öldürmesin diye korurken seni öldürmüştüm."
Ağzımı elimle kapatmış, başım öne eğilmiş bir şekilde sessizce ağlarken dinlemeye devam ettim.
"Bu okula geldiğimde Jihoo'ya bakışların ilgimi çekmişti. Aranızda bir şey mi var diye Jihoo ile yakınlaştım. 'Beomgyu bana zorbalık yapacak yine, kurtar beni!' diye yalvardı. O tuvalette seni sıkıştırken ne yaşadığımı bilmiyorum. Hatırlamıyorum bile, sadece kavgayı hatırlıyorum. Onu da kavga ettiğim için. Niye kavgaya girdiğimi bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Sonrasını da hatırlamıyorum. İlaçlarımı almamışım sanırım."
"Şimdi ise... pişmanım. Köpek gibi pişmanım. Özür dilerim Beomgyu. Sana yaşattığım ve yaşatmaya devam ettiğim her şey için." dedi. Sağ gözümden bir yaş süzüldü yanağıma doğru.
"İlaçlarını hatırlatabilirim ben sana, ama bana bir daha zorbalık yapmasan olur mu?"
Ağzı hafifçe aralık, kaşları çatık bir şekilde bana şokla baktı. Gözlerindeki duyguyu anlayamamıştım. Acıma duygusu, şok ve biraz da endişeyle baktı.
En önemlisi de, pişmanlıkla...
"Beomgyu, neden sadece bir kız olamıyorsun?" diye sordu gözlerime bakarken. Sonra bakışlarını dudaklarıma indirdi. Sonra tekrar gözlerime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay with stars, yeongyu ✓
Fiksi PenggemarBiri öldüğünde yeni bir yıldız oluşur, efsanesini duydun mu hiç? #1yeongyu 170724 #1txtfanfic 170724 #1yeonjun 120824 #1moa 230824