Bunun için çok genç değil miydik?
Softcore
final
Gece iyi geceler diyip sarılarak yattığım, sabah günaydın diyip birlikte kalktığım kişinin son görüşüm olduğunu bilmiyordum.
Önümdeki iki resme baktım. Biri Junwook, biri Yeonjun.
Fotoğraf saçları siyahken çekilmişti. Bunun onun ölüm fotoğrafı olduğunu bilmiyormuş gibi gülümsüyordu. Gözlerindeki ışık eskisi gibiydi. Umutla doluydu. Umutla gülümsüyordu.
Boş gözlerle baktım fotoğrafa.
Junwook dün hapisten kaçtığında sinirle Yeonjun'un yanına gitmiş. Tabii o benim evimdeydi. Yeonjun babası da evde değildi. Junwook bir gece orada kalmış, sabah bütün sokakları arabayla gezmiş ve Yeonjun'u benim evimden çıkarken görmüş. Yeonjun anayola geçtiğinde Junwook ona çarpmış. Zincirleme kaza olmuş. İki ölü, üç yaralı çıkmış. Zaten Junwook'un hapisten kaçmasıyla tetikte olan halk haberi duyunca hem sevinmiş hemde Yeonjun için üzülmüş. Bütün haber kanallarında Yeonjun'un, sevgilimin yüzü geziyordu.
Apar topar aynı günde cenaze yapmışlardı. Yeonjun'un babası sağ tarafta ağlıyor, iki oğlunu birden kaybettiği için bütün yıllarını, emeklerini düşünüp ağlıyordu.
Ben ise ağlamıyordum. Dümdüz bir ifadeyle bakıyordum etrafa. Gelen kişiler arada omzuma elini koyup baş sağlığı diliyorlardı.
Neye ama? Ölmemişti ki o.
Kimseyle konuşmuyordum, sesim içime kaçmış gibiydi.
Minnie, Kai ve Soobin'in geldiğini gördüm. Minnie ayaklarıma kapanıp ağlayarak özür diledi. Put gibi duruyordum. Şuan düşündüğüm zorbalık değildi. Neden ölmemiş birine cenaze yaptıklarıydı.
"Teslim olacağım." dedi Minnie ağlayarak. "Teslim olacağım, yaptığım her şeyin cezasını çekeceğim." dedi. Bomboş gözlerle baktım. Boğazımı temizledim.
Kai, Soobin'de özür diledi bayağı. Onlara cevap vermedim. Hiçbir şey söylemedim.
Jihoo da gelmişti. Bu sefer cidden özür dilemişti. Junwook'a olan sinirimi ondan çıkarabileceğimi söylemişti. Onu dövmemi söylemişti. Bense bomboş gözlerle bakmıştım. Minji benim yerime on bağırıp çağırmıştı. Sonra Niki de ona katılınca kaos ikiye katlanmıştı.
Yine hiçbir şey dememiştim. Jihoo orada kendini kesip olay çıkardı. Pantolonuma kan sıçramıştı. Onlara hiçbir şey demeden, hatta iterek çıktım oradan.
Sağanak yağmur vardı. Dün çok güzeldi mesela. Bugün biraz hasta gibiydim ama Yeonjun'un bana verdiği ceket sayesinde fazla üşümemiştim. Yeonjun hasta mıdır acaba şuan? İlaç falan mı götürsem evine?
Birkaç dakika sonra evdeydim. Olanları düşünmüyordum bile. Her zamanki rutinime devam ediyordum. Belle'ye reels gönderiyordum, Yeonjun'a mesaj atıyordum. İstediğim gibi takılıyordum. Minji, Niki hatta Taehyun bile beni aramıştı. Hepsine iyi olduğumu söyledim. Zaten neden olmayacaktım ki?
Belle aradı hemen sonra. İç çekip açtım. "Beomgyu...iyi misin gerçekten?"
"İyiyim Belle. Niye hepiniz sorup duruyorsunuz ki?" dedim elimde bıçakla salatalığı keserken.
"Yarın dışarı falan mı çıksak? Kafan dağılır."
"Olmaz. Yeonjun'la buluşacağız yarın. Görüşürüz sonra." dedim ve telefonu kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay with stars, yeongyu ✓
FanfictionBiri öldüğünde yeni bir yıldız oluşur, efsanesini duydun mu hiç? #1yeongyu 170724 #1txtfanfic 170724 #1yeonjun 120824 #1moa 230824